İzmir'e renk katan festivalde en anlamlı etkinlik

İzmir’de dolu dizgin devam eden 9’uncu İşçi Filmleri Festivali birbirinden renkli organizasyonlara sahne olurken, kadınlara özel düzenlenen etkinlik geride ilginç manzaralar bıraktı. Festivalin 8’inci gününde yüzlerce Kadın Emeği Platformu üyesini bir araya getiren programda gözyaşı ve alkışlar eksik olmadı, salonda yükselen sloganlar ise İzmir’deki kadın emeğini ve örnek kadın dayanışmasını bir kez daha gözler önüne serdi.

Haberler / İzmir

9 Mayıs 2014 Cuma 10:03

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- “Her yer festival, her yer direniş” sloganı ile toplam 4 ayrı kentte bu yıl 9’uncusu düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali birbirinden ilginç etkinliklerle devam ederken, festivalin 8’inci gününde Kadın Emeği Platformu tarafından düzenlenen özel etkinlik büyük beğeni topladı. İzmir’deki emekçi kadınlar tarafından kurulan platform tarafından İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen organizasyona DİSK, KESK, TMMOB Kadın Çalışma Grubu, Halkevci Kadınlar, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, İzmir Barosu Kadın Komisyonu, TTB Kadın Hekimlik Kolu’nun yanı sıra, demokratik kitle örgütleri, çeşitli sendikalar, meslek odaları ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden birçok izleyici katılım gösterdi. Birbirinden renkli müzik dinletileri ve özel film gösterimlerinin yer aldığı festival programında, salonu dolduran yüzlerce bayan katılımcının dayanışması dikkat çekerken, gece boyunca oldukça duygusal anlar da yaşandı.

“SÖZ, KARAR ve YETKİ HAKKIMIZI SAVUNUYORUZ”
Platform adına etkinliğin açılış konuşmasını yapan Reyhan Kaplan, iktidarın hazırladığı kadın istihdam paketine karşı tepki olarak kurdukları Kadın Emeği Platformu çatısı altında gerçekleştirdikleri faaliyetleri özetleyerek, kadınlar olarak güvenceli işlerde çalışmak yerine evlerine kapanmayacaklarını söyledi. Sendikalı kadın gücünün önemine de vurgu yapan Kaplan konuşmasına şöyle devam etti: “Biz kadınlar olarak, esnek ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı olduğumuz, ev işlerine harcadığımız görünmeyen emeğimize sahip çıktığımız, sendikalarda partilerde, demokratik kitle örgütlerinde, meslek odalarında, söz, karar ve yetki hakkımızı savunduğumuz, sadece bizim görevimiz sanılan çocuk bakımına itiraz ettiğimiz, erkeklerin de kullanacağı, ücretli ebeveyn izinlerini istediğimiz ve kreş hakkımız için bu platformlarda mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. Kapitalizme karşı ve erkek egemenliğine karşı direniyoruz. Yaşasın kadın dayanışması! Her yer kadın her yer direniş!”

AĞLATAN GEZİ BELGESELİ
Müzik dinletisi ve özel film gösterimleri ile devam eden programın ikinci kısmında salonda yer yer duygusal anlar yaşandı. Toplam 7 kadın sanatçıdan oluşan Melodika Müzik Kolektifi’nin 15 yaşında hayata gözlerini yuman Berkin Elvan için özel olarak besteledikleri “Çocukları ağlatmayın” adlı parça salonu dolduran dinleyicilerden büyük alkış alırken, Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren 7 gencin anneleriyle yapılan röportajları içeren “Anne” adlı kısa film salonda duygusal anlar yaşanmasına yol açtı. Festival programı Emel Çelebi’nin yazıp yönettiği, ev işlerinde temizlik işçisi olarak sosyal güvencesiz şekilde çalışan kadınların hayat hikayesini ve sendikal örgütlenme mücadelesini konu alan “Külkedisi değiliz” isimli belgesel yapımla son buldu.