İki yıl sonra "pardon"

İzmir’in Karabağlar ilçesi Limontepe semtinde yaşayan 86 yaşındaki Alzheimer hastası Kamil Genç isimli vatandaşın evi yünden başına gelmeyen kalmadı. “Evin mi var, derdin var” dedirtecek bir öyküye sahip Kamil Genç’in konutuna 36 yıl önce imar izni veren devlet, bu sefer “İmar iznin yok” deyince, vatandaş da mahkeme koridorlarında dirsek çürüttü. Yargı sürecinin ardından haklı bulunan “Bürokrasi mağduru”na devlet geç de olsa “Pardon” dedi ancak, haksızlığa uğradığını ileri süren Kamil Dede yaşadıkları sebebiyle devletten tazminat istemeye hazırlanıyor.

Haberler / İzmir

2 Mayıs 2014 Cuma 10:11

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- 36 yıl önce Kastamonu’dan İzmir’e göç eden ve kırk kanaat satın aldığı arsası üzerine “Başımı sokacak bir yerim olsun” diyerek kendini evini inşa eden Kamil Dede’nin, başına gelen trajikomik olaylar Aziz Nesin fıkralarını hatırlattı. 86 yaşındaki Kamil Genç, devletin tüm yasal izinleri verdiği evinin kaçak olduğu gerekçesi ile geçtiğimiz yıl kendisine tazminat ve hapis istemi ile açılan dava sonrasında mahkeme mahkeme gezmek zorunda kaldı. Alzheimer ve Parkinson hastası olan, aynı zamanda da ve duyma zorluğu çeken Kamil Dede’yi, fıkralara konu olacak olaylar dizisi sonrasında adalet haklı buldu.

HEM TAPULU, HEM KAÇAK

1978 senesinde İzmir’e geldiğinde kendisine ait iki katlı ev inşa eden 86 yaşındaki Kamil Genç, Limontepe semtinde zamanın koşullarında kaçak statüsünde bulunan gecekondusuna 1985 yılında ruhsat almak için başvuruda bulundu. 1983 yılında İzmir Defterdarlığı kayıtlarına da geçen Karabağlar ilçesi 9602 Sokak’taki evi için imar affından yararlanarak, devlete dönemin para birimi üzerinden 2 bin TL ödedi ve konutunun resmi tapusunu aldı. Genç, tamamen yasalara uygun inşa edilen ve 3 kata kadar imar izni bulunan ve birçok kaçak yapının yer aldığı alanda 2 katlı evi için 36 yıl süresince devlete vergisini aksatmadan ödedi. Ancak, 2012 yılından itibaren aksilikler peşini bırakmadı.

HATALI İŞLEMİN FATURASI KAMUYA ÇIKTI

Karabağlar Belediyesi tarafından 2012 yılının sonunda evine gönderilen iki ayrı cezayla birlikte hayatı tam anlamıyla işkenceye dönen 86 yaşındaki Kamil Genç için esas mücadele bu gelişmeden sonra başladı. Evinin kaçak yapı olduğu ve konutuna ruhsatsız kat çıktığı gerekçesiyle hakkında iki ayrı soruşturma başlatılan ve beş senedir evinde yatalak durumda bulunan Genç, “İmar Kanunu’na Aykırı Hareket Etmek” ve “İmar Kirliliğine Neden Olmak” suçlarından hakkında açılan kamu davaları sebebiyle hakim karşısına çıktı. Karabağlar Belediyesi’nin encümen kararı ile verdiği iki ceza sonrasında 6 milyar 166 milyon TL tazminat ve hapis istemiyle yargılanan Genç’in evine yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında suç oluşturan bir unsura rastlanmazken, İzmir 20’inci Asliye Ceza Mahkemesi ve İzmir 1’inci İdare Mahkemesi’nde görülen iki ayrı davadan da beraat kararı çıktı. Belediye encümeni kararını hukuka aykırı bulan mahkeme, kendisine uygulanan dava konusu tüm işlemlerin iptaline, bir yıl süresince kendisinin karşıladığı tüm masrafları belediyenin ödemesine ve yargı giderlerinin kamu üzerine bırakılmasına karar verdi.

KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANDI

Bulunduğu sokak ve çevresinde tüm evlerin kaçak olduğunu ve ruhsatsız ilave kat çıktığını belirten Genç, komşularının tamamının benzer cezaları ödemek zorunda kaldığını ve kendisi gibi itiraz edemediğini dile getirdi. Yaşanan bu durumun olası bir şikayetten kaynaklandığını savunan Genç ayrıca, kurunun yanında yaşın da yandığını savundu.

36 YILLIK EV BİR GECEDE BUHAR OLDU

Diğer yandan, mahkeme devam ettiği sırada ilginç bir ayrıntının da farkına varan 86 yaşındaki Kamil Genç, yaşanan tüm bu sorunların bir kaynağının da numaratajla ve geçmişe ait imar affı kayıtlarıyla ilgili olduğunun farkına vardı. Devletin resmİ kayıtlarına giren evin, Konak Belediyesi’nin sorumluluk alanından Karabağlar Belediyesi’ne devredildiği süreçte ortadan kaybolduğunu ileri süren Genç, tapu kaydı dahil olmak üzere diğer birçok kaydın belediyede karşılığı olmadığını anladı. “Eğer evraklarımızı elimizde tutmasaydık evimizi bile kaybetme tehlikesi yaşayacaktık ve konutumuz yıkılacaktı” diyen Kamil Genç’in öğretmenlik yapan oğlu Mehmet Ali Genç, “Belediye mi suçlu, biz mi suçluyu? Belediyenin yaptığı hatanın faturasını yine belediye ödeyecek. Ne olursa olsun, ortada bir kamu zararı var. Burada kamunun kaynakları boşa harcanmış. Bir kere kaçak olan evimize devlet neden elektrik ve su bağlası? Tüm bunları da dikkate aldığımızda biz belediyeyi görevi kötüye kullandığı için BİMER vasıtası ile İzmir Valiliği, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’na ve diğer ilgili makamlara şikayet ettik. Tazminat davası açmayı düşünüyoruz” diyerek konunun detaylarını aktardı.

BELEDİYE Mİ SUÇLU, VATANDAŞ MI'

Mahkeme sürecinde evine incelemeye gelen bilirkişi heyetinin verilen cezaları şaşkınlıkla karşıladığını da söyleyen Genç, “Yolun karşısına 8 kat imar veriliyor, siteler yapılıyor. Bizim sokağımıza zemin daha sağlam olmasına rağmen 2-4 kat arası imar izni var. Buraya benzinlik yapmak istiyorlar. Bize uygulanan bir nevi psikolojik baskı ve yıldırma politikası. Tüm mahalleye karşı aynı tutum sergileniyor. Burada esas amaç bizim gibi gariban vatandaşları mahalleden kaçırmak. Ortada inanılmaz bir rant var, her yerde siteler yükseliyor. Bu bölge birilerine verilmek isteniyor. Eline silah olana imar izni veriliyor, ama asıl vatandaşlar zorla mahalleden atılmaya, evleri elinden alınmaya çalışılıyor” diyerek vatandaşların rant gerekçesiyle kapı dışarı edildiğini savundu.

86 YAŞINDA İLK KEZ MAHKEMEYE ÇIKTI

Yaşanan tüm bu olaylar sonrasında, belediye yönetiminin kendisiyle görüşme talebinde bulunduğunu aktaran Mehmet Ali Genç, babası adına bir araya geldiği belediye yöneticilerinin şikayetinizden vazgeçin talebi üzerine şaşkına uğradığını söyleyerek şöyle konuştu: “Ne babam, ne de ben, bir gün olsun karakola, mahkemeye gitmedik. Biz namusuyla yaşayan, devlete saygı duyan, otoriteden korkan insanlarız. Çalmadık, çırpmadık. Kanunlara uygun ev yapmışız, başımıza gelmeyen kalmamış. Ortada bir adaletsizlik var. 86 yaşında hasta bir insan mahkeme koridorlarında süründürülür mü'”

“ESAS MAĞDUR BİZ DEĞİLİZ, BELEDİYE”

Genç son olarak, “Esas mağdur biz değiliz, belediye” diyerek şunları söyledi: “Dijital çağa geçtik, ama belediye halen daha karanlık çağda yaşıyor. Evimizin resmi kayıtları bile eksik. Ellerinde tutamamışlar. Demek ki, evraklarımızı saklamasak ev de gidecekti. Devlete ödediğimiz paranın haddi hesabı yok. Üstüne bir de onca sinir harbi yaşadık. Bürokrasinin mağduru olduk.”