İZMİR- Eser, kendisine verilen para cezası üzerine bir kez daha adli mercilere başvurdu. Yaşanan süreç üzerine Eser’in Avukatı Birol Keskin yazılı bir açıklama yaptı. Keskin, yaptığı yazılı açıklamada İzmir Büyükşehir Belediyesi Davası’na atıfta bulunarak “Adalet istiyoruz” dedi.
İzmir kamuoyunu sıkça meşgul eden Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden “Aziz Kocaoğlu ve Ferda Eser” tartışması yeni bir boyut kazandı. Eser’e İdare Mahkemesi kararı ile göreve dönmesinin ardından bu hafta başı para cezası verildi. Aylıktan kesme cezası verilmesinin nedeni sadece para cezasının, 3 kez mahkeme kararıyla döndüğü Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden almak için yeni bir gerekçe yaratılmak olduğunu düşünen Eser bir kez daha yürütmenin durdurulması için yargıya gitti. Konuyla ilgili Eser’in Avukatı Birol Keskin yazılı açıklamada bulundu. Keskin, yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti;
“ZORUNLU BİR AÇIKLAMA”
“Bilindiği gibi hakimler kararlarıyla, hukukçular dilekçeleriyle konuşurlar. Kamuoyuna intikal etmiş hukuki konularda hukukçular kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve aydınlatmakla da görevlidirler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu yargılandığı davada “Adalet istiyoruz” söylemini öne çıkardı. Belediyeye yönelik müfettiş soruşturmalarında da “taciz boyutuna vardı” dedi. Sayın Kocaoğlu’ndan kendisi için istediği bu değerleri ve söylemi çifte standart gözetmeden başkası için de istemesini bekliyoruz. Müvekkilim Ferda Eser 3 kez İdare Mahkemesini kazanmıştır. Üçüncü karardan sonra sayın başkan, Ferda Eser’i göreve başlatmış ve biz de kamuoyu önünde hukuku uyguladığı için kendisine teşekkür etmiştik.
Ferda Eser İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevine mahkeme kararıyla başladıktan bu güne titizlikle çalışmış, sayın başkanı basın ve kamuoyu önünde zora sokacak, sorulara muhatap olduracak her konumdan sakınmış, kurumsal tavrı ile örnek bir üst düzey kamu personeli modeli çizmiştir. Bütün bunlara rağmen, her nasılsa, ne hikmetse iki yıl önceki görevle ilgili olmayan, tamamen kişisel kanaatine dayalı bir yorumla müvekkilim hakkında önce Teftiş Kurulunu harekete geçirmiş, müvekkilimin çelişen beyanları olmadığı halde ardından da Disiplin Kurulu kararıyla “çelişen beyanları ile amirini küçük düşürme” suçlamasıyla aylıktan kesme cezası vermiştir. Biz de derhal, 03.10.2012 de haksız ve hukuka aykırılığı açık olan 20 yıllık devlet memuriyeti hayatında ilk kez aldığı disiplin cezasına karşı İdare Mahkemesinde Yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtık. Aylıktan kesme cezası verilmesinin nedeni sadece para cezası değil, 3 kez mahkeme kararıyla döndüğü Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden almak için yeni bir gerekçe yaratmaktır. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan onlarca İBB bürokratı varken sadece müvekkilim hakkında bu dosyaya dayanarak, üstelik iddianameye dahi girmemiş konu hakkında ve CMK 250. Madde soruşturması başka yerlerde ve başka amaçlar için kullanılamaz kanun maddesi varken, disiplin işlemi yapılması, kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. Üstelik Ağır Ceza mahkemesindeki dosyanın hukuka aykırı olduğunu sayın başkan bizzat söylemiştir. Değerli merhum usta sanatçı, abdal Neşet Ertaş, Adnan Keskin’in kendisini ziyaretinde şöyle veciz bir söz söylüyor: “Olgun insanlar kendilerine yapılan yanlışlığın tutsağı olmazlar.” Sayın başkana her kim yanlışlık yaptı ise ki müvekkilim yapmamıştır, yanlışlığın karşısında, doğrunun yanındayız. Biz de sayın başkandan “adalet istiyoruz”. Biz de müvekkilime taciz boyutuna varan soruşturmalara son verilmesini istiyoruz. İdare, her zaman için verdiği yanlış karardan dönebilir. Bu hem bir hukuki zorunluluk, hem de erdemdir.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
