Ege Postası
Geri

İl Genel Meclisi'nde dolarlı tepki

Sümerbank tartışmalarının tam gaz devam ettiği İl Genel Meclisi’nde 17 Aralık sürecinde başlayan operasyonların yarattığı polemik damgasını vurdu. İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci yönetiminde gerçekleşen Şubat ayı 3’üncü meclis oturumunda, AK Parti grubu ile CHP grubu arasında sert tartışmalar yaşanırken, dolarlı protesto güne damgasını vurdu
İl Genel Meclisi'nde dolarlı tepki
Haberler / İzmir
5 Şubat 2014 Çarşamba 18:11
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Meclis Başkanı Değirmenci’nin zehir zemberek açıklamalarda bulunduğu meclis oturumu sırasında CHP’li meclis üyeleri fotokopide çoğaltılmış dolarlarla geldi. Meclis üyelerinin dolarları ceket cebine koyması dikkat çekerken, meclis sırasında yaşanan tartışmalarda CHP’li Adnan Saygılıer yerinden kalkarak AK Parti cephesine dolarla tepki gösterdi.

DEĞİRMENCİ: DEVLETİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ

Meclis başında Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci’nin sözleri AK Partili meclis üyeleri tarafından sık sık kesildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinin en bunalımlı dönemini yaşadığının altını çizerek konuşmasına başlayan Değirmenci, “Türk dış politikası tam anlamıyla iflas etti. Sınırlarımızda kavga etmediğimiz, ilişkilerimizin bozulmadığı komşu ülke kalmadı. Avrupa ve ABD ile ilişkilerimiz en kötü bir dönemini yaşıyor. İç politika derseniz halimiz yürekler acısı. Bu iktidar artık Türkiye’yi yönetemiyor. Devletin çivisi yerinden çıktı. AKP + Gülen ortaklığının bozulması sonucu taraflar birbirlerinin kirli çamaşırlarını bir bir ortaya döküyor. Devlete çöreklenen iki paralel yapı arasındaki savaş, ülkenin kurumlarını birbirine düşürdü. Her gün yeni bir skandal, her gün yeni bir yolsuzluk ve rüşvet olayları ile Türkiye sarsılıyor. Dolar 2,70 TL, Euro 3,60 TL’yi buldu” dedi.

AK PARTİ’Yİ GÜLEN’İN SÖZLERİ İLE ELEŞTİRDİ

Başbakan’ın Gezi olaylarında sarf ettiği “Polis destan yazdı” sözlerini hatırlatan Değirmenci,  “Aynı polis bakanları ve oğullarını suçüstü yakalayınca 5000 polis birden sürülüyor. Sahte CD’lerle, uyduruk senaryolarla Türk Ordusu esir alınıp, Genelkurmay Başkanları, ordu komutanları, müebbet hapse atılıp, ölüme mahkum edilirken, “Darbecilere iyi oldu, ben Ergenekon’un savcısıyım” diyen zihniyet, şimdi kalkıp “Cemaat orduya kumpas kurdu” diyebiliyor. AKP + Gülen paralel ortaklığı arasındaki iktidar mücadelesi o noktaya vardı ki; Anayasa referandumunda, “Mezarlarınızdaki ölüleri bile kaldırıp, oy kullanın” diyen Gülen, bugün “Evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın” diyerek beddua ediyor” şeklinde konuştu.

“TUZLUK” GÖNDERMESİ

Başbakan Erdoğan’dan alıntılar yaparak sözlerini sürdüren Başkan Değirmenci, “Hoca efendiye övgüler düzen, paralel ortaklık yapan, “Hocaefendi bizden dualarını eksik etmesin”  diyen Başbakan, bugün “Darbeciler, Haşhaşiler, devlet içindeki paralel yapı, çete, inlerine gireceğiz” diyerek hakaretler yağdırıyor. “İn” ne demek arkadaşlar. “İn” hayvanların evi anlamına geliyor. Hakaretin, aşağılamanın vardığı son nokta bu. Maalesef Başbakanın üslubu bu… Şüphesiz başbakan bunu yeni söylemiyor. Hakkını arayan Mersinli çiftçiye:  -“Artistlik yapma lan, al ananı git buradan” diyen bu başbakan değil m? -“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyen bu başbakan değil m? -Görüşlerini açıklayan TÜSİAD’a hain diyen bu başbakan değil m? İstifa eden milletvekillerine tuzluk diyen bu başbakan değil mi'  Bu tuzluk dediği kişileri milletvekili yapan başbakanın ta kendisi değil mi'” dedi.

“KOCAOĞLU’NUN 397 YILINA GEL”

Değirmenci’nin sözlerine tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Ali Fuat Yakın partisinin sıralarından “Kocaoğlu’na gel sen, 397 yıla gel” ifadeleriyle bağırınca, CHP ve AK Parti meclis üyeleri birbirine girdi. CHP’li meclis üyeleri yanlarında getirdikleri fotokopi kağıdına basılmış dolarları AK Parti saflarına doğru salladı. Tartışma bir hayli alevlenirken meclis başkanı Değirmenci konuşmasını devam etti ve “Tüm parfümleri sıksanız pis kokuları gideremezsiniz” diye konuştu.

BİNALİ YILDIRIM’A PARFÜM TEPKİSİ

Bu iktidar ne yaparsa yapsın artık rüşvet ve yolsuzluğun üstünü örtemez diyen Değirmenci, ‘’4 bakanın ve çocuklarının yaptığını, milyon dolarları, euroları, , para sayma makinelerini, evdeki çelik kasaları, 7000 bin dolarlık saatleri, bu millete unutturamazsınız. Erzincan’ın bütün parfümlerini sıksanız; İzmir liman soruşturmasını, Urla Zeytineli koyundaki kaçak villaların usulsüzlüğünü, ayakkabı kutularından yükselen pis kokuyu silemezsiniz. Hakimlerin, savcıların, polislerin yerlerini değiştirerek, soruşturma yapmasını engelleyerek, bakanlar hakkında düzenlenen fezlekeleri meclise göndermeyerek kendinizi aklayamazsınız, kurtaramazsınız’’ dedi.

“KANUNSUZ EMİRLER VERİLİYOR…”

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde adalete, yargıya, hakime, savcıya bu günkü kadar baskı uygulanan bir dönemi yaşamadığını vurgulayan Değirmenci, ‘’Öyle ki Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve Adalet Bakanı bizzat İzmir Cumhuriyet Başsavcısına telefon ederek, Sayın Binali Yıldırım’ın bacanağının da soruşturulduğu dava için “Bu saatte git, Cumhuriyet Savcısını değiştir, tüm kararları iptal et, bu soruşturmayı durdur, bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanırsınız” diyor. Yürekli Savcı bu kanunsuz emre direniyor ve bu konuşmaları tutanak altına alarak HSYK’ya şikayet ediyor. Bu tehditlerden sonuç alamayan iktidar, bu kez Sayın Vali ve emniyet müdürünü devreye sokarak, soruşturmayı yürüten polis amirine, savcının emrini dinlememesini söyleyerek kanunsuz emir veriyor. Sonuç alınamayınca, İzmir İl Emniyet Müdürü ve Başsavcısı ile yüzlerce polis İzmir’den sürülüyor. Başında Adalet olan partinin ülkemizi ve hukuku getirdiği son nokta işte bu...’’ şeklinde konuştu.

“ADALET KAYIP, HUKUK ÖLDÜ”

AK Partili TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “Artık Türkiye de adalet kayıp, hukuk öldü” sözlerini hatırlatarak konuşmasını sürdüren Değirmenci son günlerde Türkiye gündemine düşen Urla’ya değinerek şunları kaydetti:  ‘’Bu memlekette ölmüştür diyerek itiraf ediyor.  Yüksek yargı AKP+Gülen ortaklığında yeniden yapılandırılırken yeni seçilen Danıştay Başkanı için Bülent Arınç; “Yüce Mevlam verdikçe veriyor” diyordu. Şimdi de yüce Mevlam verdikçe veriyor, gökten yağmur düşer gibi yolsuzluk dosyaları yağıyor. Usulsüzlük İzmir Limanından sonra Urla’ya da uğramış arkadaşlar. Urla Zeytineli köyünün en güzel koyunda kaçak olarak yapılmış 16 villa var. Bu bölge 1. derece doğal sit. Başbakan zaman zaman tatilini yakın dostu Mustafa Latif Topbaş’ın yaptığı bu villalarda geçiriyor. Buradaki 2 villanın da başbakana ait olduğu ileri sürülüyor. Kızı Sümeyye’nin villalardaki tadilat için Latif Topbaş’la konuşmaları, Topbaş’ın 1. derecedeki doğal sit alanının 3. derece sit alanına çevrilmesi için başbakandan, Çevre ve Şehircilik bakanlığından yardım istediği ve ceza kesildiği için zamanın İzmir Valisi M. Cahit Kıraç’ı şikayet ettiği internette yayınlanan konuşma tapelerinde görülüyor.” 

VİLLA TARTIŞMALARI GÜNDEME GELDİ

Özel İdare ve İl Genel Meclisinin görev alanında olduğu için bildiği bazı gerçekler olduğunu belirten Değirmenci, ‘’Bu alan İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat varlıkları Koruma Kurulu kararıyla 1. derece doğal sit alanıdır. Buradaki yapılar kaçak ve ruhsatsızdır. Yapı sahipleri 1. derece doğal sit olan bu alanın, 3. derece sit alanına döndürülmesi için çalışmalar yapmaktadırlar. Bu siteye giden yol Zeytineli köyünün içinden geçmektedir ve köy yolu valilik yedek ödeneğinden 300.000 TL ayrılarak yapılmıştır. Bu yapılar ruhsatsız olduğu için imar para cezası kesilmiştir. 3194 sayılın kanunun 32. maddesi uyarınca bu ruhsatsız yapılar için yıkım kararı alınmıştır. Yıkım parası gereği için ilgili kaymakamlığa gönderilmiştir. Yapı sahiplerinin yıkımın durdurulması için yaptığı başvuruyu İzmir 4. İdare Mahkemesi Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere reddetmiştir’’ şeklinde konuştu.

“BABAYİĞİT KİMSE YOK MU'”

Açıkladığı tüm işlemlerin usule ve yasalara uygun olarak alınan kararlar olduğunu dile getiren Değirmenci, yetkililere şu sorularla seslendi: ‘’1. derece doğal sit olan bu alan, mahkeme kararlarına karşın 3. derece sit alanına çevrilecek midi? Bunu kitabına uydurmak için kimler ne gibi çalışmalar yapmaktadı? Böyle bir uygulama için hangi devlet görevlileri seferber olmuştu? Bu yıkım kararlarını uygulayacak bir babayiğit İzmir’ de yok mudu? 30 Mart’tan sonra bu alandaki imar yetkileri, ilgili belediyeye ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçecektir.”

MAL VARLIKLARININ DEVRİ KONUSUNDA ÇAĞRISINI YİNELEDİ

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ı da soru bombardımanına tutan Değirmenci, ‘’Sn Yıldırım; Belediye Başkanı seçilirseniz bu villaları yıktıracak mısınız yoksa Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar gibi; “Başbakan emretti biz yaptık. Soruşturma dosyasında yer alan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümünü sn başbakanın talimatıyla yaptım” mı diyeceksiniz'  Binali değil yüz binali gelse seçimi alamaz. Hem İBB Başkanı Kocaoğlu, hem İzmir İl Genel Meclisi,  İl Özel İdare Mallarının İzmir’de kalmasını, satılmamasını istiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunu? Konak Meydanındaki Merkez Bankası, SGK ve İBB binasının yıkılarak, yeni bir meydan düzenlenmesi yapılması önerimize,  yaptığımız ziyaretlerde CHP İl Başkanı, AKP İl Bşk, MHP İL Bşk ve İBB Bşk’nı Sn Kocaoğlu Önce devletin yıkması koşuluyla evet demişti. Bu konuda siz ne düşünüyorsunu? İl Başkanınız “Bu proje beni çok heyecanlandırıyor, İzmir ve hükümet nezdinde bu önerinin sonuna kadar destekçisi ve takipçisiyim” demişti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz'  Hazır Özel İdarenin malvarlıkları paylaştırılırken bu tarihi fırsatı değerlendirerek, İzmir’e Yeni ve büyük bir Konak Meydanı kazandırmak ister misiniz'’’ dedi.

DEĞİRMENCİ’DEN SERT KOCAOĞLU YANITI

AK Parti’nin “Kocaoğlu’na gel, Kocaoğlu’nun 397 yılına” eleştirilerine sert bir şekilde cevap veren Değirmenci, ‘’Ne Sayın Kocaoğlu, ne de bürokratları Binali Yıldırım ve bacanağı gibi 5 gün kaçıp nöbetçi mahkeme ayarlandıktan sonra gelmedi. Yanlış yapan yamuk yapan varsa hiçbir CHP yöneticisi onun arkasında durmaz. Biz bu kültürü birinci genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ten, İkinci Genel Başkanımız İsmet İnönü’den aldık. İnönü bize bu ülkede namus erbabı insanlar en az namuslar kadar cesur olmazsa bu ülke kurtulmaz dedi. Boş laflarınız beni susturamaz. Dağarcığında sözü olan burada konuşur’’ şeklinde konuşmalarını sonlandırdı.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası