POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, toplumun farklı kesimlerine yönelik “İzmir’de hayat değişiyor” başlıklı yatırım ve proje bilgilendirme toplantısının ilkinde CHP İzmir Örgütü ile bir araya geldi. Kocaoğlu 9 yıllık icraatlarını 3 sunum halinde anlattı. Türkiye’ye örnek olacak bir çok projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Kocaoğlu, hükümeti de sert sözlerle eleştirdi. Salonda bulunan yaklaşık bin kişi Kocaoğlu’nu ayakta alkışladı.

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, toplumun farklı kesimlerine yönelik “İzmir’de hayat değişiyor” başlıklı yatırım ve proje bilgilendirme toplantılarının startını verdi. Serinin ilk buluşması Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu‘nun geçtiğimiz aylarda "İzmir'i metropol iller arasında dördüncü büyük kent yaptık. Bunu bile savunup anlatamıyoruz" diyerek sitem ettiği CHP İzmir örgütüyle oldu. Toplantıya İzmirli PM üyeleri, CHP İzmir Milletvekilleri, CHP İl Başkanı Ali Engin, CHP YDK Genel Sekreteri Selahattin Balta, İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci, Belediye Başkanları, ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri, disiplin kurulu üyeleri ile belediye meclis üyeleri katıldı. Toplantının konuşmacı olarak Genel Merkez’den gelen konuğu ise Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın oldu. İEF 1 No’lu holde gerçekleşen toplantıda Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği ve geçireceği projeler 30’ar dakikalık 3 sunum halinde örgüte aktarıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu her sunum arasında konuşma yaptı. Konuşmasının sonunda örgüt Kocaoğlu’nu ayakta alkışladı.



ENGİN: İZMİR’İN İSTANBUL VE ANKARA’YA BENZEMESİNİ İSTEMİYORUZ.

CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin toplantının açılışında yaptığı konuşmada partinin tüm seçilenlerini bilgilendirmek amacı ile toplantıyı düzenlediklerini ve tüm ilçelerde Şubat ayında bu tarz toplantılar gerçekleştireceklerini belirtti ve, “İzmir’de hayat değişiyor. Bunu her yeriyle hissediyoruz. Ancak hükümet tarafından İzmir’e yapılan yatırımlar, ödenen vergiler ile örtüşmüyor. İzmir verdiği vergiler karşılığında devletten hizmet alamıyor. Kişi başına düşen kamu yatırımının İzmir’de az olduğu ve bu alanda 74. sırada olduğumuz gerçeği var. Yapılan birçok şey yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin emeğidir. Belediye kamu yatırımlarının iki katı yatırım yaptı 2012’de. İzmir değişiyor. İzmir, ekonomik kalkınma açısından yaşadığı tüm engellemelere rağmen ilerlemeye, gelişmeye devam ediyor. Buna rağmen AKP ‘İzmir’i almak istiyoruz’, ‘ İzmir’i köy olmaktan kurtarmak istiyoruz’ diyor. Biz İzmir’in İstanbul ve Ankara’ya benzemesini istemiyoruz. İstanbul’a Ankara’ya gidenler trafik sorununu betonlaşmayı görürler. Stadyumlarımız tarım alanlarımız tarihimiz yağmalanmasın. Biz bunu istiyoruz. İzmir’in limanının AVM’ye dönüşmesine, Bornova’daki yeşil alanlarının imara açılmasına karşıyız. İzmir’i turizm kenti sağlık kenti yapmayı hedeflemeliyiz. AKP’ye aldanmamalıyız. Yerel yöneticiler olarak bunları iyi anlamalı ve halka doğru şekilde açıklamalıyız” dedi.

KOCAOĞLU’NDAN DPT’YE ÇAĞRI: İZİN İSTİYORUZ

30 dakikadan oluşan sunumlardan kent ulaşımı ile ilgili sunum sonrası kürsüye gelerek yapılan çalışmaları özetleyen Kocaoğlu, konuşmasında Konak, Buca ve Karşıyaka’da yapılmak istenen Tramvay Projesi için Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) çağrıda bulundu.

Göreve başladıklarında 11 kilometre olan raylı sistemi 9 kat arttırdıklarını ve arttırmaya devam edeceklerini belirterek sözlerine başlayan Kocaoğlu şunları söyledi; “Raylı sistemde şuanda Torbalı’ya gidiyoruz. Selçuk’a ve Bergama’ya ulaşacağız. Vapur ihalelerimiz bitti bu yılla birlikte gelecekler. 3 tane arabalı vapurun ihalesine çıkıyoruz. 34 kilometre tramvay hattı planladık. Konak’ta, Karşıyaka’da ve Buca’da…Buca tramvayını Ulaştırma Bakanlığı ‘ben yapayım’ dedi. ‘Tamam’ dedik. Konak ve Karşıyaka’nın DLH’dan onayı çıktı ancak 1 yıldır devlet planlamada proje onaylanmıyor. Sürekli iletişim halindeyiz ...Ancak onaylanmadı. Onaylandığı anda ihaleye çıkılacak durumdayız. Bu onayı neden istiyoruz. Biz bütün yatırımlarımızı öz kaynaklarımızla yapıyoruz. Yaparken de tasarruf sağlıyoruz. Düşük faizli kredilerle yapıyoruz. Şuanda çok ucuz krediler bulduk tramvaylar için... Onay çıkar çıkmaz ihalelere çıkacağız.Buradan Tramvaylar için DPT’ye ve Bakanlığa bir an önce onaylanması için izin vermelerini talep ve dileklerimizi iletiyorum. Kentleri nasıl planlarsanız planlayın, ulaşım master planı yapın , imar planı yapın, stratejik planlar hazırlayın ama ulaşımı gerçekleştiremiyorsanız, kentin en ücra köşelerine kadar nasıl ulaşacağınızı bilmiyorsanız ve bu konuda yatırım yapmıyorsanız tüm planlarınız kağıt üstünde kalır. Biz 90 dakika tek bilet ücretsiz uygulaması yapıyoruz. Halkın genelini düşünüyorsanız halk için çalışıyorsanız kenti kalkındırmak için çalışıyorsanız mutlaka projelerinizde genelin yararını korumak ve kollamak, onların yaşam standartlarını yükseltmek zorundasınız. İzmir planlı büyümede çağ atlıyor. Yoluna büyüyerek devam edecek”

İKİNCİ SUNUM ÇEVRE

Çevre ile ilgili sunum sonrasında Kocaoğlu, kentte bugüne kadar kazandırdıkları çevre yatırımlarını anlattı, Avrupa’yla yarışır durumda olduklarını dile getirdi. Kocaoğlu konuşmasında Kaynaklar’da Et Entegre Tesisinin değeri konusunda hazine ile yaşadıklarını anlattı göndermelerde bulundu. Göreve geldiklerinde kent merkezinde sadece Fuar alanının olduğunun altını çizen Kocaoğlu, “ O günlerden bugüne kent merkezine sadece yollara ağaç dikilmesi yapılmış. Şimdi lagünün çevresinde kent ormanı yapıldı. Toprak problemli olduğundan her ağaç özenle dikildi. Sasalı Kent Ormanı bizden evvel ağaçlandırılmıştı.Eksikleri tamamladık.2 bin 500 dönüm Yaşam Parkı’nın yanında piknik alanı yarattık. Aşık Veysel Rekreasyon Alanı… Birilerine aquapark yapılması için verilmiş. Davalar sürüyordu iş çıkmazdaydı çözdük bugünkü haliyle buz pisti de var içinde... Kadifekale’ye kent ormanı yapıyoruz. Oradaki binaları yıkarak sadece Büyükşehir’in finansmanıyla 250 milyon bedelle Kadifekale’yi kurtarıyoruz. İzmir Körfezi tekrar yüzülebilir hale gelecek. ÇED raporunda ciddi bir ilerleme var. Bir aksilik olmazsa biz tam yol Nisan Mayıs ayında çalışmaya başlatırız. Kısa zamanda yüzülebilir hale getiririz.Bir kenti kalkındırmak istiyorsanız ve kenti dünyaya tanıtmak istiyorsanız gelecek kuşaklara sağlıklı bir çevre bırakmak istiyorsanız mutlaka çevre yatırımlarınızla dünyada adınızdan söz ettirmelisiniz. İzmir’in ana hedefi sürdürülebilir bir kalkınmayla yola devam etmesidir. Çevre yatırımlarında Avrupa’yla yarışacak durumdayız. Bu kenti kent dönüşümle yeniden kurma düşüncemiz var. Kıyı projemiz kente zenginlik katacaktır” dedi.



“MADEM GÖZÜNÜZ VAR TEPE TEPE KULLANIN”

Kent merkezinde ciddi kamulaştırmalar yaptıklarını ifade eden Kocaoğlu, “eski Sümerbank yanında bir arsayı 42 milyon liraya satın aldık. Bin beş yüz metrekarelik bir alan var. Para harcayarak dünyanın en pahalı parkını yaptık. Kordon’da Kültür Müdürlüğü önündeki arsayı 6 milyon liraya satın aldık.Bornova’da Kamil Tunca Bulvarı’nın el atmadan dolayı 22 milyon liraya aldık. Kaynaklar’da Et Entegre Tesisi var. Bundan 15 – 16 yıl önce Tansaş’a Hazine’den devredilmiş 100 dönümlük bir alan. 15 yılığına Büyükşehir Belediyesi adına yap - işlet – devret yöntemiyle yapılmış. 2013 Şubat ayında 15 yılı bitiyor, tesis bize devir olacak. Hazine, ‘Tansaş satılmış, burası ticarethane olmuş, belediyeyle bağı kalmamış’ diye dava açıyor. Baktık, inceledik, ‘tamam’ dedik. Değer tespiti yaptık. Burası Tahtalı Koruma havzasında. Yani yıkıldığı an, kimse bir şey yapamıyor, büyütemiyor. Tespit sonrasında buraya 6 milyon Lira değer çıktı. Biz de ‘Nasılsa bize devir olacak, burayı alalım, o parayı da verip işi tatlıya bağlayalım’ diye teklifimizi sunduk. Gelen cevap; ‘buranın değeri 27.5 milyon Lira’. Bizden giden cevap; ‘madem gözünüz var, alın tepe tepe kullanın, bağışladık gitti’ oldu. Biz mezarlık kamulaştırıyoruz. Ölülerimizi gömmek için. Biz arıtma yerlerini kamulaştırıyoruz. Şuanda İzmir’in çevre yatırımlarında dünyayla yarışacak düzeyde. Su şebeksi kanalizasyon şebekeleri yapıyoruz” diye konuştu. 

"KÖRFEZDE YÜZMEK PİK NOKTASI"

Son sunum sonrası tekrar kürsüye gelen Kocaoğlu ,İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni en borçlu 3 belediyeden en borçsuz ve yatırım yapabilen bir numaralı belediye haline getirdiklerin altını çizdi ve, “ Hazineye 1 milyar 650 milyon borç ödedik. Metroya, Kadifekale’ye ciddi kamulaştırma yaptık. Biz her sene hükümetin İzmir’e yaptığı yatırımdan daha fazlasını yapıyoruz. Bu sene sadece ESHOT, İZSU ve Büyükşehir’in yaptığı yatırım 900 milyon liradan fazla. Eğer ekonominizi düzgün yürütürseniz, uçuk projelerin peşinden koşmazsanız, bu kenti kalkındıracağım derseniz belediyenin parası da pulu da yetiyor. 2004 de Bornova için burayı kalkındıracağız dedik. Sonra Büyükşehir’e geldik. Aynısı söyledik. Kentin üzerindeki ölü toprağı attık. Bu kent büyüyor. 200 dünya metropolü içinde en hızlı büyüyen dördüncü kent oldu. Bu kentin belediye başkanı Dünya’da ayın belediye başkanı seçildi. Dünya da bütün yatırımcılar İzmir’i konuşuyor. Kemalpaşa OSB…Kilitlenmişti. Yapılamıyordu. Kemalpaşa Belediyesi’nin ve Büyükşehir’in özveride bulunması gerekiyordu. Biz hayata geçirdik. İstihdam sağlanması için bu kentin ihracat yapması için.Bütün OSB’lerin Büyükşehir’e düşen düşmeyen işlerini yapıyoruz. Kenti kalkındırmak için yapıyoruz. Büyük Körfez Projesi, benim A’dan Z’ye özgün projemdir. İhaleyi alan firmanın ne yapacağı ne yaptığı proje olarak belirlenmiş ilgili kurumlarla paylaşılmış ve düğmeye basıldı. İki ayaklı bir proje. Limanın kapasitesinin artması. Bu Ulaştırma Bakanlığı’na ait bir proje. İzmir’in ticareti büyüyecek. İzmir’de lojistik sektörü büyüyecek. İzmir kalkınacak, gençlerimiz iş bulacak. Geri kalan kısmı çevre projesi. Bizim açacağımız kanalla İzmir yüzülebilir bir körfezle cıvıl cıvıl olacak. İzmir Kuş Cenneti’nde bugüne kadar bir çok yatırımı gerçekleştirdik. Körfez’de yüzmek bu kenti dünyanın en önemli kenti yapmanın pik noktasıdır. Yüzdüğümüzde İzmir’de başka şeyle konuşulacaktır” dedi.

“DÖNÜŞÜM BELEDİYELERİN İŞİ…”

Kent dönüşümü ile ilgile de konuşan Kocaoğlu, dönüşüme belediye elinin değmesi gerektiğini vurguladı ve şunları söyledi; “İlk gelenlerin üçüncü kuşağı yaşıyor İzmir’de…Bu kentin değişmesi lazım artık. Sadece gecekondu kalksın depreme dayanıklı binalar yapılsın diye değil...22’inci yüzyılın kentini kurmak için yollarıyla otoparklarıyla meydanlarıyla yaşanabilir bir kent oluşturmaktır kent dönüşümü... Yap satçının , kooperatifçini işi değil belediyenin işi dönüşüm... Burada adil olmanız gerekiyor. Elinizi taşın altına koymanız gerekiyor. Yerinde vatandaşı mağdur etmeden gerçekleştirmeniz gerekiyor. O bölgenin tümünü tasarlamanız gerekiyor. Bunların hepsini Büyükşehir İzmir’de yapmada muktedirdir. İzmir kendi dinamikleriyle nasıl gelişmesini sağlıyorsa rant dönüşümünü de kendi dinamikleriyle gerçekleştirecek potansiyele sahiptir. Tabi kent dönüşümü yapıyorsanız. Ranta girerseniz her şey lazımdır. Biz kent dönüşümü yapmak için yola çıkıyoruz. İlçe belediyelerimizle birlikte başaracağız”



SAMAN İTHAL GÖNDERMESİ

İzmir’in tarım açısından önemine değinen Kocaoğlu, yıllardır iktidarların tarımın çiftçinin üreticinin elinden tutmadığını ifade ederek, “ Cumhuriyet tarihinde hiçbir politikacı arazi yollarını asfaltlayacağım demedi. Sütü süt üreticisinin kooperatifinden almadı. Bunun için toprağı bilmek tarımı bilmek insanı sevmek gerekiyor. Başka türlü bunu başaramazsınız. Bugün ülkemiz saman ithal ediyorsa hep beraber şapkamızı alıp düşünmemiz gerekiyor. Saman ithal etmemek için üretmek çiftçinin yanında olmak organik tarımı geliştirmek gerekiyor. Bunları yaparsanız siz yerelden kalkınmanın ateşini yakabiliyorsunuz. Oturduğunuz yerden bu meşaleyi yakamazsınız. Projelerimiz herkese dokunuyor. Süt projemiz örnek. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi için yapıyoruz. Öbür taraftan Tire Sür Kooperatifi’nden alıyoruz. 2 bin üyeleri var. Bir ineği olanda var üç ineği olanda var. Biz süt fiyatlarını koruyoruz. Ekonomiyi Büyükşehir nezdinden tarımcıyı koruyoruz” dedi.

SİTEM ETTİ ADİL OLMA ÇAĞRISI YAPTI

Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinin önünde engeller çıkarılmasına ve projelerin Ankara’da bekletilmesine yönelik sitemini dile getiren Kocaoğlu, “ Teleferik ihalesine çıktık. KİK’e gitti. Yıllardır bu işin peşinde koşuyoruz. Nihayet KİK kararını verdi. Yazı internette yayınlandı. Gelince yazı bize yer tespiti yapılacak. Bir teleferik konusu iki sene oyalanır m? Niye oyalanıyo? Fuar alanı neden oyaland? Dünyada hiçbir kentte bir belediye başkanı bütün finansmanı sağlayarak 400 milyonluk bir fuar alanı projesine girişmedi. Odalar girdi bakanlık girdi iş adamları girdi. Bütün kurumlar toplandı fuar yatı. Bir çok yerde örneği var. Geldik İzmir’e. İzmir’de Büyükşehir Belediyesi tek başına Mustafa Kemal’in vasiyeti için fuar alanını yapmak için yola çıktı. Yedi buçuk ay oyalandırıldı. Amaç ne 2014 seçimlerine yetişmesin diye…Ben fuarcılığı büyütüp bu kenti kalkındırdığımda parayı cebime ı koyup evemi gideceği? Bu yapılır mı engellenir mi'Bir politikacı bir insan adil olmak zorundadır. Herkese eşit davranmak zorundadır. Erki eşit kullanmak zorundadır. Adil olan politikacıya hiç kimse bir şey yapamaz. Herkesi adil olmaya çağırıyorum” dedi

“CHP’NİN ÖNCÜLÜĞÜNDE SATIŞA KARŞI DURMAK ZORUNDAYIZ”

Örgütün tanıtım yapılmıyor bilgilendirme yapılmıyor diye haklı istekleri ve sistemleri olduğunu dile getiren Kocaoğlu toplantıya katılan örgüt temsilcilerine seslenerek şunları söyledi, “ Örgüte düşen en önemli görev projelerin tanıtılması ilçelerimizde bu filmlerin döndürülmesini sağlamak. Beleidyeye yönelik operasyon ve sonrasındaki dava sürecinden neler çektiğimizi biliyorsunuz. Biz gücümüzü sizlerden aldık. İzmirlilerden aldık. Direnmek zorundaydık, çalışmak zorundaydık, üretmek zorundaydık dimdik ayakta kalmak zorundaydık. Bunu da başardık. Boyunuzdan büyük işlere kalkarsanız ‘taşeronlaşma kölelik düzenidir emeği koruyacağım’ diye kaldırırsanız bu tür operasyonlara muhatap olursunuz. Ama biz Cumhuriyeti kuran kökleri aydınlanmaya giden ve bu devletin kurucu örgütünün mensuplarıyız. Biz taşeronlaşmayı kaldırmak zorundayız üretimi artırmak zorundayız.Biz CHP olarak sosyal demokrat olarak gerçek tabanımız olan köylünün işçinin esnafın herkesin partisi olmak zorundayız. Kamu malına kendi malımızdan daha fazla sahip çıkmak zorundayız.Atalarımızın kazanımlarını bize emanetlerini geliştirerek sürdürmek zorundayız.Sat sat nereye kadar. CHP’nin öncülüğünde bu satışı durdurmak zorundayız. Aydınlık İzmir’den Anadolu’ya bir ayna tutacağız Anadolu’yu yerel yönetim felsefemiz ile aydınlatacağız. Öncü olacağız örnek olacağız. Namusumuzla çıktığımız yolda şerefimizden hiçbir taviz vermeden çalışmaya üretmeye devam edeceğiz.”

FİNALDE İLKLERİ ANLATTI

Kocaoğlu konuşmansın sonunda Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’de yaptığı ilkleri şu sözlerle anlattı, “ Türkiye’de  en nitelikli konser salonu, en modern buz sporları salonu, en büyük doğal yaşam parkı, ilk opera binası , en büyük çamur çürütme tesisini İzmir’de yaptık. Türkiye’de en ucuz ulaşımı sağlayan belediye, sözleşmeli üretimi yapan ilk belediye, ova yollarını asfaltlayan ilk belediye, okul sütü projesini başlatan ilk belediyeyiz... Türkiye’nin tek belediye hastanesini hayata geçirdik. İleri biyolojik artımda rekor İzmir’de..İlk kültür sanat çalıştayını yapan belediyeyiz… “



GÜNAYDIN İZMİR’İ ANKARA VE İSTANBUL’LA KIYASLADI

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın kürsüye geldiğinde konuşmasına “Sunumları izlerken bir şey düşündüm eğer burada Genel Başkanımız olsaydı ve kürsüye gelseydi şunu derdi, “ eee Aziz Başkan hak etmişsin. Bu kadar yatırım yaparsan.böyle olur. 397 yılla yargılanırsın” sözleriyle başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle kıyaslayarak konuşmasını sürdüren Günaydın, “ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi 18 milyar lira... Ankara Büyükşehir’in 7 milyar lira... İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi 3,5 milyar lira... İzmir bu çalışmaları daha fazla geliri olduğu için yapmıyor.Az gelirle başarıyor. Akıllara belediye hizmetleri pahalıya mı veriyor sorusu geliyor. Cevap, hayır… Kocaoğlu diyor ki tek biletle 90 dakikada vatandaşımı uçtan uça taşıyorum. O halde belediye hizmetlerinin pahalı verilmesiyle elde edilen bir kaynakta yok. Geriye tek seçenek kalıyor. O da bu belediyeye giren her kör kuruşun yerine ulaşması için namuslu şerefli bürokratlar var ve yapması gerekeni yapıyorlar. İzmir metro yapıyor. Kilometresini 56 milyon liraya yapıyor. Ankara 100 milyon liraya, İstanbul 146 milyon liraya mal ediyor. Bir tane vergi denetmeni ya da özel yetkili savcının görevlendirdiği bilirkişi şu soruyu sordu m? İstanbul ve Ankara’da neden pahalı diye. Bu soruyu soran hortumun başını ve sonunu soruyor demektir. Bu soruyu sordurmamak için he türlü çalışmayı yapıyorlar. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi  fidanlarını Mısır ve İtalya’dan alıyor. Sanki Türkiye’de çiftçi üretici yokmuş gibi gidip dışarıdan alıyorlar. Biz İzmir’de fidanımızı Bayındır’dan alıyoruz. Demokrasinin kara belgesi 600 sayfalık iddianamede çiçek alımı da var. O iddianameyi yazanlar bunu sorgu haline nasıl getiriyorlar” dedi.

YILDIRIM’A GÖNDERME

Konuşmasında İzmir Milletvekili Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a gönderme yaparak sürdüren Günaydın, “ Ulaştırma Bakanı Erzincan Milletvekilimiyd? İzmir’in kasten geciktirilen projelerini bitmesi için niye sormuyorlar Bakan’a… Kentlere afiş asmak önemli değil. Önemli olan kente hizmet etmektir. Ulaştırma Bankalığı’nın bütçesinden Ankara metrosuna aktarılan para 3 milyar 40 milyon liradır. Soruyorum bu bakan Ankara’ya para aktarırken İstanbul’a aktardığı paranın hesabı vermemişken neden İzmir’in metrosuna para aktarmamıştır. Bunlara yanıt bulmalıyız” dedi.

KATILIM PAYI KONUSUNA AÇIKLIK GETİRDİ

İzmir’de yaşanan katılım payı tartışmalarını yakından takip ettiklerini anlatan Günaydın, “ Katılım paylarını almadığı için İzmir belediyelerimiz kendilerini denetlemeye gelen müfettişler tarafından raporlara konu ediniyorlardı. AKP’li belediyeleri raporlarına bu konu girmiyordu. Amaç CHP ile vatandaşı karşı karşıya getirmekti. En sonunda katılım payı alma konusu belediye meclislerine devredildi. Yasa da tarh edilmiş katılım paylarını alma zorunluluğu ile belediyeleri zor durumda bıraktı. Bu yasanın bazı hükümlerini anayasaya taşıdık. Tarh edilmiş bölümleri de taşıyoruz. Görev AKP’de..134 CHP’li vekil olarak önergeye imza atıyoruz. Ortadan kalkması için” ifadelerini kullandı.

SİZLERİ KURŞUN ERİTMEYE ÇAĞIRIYORUM

CHP İzmir örgütüne 2014 yerel seçim süreci için seslenen ve mesajlar veren Günaydın, “ İktidar yolculuğunda önemli bir durak 2014…Artık Başbakan’ın kurşun askerleri her yerde. Yargıda medyada bürokraside görebilirsiniz.Şair ne demiş. Hava kurşun gibi ağır. Bağı bağır bağır bağırıyorum.Sizi kurşun eritmeye çağırıyorum. Bu kurşun askerlerin hepsini eriteceğiz. İzmir bir ayna tutuyor Ege’den… İstanbul’a Tekirdağ’a ulaşacak. Hatay’a Adana’ya Mersin’e ulaşacak. 2014 Martına kadar yüzümüzü AKP’ye dönmeliyiz. Aramızdaki sorunların incir kabuğunu doldurmayan sorunlar olduğunu unutmayacağız. Halkımızı cefadan kurtaracağız. Vahabi iktidarı engelleyeceğiz” dedi.