Davutoğlu: Kimyasal saldırının ardından mülteci akını artabilir

Haberler / Dünya

4 Eylül 2013 Çarşamba 15:36

PAYLAŞ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de kimyasal silah kullanımının ardından komşu ülkelere mülteci akınının artabileceğini söyledi.

Suriye'ye komşu ülkelerden bakanlarla Cenevre'de bir araya gelen Davutoğlu, Türk basın mensuplarına açıklamada bulundu. Suriye’de yaşanan krizde rejimin uyguladığı yöntemlerden dolayı her yeni tansiyon yükselmesinde ve şiddetin artmasında mülteci krizinin büyük bir ivme kazandığına dikkat çeken Davutoğlu, "Dün itibariyle mülteci rakamı 2 milyon kişiyi aştı. Geçen yıl bu sayı ülkemizde 50 bin civarında idi, şimdi 500 bin civarında. İki sene önce ise 7 bin 500 kişi idi. Bu artışın sebebi uygulanan şiddet ve kitlesel yıkımlara sebebiyet verecek yöntemlerdir. Özellikle tank ve top ateşleri ile sivillere yapılan saldırılardır." dedi.

Son bir yıl içinde hava bombardımanı ve Scud füzelerinin kullanılması ile mülteci akınının arttığını dile getiren Davutoğlu, "Kimyasal saldırı sonrasında, istemeyiz ama daha fazla bir mülteci akımı söz konusu olabilir. Bu artıştan korktuğumuz için çok uzun süredir BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden bu konuyu gündeme alması için istek de bulunduk." diye konuştu.

Bugünkü toplantıda, komşu ülkelerin mülteci akımını nasıl durdurabileceği üzerinde durdukları bilgisini veren Davutoğlu, uluslararası toplumun Suriye'ye komşu ülkelere desteğinin çok minimal düzeyde kaldığından yakındı. Ahmet Davutoğlu, "unun için desteğin artması ve küresel bir farkındalık oluşturmak için yapılacak faaliyetler konusunda ortak bir çalışma grubu oluşturulması için bir karar alındı. Bundan sonra 4 ülke arasında düzenli toplantılar yapılması için karar aldık. İnşallah önümüzdeki aylarda muhtemelen Türkiye’de 4 ülke ve BM bir araya gelecek." dedi.

Ay sonunda Cenevre’de mülteci konusunu konuşmak üzere yeniden bir araya geleceklerini ifade eden Davutoğlu, "Konuyu gündemde tutma konusunda kararlıyız. Uluslararası toplumun duyarsızlığı ve saldırılar ile ilgili pasifliğin doğurduğu sonuçlar üzerine yoğun bir istişare imkanı bulduk." şeklinde konuştu.