ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşen kritik meclis toplantısında 2015 yılına ait faaliyet raporu meclis onayına sunuldu.
Her iki raporun da oyçokluğu ile kabul edildiği oturuma eleştirinin dozunu kaçıran AK Parti Grup Sözcüsü Azad Fazla’nın “İzmir mekruh kent oldu” çıkışı damga vurdu. Tansiyonun yükseldiği toplantıda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eleştirilere yanıtı ise sert oldu.
AK PARTİ’DEN RET OYU VE ELEŞTİRİ YAĞMURU
Belediyenin 2015 yılı faaliyet raporu hakkında söz alan ve muhalefet adına eleştirilerini dile getiren AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, gelir giderin birbirini tutmadığı ve bütçenin açık verdiğini belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sınıfta kaldığını dile getiren AK Parti’li Bilal Doğan, bütçenin ve faaliyetlerin başarısız olduğunu kaydederek, belediyeye icraat fakiri benzetmesinde bulundu. Doğan şunları dile getirdi: “İzmir'in vizyonuna yakışmayan, yerinde saydığımız bir yılı daha geride bıraktık. Boya-badana işleriyle, tadilat ve tamirat projeleriyle, göstermelik faaliyetlerle İzmir'in bir seneyi daha kaybettiğine tanık olduk. 2015'te de yine laf çok ama icraat yoktu. Türkiye'nin üçüncü büyük ili İzmir'de yol asfaltlama, çiçek dikimi, kaldırım düzenlemeleri, altyapı iyileştirmeleri ve çevre düzenlemeleri gibi işlerle, festival, konser, şenlik, seminer organizasyonların halen büyük projelermiş gibi sunulduğunu ve bu rutin çalışmalara ciddi bir kaynak ayrıldığını görüyoruz. Koskoca İzmir'in 2015 yılındaki vizyonu bu m? Bu kentin layık olduğu hizmetler bunlar mıdı? İzmirliler sizden hizmet bekliyor."
"LAF ÇOK, İCRAAT YOK!"
Kentin acil çözülmesi gereken trafik, yol, kentsel dönüşüm, otopark gibi önemli konularda konularında belediyenin çivi dahi çakamadığını savunan ve elle tutulur yatırımlar göremediklerini vurgulayan Doğan, "Konser, şenlik, festival, seminer, reklam, protokol hizmetleri, özel kalem giderleri gibi hizmetlere, çiçek dikimi ve park ve bahçelerdeki işlere 175 milyon lira harcanmış. Kentimizde taş üstüne taş konmamış. Kentimizin zaruri ihtiyaçlarına yanıt verecek Kentsel Dönüşüm Dairesi ise ne yazık ki, sadece 4 milyon 535 bin liralık bütçe harcaması yapmıştır. Yapılan onca işe karşın, 12 yıldır sokaklarda değişen bir şey yok. Bu harcamalardan geriye kalan kıt kaynaklarla geçen yıl da İzmir'e kör topal hizmet götürmeye çalışmışız. Herhalde açık veren bütçedeki bu başarısızlık uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına 271 bin lira ödenerek alınan yüksek kredi notları ve yapılan reklamlarla kapatılacak" dedi.
"VAATLER HAVADA KALDI, BELEDİYE SIFIR ÇEKTİ "
"Belediyenin yeşil dostluğu sözde mi kaldı'" diye soran AK Parti Grup Başkanvekili Doğan, vaat edilen kent ormanı yatırımlarının havada kaldığını aktardı ve mezbaha, sebze hali, semt garajı gibi yatırımların havada kaldığını dile getirdi. Belirlenen birçok hedef ve projede sıfır çekildiğini kaydeden Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Kendi binasında on yıldır tadilat yapamayan ve ayrılan ödeneği etkin kullanamayan belediyemizin kentsel dönüşümdeki başarısını da kestirmek güç olmayacaktır. Narlıdere ve Bornova Merkez Metro projelerine bu yıl da başlanamadı. Büyükşehir Belediyesi'nin yeni gençlik merkezleri, spor kompleksleri, Kültürpark'taki yenileme projesi, Doğal Yaşam Parkı'nın genişletilmesi, Engelliler Parkı, çeşitli müze yatırımları gibi birçok vaadi de havada kalmıştır. Öte yandan, İzmir'de yapılacak şehir statlarına dava açarak bakanlığın projelerini durduran belediyenin kentimizde hayata geçirdiği somut bir spor tesisi yatırımını raporlarda görememek de bizleri oldukça üzdü. Umarız hem yapmayan hem de yapılana engel olan bu tavır bir an önce son bulur ve spor camiası da layık olduğu tesislere bir an önce kavuşur."
"VATANDAŞ ŞARKILI TÜRKÜLÜ KONSERLER DEĞİL, HİZMET BEKLİYOR"
AK Parti'li Doğan sözlerinin sonunda "İzmir bu kötü kaderinden acaba ne zaman kurtulaca? Geçtiğimiz yıl iç ve dış piyasaya yaklaşık 437 milyon 600 bin lira borçlanan belediyemiz borçlanmadan yatırım yapamaz hale gelen belediyemiz, kendi ayakları üzerinde duramayacak bir duruma sürüklenmektedir. Hizmeti makam odasından üretmeye çalışan, kentin ihtiyaçlarına yabancı, kentimizin faydasına olacak projeler için bir çivi dahi çakamayan ve gelip geçici işlerle günü kurtarmaya çalışan bu başarısız yönetim anlayışına artık bir son verin. Her sene aynı tablo ile karşılaşmaktan yorulduk. Vatandaşlar sizden kıyı tasarım ya da şarkılı türkülü konserler değil, hizmet istiyor" derken, ardından söz alan Azad Fazla'nın sözleri salonda tansiyonun yükselmesine yol açtı.
FAZLA'DAN ŞOK EDEN "MEKRUH" ÇIKIŞI
AK Parti adına eleştirilerini dile getiren bir diğer isim olan Grup Sözcüsü Azad Fazla ise, İzmir'de beklenen birçok yatırımın havada kaldığını belirtti ve kent genelinde sahil bölgelerine gelir seviyesi düşük birçok semtten daha fazla hizmet götürüldüğünü savundu. Fazla ayrıca, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun İl Özel İdare mallarının paylaşımı konusunda yaşanan kriz sonrasında dile getirdiği "İzmir'in malı İzmir'de kalacak" şeklindeki sözlerini "Ayrımcılık" ve "Ötekileştirme" olarak nitelendirdi. Fazla'nın bu sözleri salonda tansiyonun yükselmesine yol açarken, İzmir söylediğiniz gibi yaşanabilir bir kent değil. İzmir ikiye bölünmüş, ötekileştirilmiş, mekruh bir kent haline dönüştü" çıkışı ise salonda gerilimi yükseltti.
“AYIPTIR, YAZIKTIR…”
Fazla'nın konuşması sonrasında meclis üyeleri arasında uzun süren sözlü tartışmalar yaşanırken, eleştirilere yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İnsanları ötekileştiriyorsunuz” öyle bir laf ki… Her konuşmamda sonunda birlik beraberlikten bahsediyorum. Çünkü buna ihtiyacımız var. Boşa konuşmuyorum. Ötekileştirmeyi sizden öğrendik... Ne demek ötekileştirme? Memleket ne hale geldi, neler yaşanıyo? Biz devletimizi koruyacağız diye eleştiri bile yapmıyoruz. Siz kalkıp bizim vatandaşı ötekileştirdiğimizden bahsediyorsunuz… Yazık, çok yazık… Dağ köylerine yolları ötekileştiren belediye başkanı yaptı. Tarıma desteği ötekileştiren belediye başkanı yaptı. Bir milyon fidanı ötekileştiren belediye başkanı dağıttı. Dar gelirliye okul sütünü bu ötekileştiren belediye başkanı dağıttı. Ödemiş’te, Bayındır’da, Tire’de kooperatifleri ötekileştiren belediye başkanı destekledi. Ötekileştirme böyle mi oluyo? Ötekileştirme böyle oluyorsa, evet o zaman ben ötekileştiriyorum... Özel İdare’nin malları konusu ayrı bir garabettir, ayrı bir ayıptır. Yapanın da ayıbıdır, yaptıranın da ayıbıdır.... Yasal çerçevede hakkımızı arayacağız. Eğer bu memlekette hukuk varsa onları çatır çatır alacağız… Nasıl aldım araçları... Elimi bile sürmedim, kiminse aynen geri verdim. Biz hakkın adaletin peşindeyiz. Oyalanacak, gelecek, gidecek, aynen alacağız. Bu mecliste ve bu kentte ötekileştirme kelimesini kullanmayın. Biz İzmirli derken sizi de, bizi de, İzmir’de yaşayan 4 milyon 250 bin insanı kastediyoruz. Bizde öyle "Sizden- bizden" ayrımı yok. Kitabımızda da, inancımızda da, kültürümüzde de yok... Hep beraber İzmir gemisinin, Türkiye gemisinin içindeyiz. Toplumu ayrıştırdığınız müddetçe ayrıştıranlar yalnızlaşacaktır. Ayrıştıranlar yaptıkları kötülüğün altında ezilecektir" şeklinde karşılık verdi.
GECEKONDU EDEBİYATI YAPMA!
Kocaoğlu, AK Parti’li Fazla’nın dile getirdiği “Mekruh” sözlerine ise adeta patladı. “İzmir’den ne istiyorsunuz'” diyerek muhalefete seslenen Aziz Kocaoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Mekruh Türk Dil Kurumu sözlüğünde iğrenç, tiksindirici demek... Allah rızası için söyleyin. İzmir iğrenç ha, İzmir tiksindirici ha, sümüklü ha… Ayıptır, yazıktır… Bana gecekondu edebiyatı yapma. Ben senin emekçi edebiyatı yaptığın zamanlarını da biliyorum. Nutukla değil, eylemle fakirin fukaranın yanında olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve başkanıdır. Bunu iyi bileceksiniz... Yaptığımız işler belli. Bu belediye Türkiye’nin en güçlü kurumlarından bir tanesi olmuştur. Bununla sadece İzmirli değil, sadece Cumhuriyet Halk Parti'liler değil, Adalet ve Kalkınma Parti’liler de övünmek zorundadır. Ne iğrençliğimiz kaldı, ne tiksindiriciliğimiz kaldı... İnsan başını öne eğer…"
İZMİR’İ BALÇIKLA SIVAMAYA GÜCÜNÜZ YETMEZ
"İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm engellemelere rağmen yoluna devam edecektir" diye konuşan Kocaoğlu, "İzmir 81 vilayetin içinde kendi gücü ile kalkınabilecek ender kentlerdendir. Ve kendi gücü ile kalkınmaya devam etmektedir. İzmir dünyanın en hızlı, en iyi büyüyen 6’ıncı metropolü olmuştur. Bu uluslararası kuruluşların tespitidir. Güneş balçıkla sıvanmıyor... İzmir’i balçıkla sıvamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. İzmir aydınlıktır, İzmir’de aydınlık insanlar yaşar. Aynı gemideyiz, bu kenti lütfen birlikte kalkındıralım" şeklinde konuştu.
GERGİNLİK ESHOT RAPORUNA DA YANSIDI: OTOBÜSÜ GÖREN KAÇIYOR!
Meclisteki gerilim ESHOT’a ait raporların oylanması sırasında da devam etti. ESHOT Genel Müdürlüğü’nün geçtiğimiz yılı kapsayan faaliyet raporu hakkında da sert açıklamalarda AK Parti’li Bilal Doğan, kuruma vizyonsuz ve başarısız eleştirileri yöneltti. ESHOT Genel Müdürlüğü'nün geçtiğimiz yıl iptal edilen ihaleler, sistem krizi, elektrikli otobüs alımı sürecinde yaşanan çıkmaz ile gündeme geldiğini hatırlatan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, "Kentimizdeki toplu taşıma hizmetlerini yerine getiren kurum son dönemde yaşanan yönetim zaafiyeti ve kötü idarecilik yüzünden vatandaş memnuniyetini yerine getirememekte, İzmir'e etkin hizmet verememektedir. Uygulamaya konan aktarmalı ulaşım modeli sonrasında vatandaşları üzer hale gelen otobüsle ulaşım artık uzatmaları oynamakta, halkımız belediye otobüslerini gördüğünde adeta kaçarak uzaklaşmaktadır. Aktarmalı sistemin uygulamaya girmesiyle birlikte dolmuşçu mantığı ile çalıştırılan ESHOT'a bakıldığında artık kurumun eski hizmet ilkelerinden eser kalmadığı görülmektedir.
BERABER OTOBÜSE BİNELİM
Otobüslerde ve toplu taşıma araçlarında yaşanan sıkıntılara vurgu yaparak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu birlikte işe otobüsle gitmeye davet eden Bilal Doğan, "2016 yılında ESHOT araçlarında halen balık istifi manzaraların yaşandığını görüyoruz. Bu eziyeti görmeniz için sizi makam aracınızdan inmeye ve bir sabah birlikte otobüse binmeye davet ediyoruz" dedi. Kurumun bütçesinin büyük oranda sabit harcamaları içerdiğine vurgu yapan Doğan ayrıca, "Bu durum boşaltılan ESHOT kadroları, havada kalan yatırımlar ve belediyenin diğer kurumlarına sermaye artışına gidilmemesini işaret etmektedir. Yani aslında iyi yönetimden kaynaklı bir başarı söz konusu değildir. Bütçe harcamalarında bir diğer dikkat çeken unsur ise tamirat-tadilat ve bakım-onarıma harcanan giderlerdir. Otobüs filosunun yaşı her sene düşerken, artan bu giderlerle ilgili detaylı bir açıklama bekliyoruz. Yoksa her seferinde kalitesiz ve dayanıksız araçlar mı alınmaktadır'" diyerek bütçe rakamlarını eleştirdi
DOĞAN'DAN "KAĞIT BİLET" VE NASREDDİN HOCA GÖNDERMESİ
ESHOT'Un yatırımdan uzak, yerinde sayan bir yılı geride bıraktığını dile getiren Doğan, konuşmasının sonunda ESHOT'a "Kağıt bilet" göndermesinde bulunarak, "Her ihaleye ya tutarsa diyerek tekrar tekrar çıkan ESHOT'un bu hali Nasreddin Hoca fıkralarına dönmüştür. Kurumun bu başarısızlığı Kamu İhale Kurumu ve yargıdan gelen iptal kararlarıyla tescillenmiştir. Bu durumla ilgili olarak kuruma çeki düzen verilmesi gerekmektedir. Şu soruyu sormadan edemeyeceğiz, acaba ESHOT zararını firmalara ihale şartnamesi satarak mı kapatmaya çalışıyo? Daha 20 elektrikli otobüs alamayan ESHOT Genel Müdürlüğü, 400 araçlık filoyu nasıl kuraca? . Ayrıca, kıt kaynaklarla günü idare eden Bilgi İşlem Dairesi ve Ulaşım Teknolojileri Dairesi'nin faaliyetlerine baktığımızda rutin çalışmalar olan güvenlik kamerası ve yangın algılama sistemlerinin montajı, kuruma ait internet sitesinin güncellenmesi gibi yatırımların kitapçıklara konduğunu görüyoruz. 2016 yılında İzmir'in vizyonu bu mudu? Diğer illerdeki vatandaşlar artık kredi kartları ile otobüslere binerken, akıllı kartların yerine cep telefonlarını kullanırken, İzmirlilerin hayatını kolaylaştıracak hiçbir yenilik sunamayacak mısını? Türkiye'nin üçüncü büyük kenti İzmir'in vizyonu kağıt bilet mi olaca? Sistem krizine yol açan ve yılan hikayesine dönen son ihale nedeniyle İzmirliler birçok yenilikten mahrum kalırken, ESHOT yönetiminin bu başarısızlığı nedeniyle vatandaşlarımız henüz internetten kartlarına dolum dahi yapamamaktadırlar. Bu sancılı geçiş süreci nedeniyle istasyonlara yeni "yüklematik" cihazlarının yapımı da rafa kalkarken, kurumun hizmetleriyle ilgili şikayet oranı ise sadece yüzde 5 oranında azaltılabilmiştir. Kitapçıklarda merakla beklediğimiz ve geçen yaz kullanıma sunulan kağıt bilet fotoğraflarına yer verilmemiş, bu da açıkçası bizleri üzdü... Ne yazık ki, raporlarda kurumun somut projesi bulunmuyor. Toplu ulaşımda devrim yapacağız derken, 16 yıl sonra kağıt bileti getiren Büyükşehir Belediyesi'nden büyük çaplı bir proje beklemek zaten hayal olurdu. Kendi otobüsünü üreten kurumdan buralara gelinmesi İzmir için büyük bir kayıptır. Ulaşımla ilgili sorunlar artık çok ciddi boyutlara vardı... Vatandaşlarımız verilen hizmetten memnun değil. ESHOT'un eski günlerdeki gibi başarıya ulaşmasını diliyoruz. Ancak bugün gelinen noktada kurumu yetersiz görüyoruz" diyerek eleştirilerini dile getirdi.
"DOLMUŞÇU MANTIĞI İLE OTOBÜS İŞLETMİYORUZ"
ESHOT’a ait faaliyet raporu kapsamında gelen eleştirilere tek tek yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, otobüsle toplu ulaşım faaliyetlerinin zorluğuna dikkat çekerek, otobüslerle vatandaş memnuniyeti sağlanamayacağını belirtti ve "Biz bununla övünmüyoruz. Hedefimiz otobüsleri raylı sistem hatlarına besleme amacıyla kullanmaktır. Tüm ulaşım hedeflerimiz buna göre düzenlenmiştir. Yaşanan problemleri çözmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin en ucuz ulaşımını sağlıyoruz. Dolmuşçu mantığı ile çalışmıyoruz. Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT’a yaraşır bir hizmet veriyoruz. Diğer kentlerde olduğu gibi halk otobüslerini, trafik terörünü bu kente yaşamıyorsunuz" dedi.
PİLAVDAN DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN
ESHOT'ta iptal edilen ihalelere "Kamu İhale Kurulu’nun onayladığı ihaleyi İdare Mahkemesi bozuyor" yanıtını veren Başkan Aziz Kocaoğlu, bu dönem otobüsle ulaşım yerine metro, İZBAN ve tramvay yatırımlarına ağırlık verdiklerini söyledi ve 185 kilometre raylı sistem ağına ulaşmayı hedeflediklerini aktardı. Kocaoğlu ulaşım alanında yürütülen projelerde merkezi hükümetten destek almadıklana da dikkat çekerek, "Merkezi hükümetin yapmasında mutabık kaldığımız metro projeleri vardı. Biz devredelim diye bir şey yok. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın... Ne Ankara, ne de İstanbul'daki belediyeler gibi değiliz. Biz Ulaştırma Bakanlığı’na devretmeyiz. Söz verdiğimiz şeyi yaparız. Sadece Otogar-Halkapınar metrosu yapılırsa Allah razı olsun..." dedi
"BİZDE METROBÜSLER GİBİ KIZAKTA BEKLEYEN ARAÇ YOK"
Başkan Aziz Kocaoğlu, kamu zararı ve ESHOT bütçesinin etkin kullanılmadığı yönündeki eleştirilere ise "Bizde öyle metrobüsler gibi yokuş çıkamadığı için kızakta bekleyen araç yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi kuruşunu hesaplayarak iş yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu yatırımları tasarruf ederek yapıyor. 400 tane elektrikli otobüsün fizibilite raporu detaylı incelendi ve Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylandı. Yüzde 40’ı yerli olacak. Bu 400 otobüsü almadan önce bizim bu konuda biraz daha araştırma yapmamız gerekecek. Yoğurdu üfleyerek yememizde fayda var" diye karşılık verdi.
DAR GELİRLİYE KATKI SAĞLIYORUZ, ZARAR ETMEMİZ DOĞAL
Kocaoğlu, ESHOT'un zarar ettiğiyle ilgili eleştirilere ise şu yanıtı verdi: "Toplu ulaşım kamu hizmetidir. Bedeli çok ağırdır. Ortalama 2 lira 40 kuruşa bilet satıyoruz. Bilet başına maliyet ise 1 lira 5 kuruştur. Kalan kısmı ise indirimli ve ücretsiz binişlere gitmektedir. Belediyeden büyük oranda sübvanse sağlamaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, dar gelirli vatandaşın cebine toplu ulaşım katkısı sağlamaktadır. ESHOT’Un zarar etmesi doğaldır."