POLİTİKA
EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, TR35 TV’de yayınlanan 8. Gün programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
31 Mart 2024 yerel seçimlere kısa bir zaman kala CHP’de adaylar açıklanmaya başladı. 2 kere toplanan PM toplantısında İzmir’den aday çıkmaması dikkat çekti.
“İMAMOĞLU RÜZGARI ESİYOR, ÖZEL EMANETÇİ Mİ?”
CHP İzmir kulislerinde esen ‘İmamoğlu’ rüzgarının altınız çizen Gazeteci Mithat Umutoğulları, “ CHP’de bir değişim rüzgarı vardı. Değişim gerçekleştikten sonra işler karıştı. CHP’de aday patlaması var. Durum böyle olunca süreç içinde farklı bir durum meydana geldi. Bu dönem kimse adayı konuşmuyor. İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Partinin Genel Başkanı olduğu konuşuluyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ise emanetçi gözüyle bakılıyor. Adaylar İstanbul’dan destek almak için çabalıyor. İzmir’in adayına İstanbul karar verecek gibi bir hava var. Durum böyle olunca işler karışıyor. Parti içerisinde bir İmamoğlu tartışması var. İzmir’deki herkes İstanbul’dan kim icazet aldı, kim geldi diye düşünüyor. Durum böyle olunca algımız İstanbul’a yoğunlaştı” dedi.
“SOYER VE ASLANOĞLU ETKİSİZ KALDI”
İstanbul algısının sorumlusu olarak CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i gösteren Gazeteci Umutoğulları, “Bu sürecin böyle olmasının tek sorumlusu CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer. Kurultay süreci doğru götürülseydi, bugün bunları konuşmazdık. En büyük problem örgütlerin kendi içinde ayrışması. CHP örgütleri şu an paramparça… CHP 3’e bölündü. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ekibi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç soyer ekibi ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel’in beraber olduğu bir grup. Şimdi gruplar 5’e 10’a bölündü. Geçen 4,5 yıl içerisinde örgütlerle sürekli çatışma ve dayatma sonucu bu gruplaşma hali meydana geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı sürekli özgürlük ve demokrasiden dem vuruyor ama parti içerisindeki tavırlarına baktığımızda, örgüte isim ve koşul dayatılıyor. Durum böyle olunca Soyer ve Aslanoğlu’nun etkisiz olmasından kaynaklı başka aktörler alanda olmak istiyor. Bugün Bu sebeple biz İstanbul tartışmaları yaşıyoruz. İzmir’de güçlü bir Büyükşehir Belediye Başkanı profile olsaydı bugün bunları konuşmazdık. Bu zaafiyetlerden dolayı biz İmamoğlu adayının İzmir’de gösterileceğini konuşuyoruz” ifadelerine yer verdi.
“İMAMOĞLU’NUN ADAYI OLGUN ATİLA”
Ekrem İmamoğlu’ndan Olgun Atila için ricacı olunduğunu dile getiren Mithat Umutoğulları, “İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Buğra Gökce’nin İstanbul’daki görevinden istifa ederek gelmesinden sonra, ‘İmamoğlu, Gökce’yi aday olması için gönderdi’ dediler. İstanbul’da yaptığımız sondajdan sonra Buğra Gökce’nin İmamoğlu’nun adayı olmadığını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde ANAP kökenli önemli bir isimle görüştüm. O kişi bana, “İzmir’de Buğra Gökce üzerinde yoğunlaştı ama İmamoğlu’nun adayı Olgun Atila. Atila’nın babası Halil Atila, eski Tarım Orman Bakanlığı ve ANAP’ta vekillik yapmış Lütfullah Kayalar’ı arıyor ve İmamoğlu’ndan destek istiyor. İmamoğlu’nun babası, Hasan İmamoğlu ANAP’ın eski ilçe başkanı. Oradan hukukları var. Ekrem İmamoğlu ve Olgun Atila’nın bir araya gelmesi için Hasan İmamoğlu’na ricacı oluyor. Bu buluşma gerçekleşiyor” dedi. ANAP’ta uzun yıllar siyaset yapan isimler CHP üzerinde etki yaratıyor. İmamoğlu cephesinde böyle bir gelişme varsa ANAP’lıların CHP’deki etkisini görüyoruz. Olgun Atila’nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması beni rahatsız etmez. Buğra Gökce, kendi iradesiyle buradan aday adayı oldu. Atila İzmir’li ve Bornova Belediye Başkanlığı yapmış bir isim. Dolayısıyla çok bir tartışma olmaz” dedi.
İMAMOĞLU SESSİZLİĞİ
Ekrem İmamoğlu’nun İzmir’e müdahalesine tepki gösteren Gazeteci Umutoğulları, “CHP’nin kalesi İzmir’de İmamoğlu’nun müdahil olması İzmirli siyasetçilerin ayıbı. İmamoğlu karizmatik bir siyasetçi olabilir, CHP içinde etkili olabilir. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan birinin bu kadar müdahale etmesi İzmir’de yıllarca siyaset yapan insanlara karşı bir saygısızlık. İmamoğlu’nun bu durumla ilgili açıklama yapmaması da çok enterasan. İmamoğlu, ‘Cumhurbaşkanı adayı olacak’ iddialarına da cevap vermemişti. CHP’de Genel Başkan olacak diyorlar, bekliyor. Özel ile ilgili iddialar karşısında da susuyor” ifadelerine yer verdi.
KOCAOĞLU ‘4,5 YIL’ NEREDEYDİ?
İzmir önceki dönem Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun son zamanlarda yaptığı açıklamaları değerlendiren Umutoğulları, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 3 dönem başkanlık yapan Aziz Kocaoğlu 4,5 yıl sustu. Kocaoğlu giderken, ‘benim partimin mutfağı yok’ diyerek CHP’yi yerden yere vurmuştu. Parti bu kadar sorun yaşanırken Kocaoğlu veya Alaattin Yüksel tek kelime etmedi. Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu güçlüyken hiç meydana çıkmadı. Gemi ne zaman su almaya başladı, Kocaoğlu ve Yüksel o zaman meydana çıktı. Kocaoğlu’nun açıklamaları doğru ama neden şimdi? Neden bu kadar bekledi. Kocaoğlu, büyükşehir yatırımlarıyla ilgili, Belediye başkanıyla ilgili ve parti ile ilgili konularda konuşuyor. Bir abi formülü veriyor ama kardeşi de kendi seçiyor. Yüksel için ‘büyükşehir belediye başkanı olsun’ dersen söyleyeceğin hiçbir şeyin hükmü kalmaz. ‘Parti kötü durumda’ vs. diyerek reçete olarak arkadaşını gösteriyor. 15 yıl başkanlık yaptığında da başka reçete göstermedin. Parti değişti ama hala dar ekipte kendi arkadaşını öne atıyorsun. Bence CHP’de Kocaoğlu gibi siyasetçilerin değişmesi gerekiyor. 15 yıl kimseye nefes aldırmamışsın, 4,5 yıl sonra alana çıkıyorsun hala aynı şeyi yapıyorsun” ifadelerine yer verdi.
“KOCAOĞLU’NA UMUT BAĞLANDIYSA DÜKKANI KAPATIN”
Kocaoğlu’nun eleştirilerinin ciddiye alınmayacağını belirten Umutoğulları, “CHP’nin değişimden kastı sadece Kemal Kılıçdaroğlu muydu? CHP’nin başına 45 yaşında bir genel başkan gelmişse, 70 yaşındaki adamın kurtarıcı olmasını kimse beklemesin. Aynı insanlar kalacaksa değişimin ne anlamı var? Genel Başkan, MYK değişti ama aynı adamlar aynı rolleri alıyor. CHP’nin 5 yıl önce hiç görev vermediği birini 5 yıl sonra geri getirerek umut bağladıysa dükkanı kapatsın. Kocaoğlu bir tek CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturmadı. Olgun Atila’yı, Buğra Gökce’yi, Cemil Tugay’ı, Abdül Batur’u konuşuyoruz. Adayları masanın kenarına bırakıp, ‘Alattin örgütü ve belediyeyi toplarlar’ söylemine kim inanır? Aday olmuş insanları bir kenara itip kendi arkadaşınızı masaya koyuyorsunuz. Adalet duygusu vicdanında olacak. Ben Kocaoğlu’nun parti ile ilgili söylemlerinin kıymetli olduğunu ama anlam ifade etmediğini söyleyebilirim. Çıkış amacı yanlışları konuşmak değil. Madem partiyi çok düşünüyordun kongrelerde haksızlık yapılırken, Büyükşehir gücüyle örgütü ezerken neden konuşmadın? Çünkü o zaman Soyer güçlüydü. Şimdi Soyer siyaseten zayıfladı, çıkıp konuşmaya başladı. O zaman çıkıp konuşsaydın, Soyer belki kendini toparlar ve bugün yapılan yanlışları yapmazdı. Soyer, Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediği için karşısına geçerek Özgür Özel’e destek vermekle değişim talebi olmuyor. O değişimi gerçekleştirecek ve kendini masaya koyacaksın. Ben bu eleştirilerin ciddiye alınacağını düşünmüyorum” diye konuştu.
“KİMSENİN ADAMI OLMADIM”
İzmir basınında yaşanan Soyer ve Kocaoğlu ayrışmasına dikkat çeken Gazeteci Umutoğulları, “Soyer’i tutmak için bir grup medya kuruluşu pompalıyor. Tunç Soyer taraftarı olan medya Soyer maskesi taktı. Diğer tarafta ise eski Azizciler meydana çıktı. Azizciler de Alaattin Yüksel olsun diye uğraşıyorlar. Azizciler ve Tunçcular diye medya 2’ye bölündü. Bunun tek sebebi şu, hem Soyer’i hem de Kocaoğlu’nu destekleyen medya kuruluşların tek derdi menfaatleri kaybolmasın. Biri gelirse eski şaşlı ekonomik gücüne kavuşacak, diğer ise ekonomik gücünü ve aldığı desteği kaybetmemek için çabalıyor. Bunu yapanlar kente ihanet ediyorlar. Biz bunları konuştuğumuzda ise kötü adam ilan ediliyoruz. İnsanlar, kendi ekonomik kaygıları için kentin geleceğini yok saymasın. Ben hepsiyle oturup tartışırım. Onlar gazetecilik yapmıyor. Soyer’i destekleyenlerin manşetinde hep Soyer var. Destek verebilirsin. Benim de başkan olmasını istediğim arkadaşlar var ama ben ne yapabilirim ki? Ben onlarla sürekli oturup kalkamam. Soyer bu isimleri o yüzden bu yüzden besledi. Kocaoğlu da bu sebeple yıllarca onları besledi. Ben ulusal televizyon kurdum, onlara verilen paranın yarısını vermediler. Ya bizdensin ya değilsin dediler. Ben kimsenin adamı olmayacağım. Bu sebeple özgürüz ve rahatız. Bugünler gelir geçer gazeteciler arkasına dönüp bakmalı. Bizim güzel bir hikayemiz var” ifadelerine yer verdi.
CHP’DE EYLEM VE SÖYLEM TUTARSIZLIĞI
CHP’nin İzmir’de kadın aday göstermemesini eleştiren Umutoğulları, “Bugüne kadar İzmir’de hiç kadın belediye başkanı olmadı. İzmir’de yaşayan bir kadın aday olursa neden olmasın? Bu işi deneyimlemiş siyasi isimler var örneğin, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Sengel… Kadın aday gösterilirse fotoğraf çok güzel olur. Siyasetin rengi ve tavrı değişir. CHP kotayı konuşuyor ama kadın aday ismi konuşulmuyor. Kadın aday gelmesi siyasetteki tansiyonu düşürür. CHP’nin bir kadın aday göstermesi zor. Adaylar açıklanınca göreceğiz kaç kadın aday var. CHP’nin eylem ve söylemi çok farklı oluyor. Demokratik bir tavır çiziyorlar ama adaylar açıklanınca göreceğiz demokratik tavrı. Anket, ön seçim, kamuoyu yoklaması dediler, bakalım… İzmir’de büyük çoğunluğu Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi, bu isimlere slime operasyon mu yapılacak, yoksa bu isimler içerisinde başarılı olmuş başkanlar kalacak mı? Özel’i destekleyen 2 belediye başkanı yerini koruyacak mı, yoksa ödüllendirilecek mi? Adaylar açıklanınca söylem ve eylemin orantısını göreceğiz” diye konuştu.
Sayfa başına git
