Kim takar çevresel etkiyi
Çevre Bakanlığı’nın 1 yıl aradan sonra baştan aşağıya değiştirdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Alışveriş merkezleri, golf tesisleri, toplu konut, demiryolu, beyaz eşya boyama tesisleri, tuz çıkarılması, orman alanlarının dönüştürülmesi ÇED kapsamından çıkarıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013 yılında yayınladığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde baştan aşağı değişikliğe gitti. Yönetmeliğin eklerinde yapılan revizyon Resmi Gazete’de yayınlandı. Değişiklikle alışveriş merkezleri (AVM), hidroelektrik santralleri (HES), şehir hastaneleri, toplu konut projeleri ve golf sahaları ÇED’den muaf tutuldu. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Bu yönetmelik çevre katliamı demek. Anayasa Mahkemesi ÇED’den muafiyeti öngören değişikliği iptal etmişti. Bakanlık, Anayasa Mahkemesi’ni takmadığını bu yönetmelikle göstermiş oldu” ifadelerini kullandı. İşte çok tartışılacak yeni yönetmelikte öne çıkan değişiklikler:
TOPLU KONUTLAR
Geçtiğimiz yıl Çevre Kanunu’na geçici 3’üncü madde olarak konulan ve çok sayıda büyük projeye ÇED muafiyeti getiren değişiklik Anayasa Mahkemesi tarafından durduruldu. AYM’nin gerekçeli kararı henüz açıklanmamışken, Bakanlık mahkemenin reddettiği maddeyi yeniden yönetmeliğe koydu.
Bir önceki yönetmelikte 2 bin konut ve üzeri konut içeren toplu konut projelerinde ÇED uygulanması gerekiyordu. Yeni yönetmelikte ise 500 konutun üzerindeki toplu konut projeleri için sadece proje tanıtım dosyası sunulması yeterli olacak.
Daha önce 500 yatak ve üzerindeki hastaneler “ÇED uygulanacak projeler listesinde” yer alıyordu. Ancak yeni düzenlemede bu zorunluluk kaldırıldı. Böylece şehir hastaneleri projeleri de ÇED kapsamı dışına çıkarıldı.
3. KÖPRÜ’YE DEVAM
Yönetmelikte 3. köprü ve İzmir-Gebze otoyolu gibi projeler de Anayasa Mahkemesi kararına karşın ‘ÇED’den muaf’ tutuldu. Düzenlemeye göre söz konusu projelerde sadece bakanlığın uygun görmesi halinde ÇED istenecek.
Tarım ve orman arazilerinin dönüştürülmesini sağlayan projeler de ÇED’den muaf tutulacak. Bu düzenleme ile orman ve tarım arazilerinde yapılacak projelerde, bu projelerin çevresel etkisinin incelenmesinin önü de tıkanmış oluyor. Çevre Mühendisleri Odası’na göre bu düzenleme orman ve tarım arazilerinin sonu anlamına geliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeni düzenlemesi ile metro gibi yer altı projeleri de ÇED’den muaf hale getirildi. Buna göre yapılacak bir metronun veya yeraltı çalışmasının çevresel etkisi istenmeyecek.
Yeraltı sularının çıkarılmasına yönelik projelere de muafiyet getirildi. Yer altı suları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Yeni düzenlemeye göre 100 kilometre ve altı demir yolları ÇED’den muaf tutuldu.
Beyaz eşya boyama fabrikaları ÇED’den muaf tutuldu. Buna göre beyaz eşya boyama yapmak için açılacak bir fabrika için çevresel etkisi değerlendirmesi istenmeyecek.
Rüzgâr enerjisi alanındaki projeler için de ÇED muafiyetinin önü açıldı. yeni düzenlemeye göre rüzgâr enerjisi üretebilmek için tribün sayısı şartı getirildi.
Deniz, göl ve nehirlerin dibinde; 3 milyon metreküp ve üzeri dip taraması ve malzeme çıkartılması ÇED’den muaf hale getirildi.
HES’LERE DOLAYLI MUAFİYET
Akarsu havzaları arasında su aktarımında 100 milyon metreküp altı ÇED’den muaf oldu. HES projelerine dolaylı muafiyet sağlanıyor. Büyük su temini projelerine ÇED’den muafiyet sağlanıyor.
Baraj ve gölet oluşturulmasında enerji üretimi şartı kalktı. Enerji üretmese bile 10 milyon metreküp ve altı ÇED’den muaf olacak. Farklı akarsuları birleştiren projeler (boru tipi projeler) ÇED’den muafiyetin önü açılıyor.
Seramik üreten tesislerde ÇED uygulama sınırı 100 bin tondan 300 bin tona çıkarılıyor.
Fabrikaların sökülmesi de ÇED’den muaf tutulan bir başka önemli düzenleme. Buna göre nükleer, termik, demir çelik, enerji santrallarının sökülmesi ve kaldırılması süreci için ÇED raporu gerekmeyecek.
Alışveriş merkezleri, orman alanlarının dönüştürülmesi ÇED’den muaf. AB kriterlerine göre, bir yere AVM yapılabilmesi için ÇED raporu verilmesi şart.”
ÇED RAPORU NEDİR'
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED raporu, bir faaliyetin kurum aşamasında çevre kirliliği açısından değerlendirilmesini sağlıyor.
Biz 17, Avrupa 3 kez değiştirdi
İLK defa 1993 yılında yayımlanan ÇED Yönetmeliği’nin, 7 defa ana değişiklik olmak üzere 17 defa değiştirildiğine işaret eden Baran Bozoğlu, en son 03.10.2013 tarihinde yayımlanan yönetmeliğin 1 yıl sonra tekrar değiştirildiğini hatırlattı. Bozoğlu, Avrupa Birliği’nde bu yönetmeliğin 1985 yılında yayımlandığını ve sadece 3 defa değişikliğe uğradığına dikkat çekti.
‘Herkes istediği her şeyi yapacak’
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, düzenlemeyle orman ve tarım arazilerinde yapılacak projelerin çevresel etkisinin önünün tıkandığını söyleyerek, “Bu düzenleme orman ve tarım arazilerinin sonu anlamına geliyor” dedi. Bozoğlu, “İsteyen istediği gibi orman ve tarım arazisi katliamı yapabilir, yeraltı ve yerüstü sularını istediği gibi kullanabilir. Kimse de çıkıp ‘Bunun çevresel etkisi nedir’ diye soramayacak. İnşaat sektörü ÇED sürecinden artık muaf tutulacak. İnşaatla uğraşan herkes istediği her şeyi yapabilir” diye konuştu.
Anlaşılır olsun diye düzelttik
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı ise ÇED Yönetmeliği’nin daha anlaşılır olması için değiştirildiğini açıkladı. Birçok projenin eskiden olduğu gibi ÇED kapsamında olduğunu vurgulayan bakanlık şu açıklamayı yaptı: “AB ÇED Direktifi ile sınır aşan ÇED hariç, uyumlaştırma sağlanmıştır. Uygulamalardaki sıkıntılar dikkate alınarak Ek-1 ve Ek-2 listelerinde düzenlemeler yapılmıştır. Yönetmeliğin daha anlaşılır ve uygulanabilir olması için ilgili düzenlemeler yapılmıştır. AVM’ler projelerini bakanlığa sunacaktır. Toplu konut projelerinde, 500 konut ve üzeri yönetmeliğine tabidir.”