Destici: 20 günde borsadan çıkan para 110 milyar dolar
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye için en büyük ekonomik risklerden birinin de borsa olduğuna işaret ederek, “Borsanın kontrolü 7 bin yabancının elinde. İstedikleri anda borsayı çökertebilirler. Bu olay,...
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye için en büyük ekonomik risklerden birinin de borsa olduğuna işaret ederek, “Borsanın kontrolü 7 bin yabancının elinde. İstedikleri anda borsayı çökertebilirler. Bu olay, Türkiye ekonomisi için büyük bir risk. 20 günde borsadan çıkan para 110 milyar dolar. Bu, neredeyse Türkiye’nin bir yıllık ihracatına yakın bir rakam. ‘Borsada benim param yok’ ya da ‘Yatırımlarınızı devlet bankasına yatırın’ sözleriyle bu durum düzeltilemez ve açıklanamaz." dedi.
Destici, yaptığı açıklama ile ekonomide gelinen noktayı değerlendirdi. Türkiye’de 75 milyon kişiden 25 milyon kişinin açlık sınırı altında yaşadığını savunan Destici, “Tarım ve genç işsizlik oranlarına baktığımızda, Türkiye’nin büyük işsizlik problemi ile karşı karşıya olduğunu düşünüyoruz. Kentsel alanlarda yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 15’i işsiz. Tarım alanındaki işsizlik oranı yüzde 13. Genç işsizlik oranı yüzde 25. Kayıt dışı çalışanları da buna kattığımız zaman bu oranın daha da yüksek olduğunu görüyoruz. Bunlar resmî kurumların açıklamış olduğu rakamlar. Büyük Birlik Partisi olarak bunların üzerine 5 puan daha konulması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de tarım dışı işsizlik yüzde 20’dir. Genç işsizlik yüzde 25’tir. Eğitimli işsizlik oranı da yüzde 30’dur. Türkiye’nin, bu meseleler ile de uğraşması lazım. Milletin en önemli gündem maddelerinden bir tanesi de işsizliktir.” diye konuştu.
"BORSANIN KONTROLÜ 7 BİN YABANCININ ELİNDE"
Türkiye için en büyük ekonomik risklerden birinin de borsa olduğunu aktaran Destici, şu ifadeleri kullandı: “Borsanın kontrolü 7 bin yabancının elinde. İstedikleri anda borsayı çökertebilirler. Bu olay, Türkiye ekonomisi için büyük bir risk. 20 günde borsadan çıkan para 110 milyar dolar. Bu, neredeyse Türkiye’nin bir yıllık ihracatına yakın bir rakam. ‘Borsada benim param yok’ ya da ‘Yatırımlarınızı devlet bankasına yatırın’ sözleriyle bu durum düzeltilemez ve açıklanamaz. Bütçeyi özelleştirme ile ayakta tutan, devlet bankalarını özelleştirmeyi planlayan hükümetin, yatırımları devlet bankalarına yöneltmesi de büyük bir çelişki.”
"ÇİFTÇİMİZ 10 YIL ÖNCEKİ FİYATA BİLE SATAMAMAKTADIR"
Destici, “Şu anda hasat mevsimindeyiz. Maalesef çiftçilerimiz ürettikleri ürünlerin pek çoğunu on yıl önceki fiyatlara bile satamamaktadır. Bundan on yıl önce buğdayın fiyatı 50 kuruşken, bugün de aynı fiyatta. Mazot 1 TL’den 4,5 TL’ye çıkmıştır. Gübre fiyatı bire beş katlamıştır. İşçilik maliyetleri bire dört katlamıştır. Pamuk, zeytin, ayçiçeği, şeker pancarı, tütün, üzüm, incir ve tahıl ürünlerinden arpa buğday ve diğer ürünlere baktığımız zaman hep üreticinin mağdur olduğunu görüyoruz. Üretim rekoltemiz de gün geçtikçe düşmektedir. Daha önceleri dışarıya tarım ürünlerini ihracat eden bir ülkeyken şimdi tarımsal ürünleri, hayvansal ürünleri ve eti ithal eder hale geldik. Türkiye’nin gerçek gündem maddeleri bunlardır.” şeklinde konuştu.
EMEKLİ VATANDAŞLARIN DURUMU
Ayrıca, emekli olanların, emekli olduktan sonra hayatını idame ettirecek bir maaş bağlanmadığı için ikinci bir işte çalışmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Destici, Türkiye’de 10 milyon emekliden 8 milyonu bin TL’nin altında maaş aldığını, bu rakamın açlık sınırının da altında olduğunu belirtti. Destici, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu insanlar ne yapacakla? Bu emeklilerimiz ikinci iş yapmak zorunda kalıyorlar. Türkiye’de emekli olan vatandaşlarımız emekli maaşı ile geçinemedikleri için emekli olduktan sonra tekrar çalışıyorlar. Emeklilikte yaşa takılanlar var. Bu vatandaşlarımız da kendilerine vaat edilen süreleri doldurdukları halde, daha sonra çıkarılan kanun değişiklikleri sebebiyle emekli olamadılar. Emekli oldukları halde yaşı beklemek zorundadırlar. Burada da büyük bir haksızlık var. Biz, Büyük Birlik Partisi olarak hükümete bu vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi çağrısında bulunuyoruz.”