Ege Postası
Geri

Gribe karşı aşı

İZMİR Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Asya Banu Babaoğlu, her yıl hastalığa karşı bağışıklık kazanılmasına rağmen, virüslerdeki ufak değişimlerin bile tekrar tekrar gribin pençesine düşülmesine neden olduğunu, bu yüzden, risk grubunun aşılanması gerektiğini söyledi.
Gribe karşı aşı
Haberler / Genel
17 Ocak 2016 Pazar 14:09
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Halk arasında grip ile soğuk algınlığının (nezle) sıklıkla karıştırıldığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, soğuk algınlığına, yaklaşık 200 farklı virüsün sebep olduğunu ve gribe oranla, daha hafif seyirli bir üst solunum yolu enfeksiyonu olduğunu söyledi. Soğuk algınlığında ise şikayetlerin, daha çok burun akıntısı ve burun tıkanıklığı şeklinde olduğunu belirtti. Grip belirtilerinin ise yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, baş ağrısı, vücut ağrıları, titreme, nadiren kusma ve ishal olarak özetlenebileceğini kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, gripte risk grubunda yer alan ve mutlaka aşı yapılması gerekenlerin, 65 yaş ve üzeri kişiler, hamileler, bakımevi ve huzurevinde kalanlar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, astım, kronik akciğer hastalığı, kalp-damar sistemi hastalığı, kan hastalığı, şeker hastalığı, nörolojik hastalığı, metabolik hastalığı, kronik karaciğer hastalığı olanlar, aşırı kilolular, sağlık çalışanları, 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar olduğunu belirtti. Korunma ve kontrol için en etkili yöntemin aşı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) referans merkezlerinde her yıl virüs tiplerinin belirlendiğini, bir sonraki yılda ortaya çıkabilecek virüs tiplerinin tespit edilip, uygun aşı kombinasyonlarının hazırlandığını ifade etti. Antibiyotiklerin gribin tedavisinde kesinlikle etkisiz olduğunu kaydetti.



GRİP ÜÇ YOLLA BULAŞIYOR

Grip virüsünün temel olarak üç yolla bulaştığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu; bunların infekte kişi ile doğrudan yakın temas (tokalaşma, yakın konuşma, öpüşme vb.), virüs bulaşmış eşyalara dokunma (kapı kolu, çatal-kaşık vb.), konuşma, öksürme, hapşırma sonucu yayılan damlacıklar olduğu bilgisini verdi.

ÖNLEMİ ELDEN BIRAKMAYIN

Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, henüz hastalığa yakalanmamış kişilerin; risk grubunda ise aşı olması, ellerini su ve sabun ile sık sık yıkaması, kalabalık ortamlardan ve hasta kişilerle temastan kaçınması, genel hijyen ve sağlıklı beslenme kurallarına uymasının, hastalığa yakalanma riskini azaltacak en önemli noktalar olduğunu dile getirdi. Hastalığa yakalanmış kişilerin; evde istirahat etmesinin hem iyileşme süreci için, hem de hastalığın daha çok kişiye bulaşmasının önlenmesi açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Hasta kişilerin öksürürken mendil kullanması veya ağızlarını kol içi ile kapatması gerektiğini söyledi. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, yüksek ateş, öksürük gibi belirtilerin ortaya çıkması, ağırlaşması durumunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmasını tavsiye etti. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası