İşitme engelliler için kritik yaş: 1-3
İşitme kaybı ile dünyaya gelen bebekler için 1 ila 3 yaş arası, kritik bir döneme işaret ediyor. Çünkü bu yaşlarda tanı konulup, işitme cihazı takılan ya da işitme cihazının yetersiz kalması halinde koklear implant ameliyatı olan çocuklar,...
İşitme kaybı ile dünyaya gelen bebekler için 1 ila 3 yaş arası, kritik bir döneme işaret ediyor. Çünkü bu yaşlarda tanı konulup, işitme cihazı takılan ya da işitme cihazının yetersiz kalması halinde koklear implant ameliyatı olan çocuklar, hem işitme yeteneklerini geri kazanıyor hem de dil gelişimleri mümkün olabiliyor.
Bebeklerde görülen işitme kayıpları, ihmal edildiğinde kalıcı sağırlıkla sonuçlanıyor. İşitme engelli doğan bebeklerin; bir an önce tanı konularak, işitme cihazı kullanmaya başlaması ya da bununla konuşma seslerini tam olarak duyması mümkün olmuyorsa koklear implant ameliyatı ile duymasının sağlanması gerekiyor. Aksi takdirde beyne sesi ileten sistemler uzun yıllar kullanılmadığından daha sonra ki yıllarda yapılacak ameliyatlar da yeterince fayda sağlamayabiliyor.
İşitme cihazından faydalanamayacak kadar ileri derecede işitme kaybı olan çocuklara en geç 2-3 yaşına kadar koklear implant ameliyatı yapılması gerektiğini belirten Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Baş Boyun Cerrahisi Anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ziya Özüer, aksi takdirde işitme engeli sonucu dil, lisan ve konuşma becerileri gelişiminin sekteye uğrayacağını söyledi.
Koklear implantla ilgili bilgiler veren Özüer, "Koklear implant, sesi elektrik sinyallerine dönüştürerek iç kulağa aktaran elektronik bir alettir. Özellikle doğuştan çok ileri derecede işitme kaybı olanlar, işitme kaybı ilerleyenler, işitme kayıpları ve işitmesini her hangi bir nedenle sonradan kaybeden kişiler için kullanılıyor. Burada hastanın implant ameliyatına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi deneyimli implant ekibince titizlikle yapılmalıdır. Yetişkinlerde de hasta işitmesini sonradan kaybetmişse, eğer bu menenjit gibi bir hastalık değilse çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Yeni doğanların binde 1 ila 3’ü, işitme kayıplı doğuyor. Bebek eğer yoğun bakım ünitesinde kalmışsa bu oran yüzde 2-3’lere kadar yükseliyor. Bu çocukların sağlıklı dil gelişimlerinin ve sosyalleşmelerinin sağlanması için bir an önce duymalarının sağlanması şart. Bunun için mümkünse bebeğe ilk 3 ayda kesin tanı konulması, daha sonraki 6 ay için de uygun işitme cihazı ile desteklenmesi gerekiyor. Bu 6 aylık süreçte bebeğin durumu yakın takibe alınıyor ve işitme cihazından yararlanıp yararlanmadığı tespit ediliyor. Çok ileri derecede işitme kaybı olan ve işitme cihazlarından faydalanamayan çocuklar tespit edilerek, koklear implant ameliyatı ile duymaları sağlanıyor. Şifa Üniversitesi’nde koklear implant ameliyatı hiç zaman kaybetmeden yapılıyor ki; çocuklar bir an önce sesi duysunlar, tanısınlar ve beyinlerine ses algısı gitsin. Eğer bu operasyon 1 yaş ve hemen sonrasında yapılırsa çocuğun normal bir çocuk gibi dili kazanması mümkün oluyor. 2-3 yaşına kadar bu operasyon yapılmaz ve ses beyin tarafından algılanmazsa bu yollar kullanılamadığı için gerilemeye başlıyor ve bu yaşlardan sonra yapılan ameliyatlardaki başarı oranı da giderek düşüyor." şeklinde konuştu.
"EN BÜYÜK SORUN ZAMAN KAYBI"
Sağlık Bakanlığı’nın 2006 yılında başlattığı Türkiye Ulusal Yenidoğan İşitme Taraması Programı ile artık doğar doğmaz bebeklerdeki işitme kayıplarının tespit edilebildiğini anlatan Prof. Dr. Özüer, "Türkiye’de koklear implant ameliyatları ancak 17-18 merkezde yapılabiliyor. Bu nedenle işitme engelli çocuğu bulunan ailelerin takip zincirini hiç koparmaması ve zaman kaybetmemesi büyük önem kazanıyor. 3 yaşından sonraya kalan koklear implant ameliyatlarında ise maalesef başarı oranı düşüyor." dedi.
ŞİFA, KOKLEAR İMPLANT AMELİYATLARINA BAŞLIYOR
Şifa Üniversitesi Bornova Eğitim Araştırma Hastanesi bünyesinde kurdukları Koklear İmplant Merkezi’de ilk ameliyatlarını yapmaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Özüer, "Daha önce başka bir hastanede bu ameliyatları gerçekleştiriyorduk. Şimdi odyolog, radyolog ve eğitimci psikoloğumuzdan oluşan ekibimizle burada hastalarımıza hizmet veriyoruz. Çünkü bu tanı konulması ile başlayıp, ameliyat öncesi hazırlıktan, ameliyat ve ameliyat sonrası takip, çocuk ve ailesinin eğitimi ile devam eden uzun bir süreci kapsıyor. Bu nedenle zinciri koparmadan hastanın takibini yapacak bir ekip koklear implant ameliyatlarının başarısı için çok önemlidir. Ülkemize koklear implant ameliyatları yapan bir merkez daha kazandırdığımız için de mutluyuz." diye konuştu.