İzmir'in Konak ilçesi Eşrefpaşa semti Yağhaneler mevkisinde 21 Ağustos 2008 tarihinde, çalıntı bir arabaya yerleştirdikleri bombayı uzaktan kumandayla patlatarak Er Hüseyin Arısoy'un şehit olmasına, biri albay 23 kişinin yaralanmasına sebep oldukları iddiasıyla yargılanan sekizi tutuklu 20 sanığın davasına devam edildi. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Sayın, Kürtçe savunma yapan sanık Bünyamin Sürme'yi, siyasi propaganda yapmaması, yargılandığı davayla ilgili savunma yapması için uyardı. Sayın, siyasi içerikli Kürtçe savunmasına devam etmesi üzerine sanık Sürme'yi salondan çıkarttı. Diğer sanıklar da protesto amacıyla duruşma salonunu terk etti.
Davanın önceki duruşmasında savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak tutuklu sanıklar Bünyamin Sürme, Mehmet Sürme, Takyeddin Sürme, Yılmaz Şimşek, Zeki Bulut, Gökhan Dönmez, Ramazan Tazecan ve Halil Şimşek hakkında, asker Hüseyin Arısoy'u kasten öldürme ve aralarında yaralanan albay ve polislerin de bulunduğu 23 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüsle devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçlarından 25'er defa ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi. Ayrıca tutuklu sanıklardan "Ahmed" kod adlı Bünyamin Sürme, Takyeddin Sürme, Zeki Bulut ve Gökhan Dönmez'in patlayıcı madde bulundurmak suçundan 8'er yıl, Yılmaz Şimşek ve Mehmet Sürme'nin terör örgütü üyesi olmak suçundan 10'ar yıl hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, tutuksuz sanıklar R.S., A.S., C.S., A.Ö., O.T., R.T., V.T., R.Y., H.Ş., A.N., R.B. ve L.S.'ye de terör örgütü üyesi olmak suçundan 10'ar yıl hapis cezası verilmesi yönünde mütalaa verdi. Karar çıkması beklenen davanın bugün görülen duruşmasına sekiz tutuklu sanık, tutuksuz bazı sanıklar ve avukatlar katıldı.
Tercüman yardımıyla Kürtçe savunma yapan sanık Bünyamin Sürme, "Bugün başta ben ve babam olmak üzere yargılanıyoruz. Birtakım doğrular üzerinde durmamız gerekiyor. Bu yargılama, geçirdiğimiz direkt Kürt sorunuyla ilintilidir. Mahkeme, iddianamesinde bizim ülkenin birliğini ve bütünlüğünü parçaladığımızı iddia ediyor. Gerçekten bu doğru mudu? Bu konunun açıklığa kavuşturulması için ben birkaç şeyi tarihi olarak belirtmek istiyorum. Her şeyden önce Kürt sorunu, cumhuriyetin kuruluş tarihinden günümüze sürüp gelmektedir. Objektif tarihçiler ve belgeleri, birtakım şeyleri ortaya koyuyor." dedi. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Sayın, sanığa bombalama olayıyla ilgili savunma yapması gerektiği hatırlatarak, mahkemede tarihi değerlendirme ve yargılama yapılmadığını belirterek, aksi takdirde savunmasını yapması için söz verilmeyeceği uyarısında bulundu. Sanık Sürme ise uyarılara rağmen Kürtçe olarak devam etti. Mahkeme başkanı, Sürme'nin jandarma nezaretinde duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Diğer tutuklu sanıklar da durumu protesto etmek için duruşma salonunu terk etti. Sanık avukatları Canan Uçar, Tuba Nergis Aslan ve Nazan Sakallı, söz verilmeden mahkemeyi siyasi olmakla suçlayan ifadeler kullandı. Yaşanan olaylar sebebiyle duruşma salonunda gerginlik yaşandı. Başkan Ali Sayın, avukatları, konuşmaya devam etmeleri halinde salondan polis zoruyla dışarı çıkarılacakları konusunda uyardı. Konuşmaya devam eden Av. Sakallı, salondan çıkarıldı. Duruşmaya 10 dakika ara verildi. Ardından tekrar başlayan duruşmada Av. Aslan, Mahkeme Başkanı Sayın'a, sanığın susturulmasının hukuka uygun olmadığını belirtti. Duruşma sırasında yaşanan olayların zapta doğru geçmediğini söyleyen Aslan, redd-i hakim talebinde bulundu. Diğer sanık avukatları da redd-i hakim talep etti. Savcı, bu talebin duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunu belirtip reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, bu talebi yerinde gördü. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip duruşmayı karar için erteledi.