Hıristiyan Demokratlar: Partimizin ismi Türklerle aramızda engel değil

Haberler / Dünya

27 Ağustos 2013 Salı 11:16

PAYLAŞ

Alman Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Sekreteri Hermann Gröhe, partisinin adındaki Hıristiyanlığı ifade eden ‘C’ harfinin kendi gözlemlerine göre Türklerle aralarında bir engel teşkil etmediğini söyledi.

Berlin’de Yabancı Gazeteciler Cemiyeti’nin üyeleri ile bir araya gelen Grohe, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Partisinin, Almanya’da artık sayıları 900 bine yaklaşan, ancak bugüne kadar daha çok Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’i seçtiği görülen Türk seçmene nasıl baktığı yönündeki bir soru üzerine Hermann Gröhe, kısa bir süre önce Türklerin parti tercihini araştıran endaX araştırmasına atıfta bulunarak şöyle konuştu: “Son anketler de gösteriyor ki Türk seçmenler arasında CDU’ya oy verenlerin oranı giderek artıyor. Türkler arasında da çok başarılı işadamları var. Bunlar ekonomi politikalarına, vergilere ve saire bakıyor. Ülke genelini ilgilendiren bu gibi konular nedeniyle partimizin Türk kökenli seçmenler arasında şansının yüksek olduğunu düşünüyorum.”

CDU Genel Sekreteri, Neuss’daki kendi seçim bölgesinde Türklerle irtibatının olduğunu ve dini duyguları canlı olan Türklerin dini konulardaki hassasiyeti olan CDU ile daha rahat konuşabildiklerini gördüğünü, partilerinin adındaki Hıristiyanlığı ifade eden ‘C’ harfinin de bir engel teşkil etmediğini gördüğünü ifade etti.

Gröhe, çifte vatandaşlık ve Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği gibi bazı konularda partisinin politikasının farklı olduğunu da söylerken, ancak bazı konulardaki politikalar konusunda ifade tarzının da çok önemli olduğuna inandığını belirtti.

Hermann Gröhe, kendisine Almanya’da 5,8 milyon göçmen seçmen olmasına ve bunların seçmenlerin yüzde 9â€²una karşılık gelmesine rağmen adaylar arasında göçmenlerin oranının düşük olması yönündeki soru ile ilgili olarak da, göçmenlerin siyasette temsilinin düşük olduğunu kabul ettiğini ve partisini göçmenlere şans tanıma konusunda cesaretlendirdiğini söyledi. Hermann Gröhe partisinin federal yönetiminde üç Tük üyenin bulunduğuna da işaret etti.