Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
"Milli sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz KKTC ruhsat sahalarında da faaliyetlerini sürdürüyor. İnşallah Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgazı, Doğu Akdeniz'de de bulacağız. Doğu Akdeniz'de Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC'nin olmadığı hiçbir senaryonun başarı şansı yoktur.
Son yapılan AB zirvesinde Kıbrıs Türk halkının yine yok sayıldığını gördük. Kapalı kapılar ardından Kıbrıs Türkünün hakkını teslim edenler daha sonra ellerini taşın altına sokmuyorlar. Türkiye bu adaletsizliğin sürmesine izin vermeyecektir. Onların tek derdi Kıbrıs Türklerinin haklarını çiğneyerek kurdukları sahte devletle Kıbrıs Türkü'nü azınlık hale getirmektir."
KKTC Başbakanı Ersin Tatar da açıklamalarında şunları kaydetti: "Misafirperverliğiniz için teşekkür ediyorum. Bugünkü görüşmemizde Türkiye ve KKTC'nin yakın geleceğini ilgilendiren son derece önemli konuları ele aldık. Biz haklarımızı sonuna kadar kararlıyız. Türkiye'nin desteğiyle bunu sağlamaya muktedir olduğumuzu belirtmek istiyorum.
KKTC olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını kendimizi kazanımları olarak görüyoruz. Adadaki anlaşmazlıkları iki halk arasında bir sorun olarak görmüyoruz. Çok önemli doğal kaynaklarının üzerinde ve ticaret kavşağında bulunan bir coğrafyada yaşadığımız farkındayız. Meşru haklarımızı sonuna kadar kullanmakta kararlıyız.
Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Doğu Akdeniz'de de doğalgaz bulunur. Rum-Yunan ikilisi ve onların Fransız dostları maalesef bu iyi niyetimizi anlamıyor. Kötü niyetli olmasaydılar Türk tarafının doğalgaz komitesinde yer almasını kabul edebilirlerdi. Gelinen noktada artık Doğu Akdeniz'de onlar ne yaparlarsa aynısını harekete geçirmek suretiyle devam edeceğiz.
Kıbrıs için su hayati öneme sahiptir. Ada ülkesi olmamız sebebiyle sınırda olan su kaynaklarını arttırma imkanımız bulunmuyor. Bunun tek yolu Anadolu'dan bereketli topraklardan adaya su getirilmesiydi. Bunun tarifsiz sevinci içerisindeyiz. Türkiye kimsenin yapamadığı bu projeyi zatı alinizle birlikte gerçekleştirmiştir.
Bu proje sayesinde 5 yıldır evlerimize kaliteli su akıyor. Yeryüzündeki su haklarında yaşanan talihsizlik bu kez denizin altında çıkmıştır. Türkiye kısa bir sürede arızayı gidermiştir. Daha sonraki hedefimiz bu suyu Gazi Magosamıza ulaştırmaktır. En kısa sürede su idaresiyle ilgili bir kanun çıkarmak istiyoruz. Kıbrıs'ta çeşmesinden su akan her bir vatandaşımızın adına Türkiye'ye ve size teşekkür ediyorum.
Kıbrıs'la Türkiye arasına fitne sokmaya çalışanlara verilecek en güzel cevap işte bu su projesidir. Şükranlarımı sunuyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan da açıklamalarına şöyle devam etti:
"Sayın Başbakana teşekkür ediyorum. Su konusu çok çok Kıbrıs'ta önem ifade ediyor. Biz de Kıbrıs'a giden boru hattını yeniden faaliyete geçmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ana kıtadan adaya su getirilmesi gerçekten çok zor ve büyük bir proje olduğu için bir türlü hayata geçirilememiştir. Başbakanlık döneminde bunun kararını verdik, dedik ki 'biz bu işi yaparız' ve yaptık. Şimdi bir sıkıntı yaşandı, tekrar talimatı yapıldı. Kolay değil, dalgalı deniz, böyle bir yerde siz denizin altında çalışma yürütüyorsunuz. Kısa sürede tamiratını bitirip yeniden kuzey Kıbrıs'a suyu verelim dedik. Hamdolsun yoğun çalışmayla, özellikle Kalyon Grub'a teşekkür ediyoruz. Yılmadılar, bu işi götürdüler.
Biz su hayattır, su medeniyettir, su azizdir diyen bir anlayışla adanın su sorunun çözümü için kolları sıvadık. Kimileri bunun mümkün olmadığını söyleyerek gayretimize dudak büktü. Kıbrıs'ın bu sıkıntısını çözmek de hamdolsun bize nasip oldu. 2015 yılında tamamlayarak su projesini hizmete sunduk. 80 kilometreye aşkın uzunluğu 250 metre derine inen, 1 metre 60 santim çapıyla bir mühendislik harikasıdır.
Anadolu topraklarından doğup Akdeniz'e dökülen Dragon çayının suyunu Kıbrıs adasındaki kardeşlerimizin istifadesine sunmuş olduk. Bu suyun toprakla, şehirlerimizle buluşup berekete dönüşmesi için ana dağıtım hattı kuruldu. Anamur'dan Girne'ye uzanan bu projeyi ekonomik değerlerinin ötesinde barış, refah ve huzur içinde aydınlık bir gelecek tasavvuru olarak görüyorum.
Yılın ilk haftasında beklenmeyen bir arıza meydana gelmişti. 108 gün gibi kısa bir sürede arıza giderildi. Bugün boru hattından adaya yeniden su vermeye başlıyoruz. Sulama bölümüyle ilgili yatırımlar da sürüyor. 71 bin 540 dekar alanı sulamaya açarak KKTC ekonomisine ilave katkı sağlamak amacımızdır.
Atıksu geri kazanımı ile de daha fazla toprak sulanacaktır. Türkiye KKTC kardeşlerinin daima yanında olduğunu bu projeyle bir kez daha göstermiştir. KKTC'ni siyasi ve ekonomik olarak küresel sistemin eşit ve onurlu bir üyesi haline getirene kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Bugün deniz altındaki kısmının yeniden devreye girmesinin mutluluğunu hep birlikte yaşadığımız boru hattı gibi daha nice projeleri adaya kazandırmayı sürdüreceğiz. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum."