DİSK'ten taşerona kırmızı kart

48’inci yılını kutlayan DİSK’te bağlı sendikalardan Lastik-İş’ten sabah erken saatlerde flaş bir eylem düzenledi. İlçedeki örgütlenme çalışmalarını sürdüren sendika yönetimi ve Akdeniz Kimya işçileri Kemalpaşa’ya giden yolları kapatarak sendikasızlaştırılmaya ve taşerona karşı ilginç bir eylem düzenledi. BİR SABAH ANSIZIN...

Haberler / Yerel Yönetimler

13 Şubat 2015 Cuma 17:47

PAYLAŞ

İZMİR- 2015 yılını örgütlenme ,direniş ve taşerona karşı mücadele yılı ilan eden DİSK’in 48’inci kuruluş yıldönümünde Lastik-İş Sendikası Kemalpaşa’da “Bir sabah ansızın” eylem düzenledi. Akdeniz Kimya firması bünyesinde örgütlenme çalışmaları başlatan sendika işçilerin en temel hakkı olan sendikalaşma ve örgütlenme hakkını işveren tarafından tehdit ve şantajla yok etmeye çalışıldığını savunarak, “Bu kavga bitmeyen bir kavgadır” dedi ve isyanını yollara taşıdı. İşveren yetkilileriyle yaşadıkları sorunları protesto eden işçiler sabah saat 06:00’da Kemalpaşa ilçesine çıkan yolları kapatarak eylem yaptı. DİSK Lastik-İş Sendikası işçinin sendika seçme ve örgütlenme özgürlükleri için geniş çaplı bir protesto düzenledi.

İŞ GÜVENCESİ İÇİN “BİR SABAH ANSIZIN” DEDİLER VE…
Eylemin ardından bir basın açıklaması yapan DİSK Lastik-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Zedin Yumli, şunları kaydetti: “Akdeniz Kimya işyerinde yıllardır emeğinizin karşılığını yeterince alamadan, her gün çeşitli korkular içinde ve olumsuz koşullar altında çalışıyorsunuz. Akdeniz Kimya işçileri olarak iş yerinde söz hakkınız yok. Tek yanlı olarak işveren tarafından belirlenen düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılıyorsunuz. İçinde yaşadığınız bu koşulları değiştirmek ve daha insanca bir çalışma ortamına kavuşmak için sendikamız Lastik-İş’e üye oldunuz. Çünkü işçiler olarak taleplerimizi elde etmenin tek yolu; sendikamız ile işveren arasında yapılacak toplu iş sözleşmesidir. Toplu iş sözleşmesi ile ücret zamları ve yeni ücretler belirlenecektir. İkramiye ödemeleri ile bayram, izin ve yakacak gibi sosyal yardımlar başlayacaktır. Evlenme, doğum, ölüm gibi olaylar için ödemeler düzenlenecektir. Fazla mesai ücretleri artacaktır. Günlük çalışma ve yıllık izin uygulamaları işçilerin insanca yaşamalarını sağlayacak bir çerçeveye kavuşturulacaktır. Hepsinden daha önemlisi, ‘’iş güvencemiz’’ olacak ve işveren istediği zaman işçileri işten çıkaramayacaktır. Bütün bu konular işverenle sendikamız arasında görüşülerek yazılı kurallara bağlanacaktır. Kısaca toplu iş sözleşmesi ile, işyerinin bir ‘’anayasası’’ oluşturulacak ve karşılıklı anlaşma ile belirlenmiş bu kurallar dışında, işveren tarafından hiç bir uygulama yapılamayacaktır.”

“HAKLARIMIZ ENGELLENEMEZ”
Yumli işçiler için örgütlenme özgürlüğü isterken, sözlerine şöyle devam etti: “Toplu sözleşme ile belirlenmiş kurallara uyulup uyulmadığı ise sendika üyesi tüm işçilerin oylarıyla seçilecek ‘işyeri sendika temsilcileri’ tarafından denetlenecektir. Sendikaya üye olmakla yalnızca bize anayasa ve yasalarca tanınmış olan temel haklarımızı kullanıyoruz. İstediğimiz çok açık: Daha insanca koşullarda ve onurumuzla yaşayabileceğimiz bir çalışma ortamı yaratmak; bunun için işverenle bir toplu sözleşme yapmak ve iş barışı içinde çalışmaya devam etmek. Bu haklarımızı kullanmamız engellenemez. İşçilerin sendika üyeliğine karşı çıkmak suçtur. Sendika üyeliğini engelleyenler 6 ay ile 2 yıl arasında hapisle cezalandırılır. Akdeniz Kimya işvereni, yöneticilerini ve aramızdan bazı işçileri de kullanarak sendikalaşmayı önlemeye çalışıyor. Bu kişiler hakkında savcılığa suç duyurusu yapmış bulunuyoruz. İşçilere tehditler savuruyorlar. E-Devlet şifrelerini alarak sendikadan istifa ettirmeye çalışıyor ve suç işliyorlar. Bazı arkadaşlarımızı tazminatsız işten çıkararak sizleri işsizlikle korkutmaya çalışıyorlar. Bildiğiniz gibi Akdeniz Kimya, kendisi de sosyal amaçlı bir kurum olan OYAK’a aittir. OYAK, Akdeniz Kimya’da bugün yaşananlarla kendi kendisini inkar etmektedir. Ama bu yaşananlar bir gerçeği de açıkça ortaya koymuştur. Akdeniz Kimya işçilerinin tek çıkış yolu birlik ve dayanışma içinde olmaları ve sendikal haklarına sahip çıkmalarıdır. Çünkü Akdeniz Kimya işçileri sendikamız Lastik-İş’in örgütlülüğü altında tek bir yumruk ve tek bir yürek halinde işverenin beklentilerini boşa çıkarmayı bilecektir. Akdeniz Kimya işçilerinin birlik ve dayanışması, karşılaştıkları ve karşılaşacakları her türlü engel ve zorluğu yenecek güçtedir. İşçilerin sendikal haklarını engellemeye çalışanlar yaptıklarının bedelini toplum içinde utançla dolaşarak ödeyeceklerdir.”

“BASKI VE YILDIRMALRA KARŞI DURACAĞIZ”
Lastik-İş Şube Başkanı Yumli “Akdeniz Kimya yönetimi çalışanların isteklerine saygılı bir şirket olduğunu söylüyor. Çalışanlarına saygılı bir işveren her şeyden önce işçilerin en temel hakkı olan sendikalaşma hakkına saygı duymalıdır. Sendikaya üye olmaması için işçilere baskı ve tehdit uygulayan bir işverenin saygıdan söz etmeye hakkı yoktur. İşçileri uyduruk gerekçelerle tazminatsız işten çıkarmaya utanmayan bir işverenin insanlara saygı duyduğu söylenemez. İşten çıkarma tehdidi ile E-Devlet şifrelerini almak gibi insanlık dışı uygulamaları gündeme getiren bir işveren işçiye saygı sözünü ağzına alamaz. Akdeniz Kimya’yı işçiler için huzursuzluğun kol gezdiği bir işyerine çevirenler, işçiye saygıdan söz edemezler. Yıllardır işçileri insan yerine koymadan çalıştıran Akdeniz Kimya işvereni bugün boş vaatlerle ve çeşitli baskılarla işçileri kandırmak ve sendikalaşmayı engellemek için çırpınıp durmaktadır. Artık yaşadıklarımızla hepimiz çok iyi biliyoruz ki, işçiler olarak isteklerimizin gerçekleşebilmesi birlik ve dayanışma içinde davranmamıza ve sendikal haklarımızı kullanmamıza bağlıdır. Bu nedenle Akdeniz Kimya’da bugüne kadar üye olmamış işçi kardeşlerimizi de sendikamıza üye olmaya davet ediyoruz. Unutmayınız ki korkuyla değil birlik ve bütünlüğümüzün getirdiği cesaret ve mücadele gücü ile kazanacağız. Üreten biziz; üretimden gelen gücümüzle haklarımıza kavuşacağız ve kazanan biz olacağız. Ama herkes bilmelidir ki; biz kazandığımızda Akdeniz Kimya da kazanacaktır” diyerek sözlerine son verdi.