İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
2019 yılında merkez üssü Kahramanmaraş olarak kurgulanan tatbikatı hatırlatan Zorlu, "O günlerde deprem felaketine karşı hazırlıklı olduğunu söyleyen hükümet, bu deprem felaketi karşında maalesef büyük bir başarısızlık örneği ortaya koymuştur. Hükümet cephesinden gelen bazı açıklamalarda, böyle bir deprem beklenmiyordu vurgusunun yapıldığını dikkate alarak bunları hatırlatmak istiyorum. Bu doğru değildir. Deprem felaketinin yaklaşmakta olduğunu sadece bu tatbikat değil, Eylül 2021'de TBMM'de hazırlanan resmi rapor da açıkça ortaya koymuştur. Bu raporda neler yapılması gerektiği, hangi tedbirlerin alınması gerektiği milli iradenin temsilcisi olan makam tarafından da kayda geçirilmiştir." dedi.
İYİ Parti olarak TBMM'de deprem araştırma komisyonu kurulmasını istediklerini belirten Zorlu, "Bakalım 2021'deki bu rapordan sonra hangi önlemler alınmış? Devletin ilgili kuruluşları neler yapmış? Gelin bunu milletin huzurunda TBMM'de hep birlikte paylaşalım. Bu şeffaflık anlayışı ile neler yapılmış-yapılmamış ortaya konsun." şeklinde konuştu.
Hayrettin Güngör’ün açıklamaları: “Ya Allah’tan korkun”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör'ün açıklamalarına dikkat çeken Zorlu, "Bu ilimizdeki tahribatın ortadan kaldırılabilmesi için eşleştirilmiş bir belediye başkanı, onun konuşlandırdığı ekipler, ortaya koymak istediği hizmet görmezden geliniyor. Hatta orada olunması bile istenmiyor. Belediye Başkanı, 'Mansur Yavaş gelmiş mi fark edemedim' diyor. Ya Allah'tan korkun. Böyle bir günde bile siyasi saiklerle hareket eden iktidar, muhalefeti siyaset üretmekle suçlayabiliyor. Birleştirmeci olması gereken insanların ortaya koyduğu ayrımcılık gerçekten çok hazin bir tablo" değerlendirmesini yaptı.
“AFAD’ın sadece 15 il müdürü arama-kurtarmayı ilgilendiren bölümlerden mezun”
AFAD'ın taşra teşkilatları üzerinde yaptıkları araştırmayı paylaşan Zorlu, "81 ildeki ancak 65 il müdürünün bilgilerine ulaşabildik. Buna göre sadece 15 il müdürü, arama-kurtarma hizmetlerini doğrudan ilgilendiren lisans düzeyinden mezun olmuş. Asıl hazin olanı bunların 15'i de deprem bölgesinde değiller. Böyle bir planlama olabilir mi? Böyle bir kurum inşası olabilir mi? Yazıklar olsun. Yine bize verilen bilgilere göre, mevcut bütçesi başka kurumlara aktarıldığı için AFAD, 14 aydır satın alma işlemi yapamamış. Neden hala vatandaşlarımız seyyar tuvaletler, çadırlar almaya çalışıyorlar? Bu sorunun cevabı burada gizli" ifadesini kullandı.
“TSK’nın yeterli şekilde sahaya çıktığına yönelik açıklamalar gerçeği yansıtmıyor”
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının zamanında ve yeterli biçimde sahaya çıktığı yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını kaydeden Zorlu, "Depremin 2. günü valilik izinleri alınmak suretiyle bölgeye konuşlandırılan asker sayısı 3.500. Ardından da 4.500 asker sevk edilmiş. Arkadaşlarımız bu konuda yine bir çalışma yaptılar. Bu depremde kilometrekare başına düşen asker sayısı 0.03 iken, Marmara depreminde 0.69'muş. Yani 23 katıymış. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mevcut kapasitesi bununla da çok uyumlu. İlk günden 20-23 katı askeri sahaya çıkarmak mümkün olabilirken bu gerçekleşmemiş. Neden? Tek adamdan çıkması gereken karar sistemi var ya, bizim ucube sistem dediğimiz; bununla da çok ilişkili" değerlendirmesini yaptı.
EMASYA protokolünün kaldırılmasının da hızlı müdahaleyi engellediğini savunan Zorlu, iktidara geldiklerin de söz konusu protokolü düzenleyerek hayata geçireceklerini ekledi.
“Geldiğimizde konutları zamanında hizmete sunacağız”
Hükümetin deprem bölgesine yapılacak konutlar için 1 yıllık süre istediğini hatırlatan Zorlu, "Değerli vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum; en basit organizasyon yeteneğini ortaya koyamamış bir hükümet mi taahhütlerini gerçekleştirecek? Alelacele aldığı kararlardan da bunun ne olup olamayacağını zaten hep birlikte görüyoruz. Kesinlikle müsterih oldun. Cesaretiyle, kararlarıyla, devlet ciddiyeti ile Meral Akşener geliyor. Biz geldiğimizde bu konutları hak ettiğiniz zaman diliminde hizmetinize sunacağız." dedi.
İYİ Parti’nin çalışmaları
Zorlu, Türkiye genelinde yabancılara toprak/mülk satışını ve Hatay başta olmak üzere 10 ilimizde 6 ay süreyle toprak ve mülk satışını durdurmaya yönelik kanun tekliflerinin de hazır olduğunu ekledi.
Deprem bölgesine yönelik partisinin yardımlarına değinen Zorlu, 700'ün üzerindeki tırın afet alanına ulaştığını belirtti.
İYİ Parti Deprem Sonrası Psikolojik Destek Projesi'ni de hayata geçireceklerine dikkat çeken Zorlu, "30 kişilik profesyonel ekibimiz Malatya, Hatay ve Kahramanmaraş'a ulaşmış durumdalar. Burada oluşturacağımız çadırlarda başta çocuklar olmak üzere vatandaşlarımızla birebir ilgileneceğiz. Sadece orada görüşmekle kalmayacağız daha sonraki tarihlerde de telefon üzerinden takip edeceğiz." açıklamasını yaptı.
Türk Kızılay Başkanı’na istifa çağrısı
Türk Kızılay'ının çadır ve gıda satışına yönelik tartışmalara değinen Zorlu, Kızılay'ın Kızılhaç Federasyonu'ndan çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna işaret etti.
Mevlana evleri projesini hatırlatan Zorlu, "Bu proje mevcut yönetimden önce çok özel hazırlanmış sahada çok hızlı sonuç alacak bir proje. Buradaki evlerin üretildiği malzeme pet şişe. Evlerin 6 tanesini 1 tıra koyabiliyorsunuz, 50 yıl boyunca muhafaza edebiliyorsunuz. Çadırlara göre avantajlı evlerden bahsediyoruz. Bu evlerin üretilmesini sağlayan fabrika yardımda kullanılmak şartıyla Kızılay'a bağışlamış. Sonra yine yönetim geliyor ve bu proje çöpe atılıyor." dedi.
Nisan 2016'da yapılan tüzük değişikliği ile Kızılay'da şirketleşmenin önünün açıldığını savunan Zorlu, "Bu asla kabul edilebilir bir durum değil" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Acil Afet Müdahale Planı'na göre, Kızılay'ın ana hizmet kuruluşu olmaktan çıkarılıp, destekleyici kuruluş haline getirildiğini ifade eden Zorlu, "Kızılay, AFAD'dan bir emir gelmeden sahaya girip çadır kurabiliyordu. Şimdi bu da elinden alınmış. Başka ne yapılmış? Üniversite kurma yetkisi verilmiş. Teşekkür ederiz. Üniversite kurmak güzel ama sizin birincil vazifeniz bu mu? Hani Kızılay devletti, sığınacağımız limandı? Kesinlikle kabul etmiyoruz. Kızılay Başkanı'nın derhal istifa etmesi gerekiyor. Bu yaşanan süreci kesmez ama İYİ Parti iktidarında kurumsal hafızayı yeniden onaracağız. Tüzük değişikliğini olması gereken yere getireceğiz. Milletimizin birleştirici gücü Kızılay'ı yeniden ayağa kaldırıp hizmete sokacağız" dedi.
“Aynı tepkiyi Anıtkabir'de siyaset sloganları atıldığında da bekleriz”
Futbol müsabakalarında taraftarların protestoları ve sonrasında hükûmet cephesinden gelen açıklamalara değinen Zorlu, "Parti sözcüsü olarak söylemiyorum; hiç kimsenin, hiçbir kulübün, hiçbir taraftarın vatan-millet sevdasını sorgulamak kimsenin haddine değildir. Hepimiz bu ülkenin yurttaşlarıyız. Daha önce de 'Vatan canım sana feda' diyen 'Ne mutlu Türk'üm diyene' diyen aynı taraftarlardır. Şimdi stadyumlarda siyasallaşma oluyor diye feveran içerisindeler. Aynı tepkiyi Anıtkabir'de siyaset sloganları atıldığında da bekleriz. Böyle bir hassasiyeti sizden orada da bekleriz. Protesto eleştiri, bir insan hakkı. Buradan değerli taraftarlara çağrıda bulmak istiyorum. Seçim yaklaşmakta. Tepkimizi de, direncimizi de, irademizi de hep birlikte sandıkta göstereceğiz. Bu gidişata hep birlikte son vereceğiz." şeklinde konuştu.
Akşener – Kılıçdaroğlu görüşmesi
Zorlu basın toplantısı ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşmesi sorulan Zorlu, "Dün gerçekleşen görüşme Millet İttifakı'nın paydaşlarının yaptığı görüşmelerden biridir. Yaklaşıl 1.5 saatlik bir görüşme gerçekleştirdiler. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, Genel Başkanımıza ziyaretleri sonrası adım adım 2 Mart'taki toplantıya tüm paydaşlar hazırlanıyor. Bu vesileyle şunun altını çizmek istiyorum; dün görüşmeden sonra bazı yayınlarda aday üzerinde mutlak bir anlaşma olduğu ya da asla kabul etmeyeceğimiz pazarlık gibi birtakım ifadeler. Bunların hiçbirisi gerçeği yansıtmamaktadır. Milletimiz müsterih olsun. 2 Mart'ta Millet İttifakı 13. Cumhurbaşkanı'nı belirleyecek. Bu iradeyi gösterecek ve en kısa zamanda da bunu milletimizle paylaşacağız. Biz İYİ Parti olarak milletimizin neyi istediğini, neyi beklediğini biliyoruz. Sayın Genel Başkanımız bu sorumlulukla görüşmelerini gerçekleştiriyor. Biz istişareye çok önem veren bir partiyiz. Dün milletvekillerimiz ve başkanlık divanı üyelerimizle uzun bir toplantı gerçekleştirdik. Burada deprem konusundaki gelişmelerin yanı sıra bu konular da konuşuldu. Tümüyle ilgili oy birliği ile İYİ Parti TBMM Grubu, 2 Mart'taki toplantı için Sayın Genel Başkanımızı tam olarak yetkilendirmiştir. Bunun yanı sıra grup toplantısı ardından genel idare kurulu toplantımız gerçekleşecek. Bu şekilde milletimizin istek ve iradesini masaya götürmek suretiyle nihai neticeye ulaşmanın gayreti içinde olacağız." yanıtını verdi.
Seçim tartışmaları
Seçim tarihine ilişkin soru üzerine Zorlu, "Seçim olmak zorunda. Çünkü Anayasamızda kurallar açıkça belirlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 14 Mayıs tarihine ilişkin bir açıklama yapacağını biliyoruz. Böyle olmasa bile 18 Haziran belirlenmiş seçim tarihidir. İYİ Parti ister 14 Mayıs'ta olsun, ister 18 Haziran'da olmuş olsun yapılacak seçimlere hazırdır. Şu bilgiyi de aktarmak isterim; deprem bölgesinden başka illere gitmiş vatandaşların kullandıkları oyun geldikleri ilde geçerli olmasını istiyoruz. Bu hem milli irade için gerekli hem de geriye dönüş prensibimizin gereği olarak kabul ediyoruz. Bu amaçla Seçim İşleri Başkanlığımız, Şenol Sunat'ın başkanlığında bir Anayasa değişikliği ve kanun değişikliği hazırladı." diye ekledi.