Japonya ve Günet Kore'yi kapsayan bir haftalık gezisini tamamlayarak Stuttgart'a dönen Baden Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann Japonya ve Güney Kore'de teknoloji alanındaki izlenimleri ve eyaletin teknolojik perspektifini değerlendirdi.
Temaslarında 2011 yılında Japonya 'da yaşanan Fukushima nükleer kazası sonrası iki ülkede yenilenebilir enerji kaynaklarını sıkça nazara veren Başbakan Winfried Kretschmann, kaleme aldığı makalesinde de alternatif enerjinin teknoloji açısından önemine vurgu yaptı. Almanya'nın mevcut ekonomik durumunun ve son yaşanan ekonomik krizlerden etkilenmeme nedenlerine dikkat çeken Başbakan, istikrarı üçüncü endüstriyel devrim olarak da bilinen ekolojik-sosyal piyasa ekonomisine, bir başka ifadeyle ‘yeşillenmeye' ve güçlü endüstriye bağlıyor.
Başbakan Kretschmann, Fransa'da endüstrinin ekonomideki payının yüzde 12 olduğunu, bu sayının Almanya'da federal düzeyde yüzde 24, Baden Württemberg'de ise yüzde 32 olduğunu, bunun da ekonomik gidişat ve istihadam adına cok önemli bir ayrıntı oldugunu kaydetti. Almanya'nın ihracat hacminin çok yüksek olmasının temel sebeblerinden birinin de, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları olan ürünleri dünya pazarında arz edebilmeleri ve bu şekilde AB'deki pazar açığını mükemmel bir şekilde telafi edebilmeleri olduğunu belirten Başbakan Kretschmann, bunun diğer ülkeler tarafından başarılamamasını ise zayıf endüstriyel yapılarına bağladı.
Mayıs 2011'de iktidara geldikten sonra en fazla sorulan sorulardan birinin BW'deki çok gelişmiş endüstrinin akıbeti olduğuna dikkat çeken Kretschmann, Baden-Württemberg Eyaleti'nde sanayileşmede herhangi bir geri adım atılmadığına vurgu yaparak hükümete geldiklerinden bu yana eyalette ekonominin modernizasyonu, eğitim ve yüksek teknoloji gibi konuların öncelikler arasında olduğunu hatırlattı. Bu kapsamda eyalette şimdiye kadar gelen hiçbir hükümetin yapmadığı bir şekilde 4,4 milyar Euro'luk yatırım yapıldığına da işaret eden Başbakan, başarılı bir sanayi politikasının nasıl olacağı sorusunu da "Piyasa ekonimisi ne Anglo-Sakson modeli, yani devletin her şeyden elini çekmesi ne de devletin aktif ekonomiye müdahale etmesi ile başarılı olmaz. Bu metodlar geçmişten bugüne başarılı olmamıştır. Bu iki sistem geçmişte ülkelerde sanayi üslerinin yok olmasına sebep olmuşlardır. Ben üçüncü yol olan ekolojik-sosyal piyasa ekonomisinin gelecekte yapıcı ve kalıcı olduğuna inanıyorum." şeklinde cevaplandırdı.
POLİTİKA
Sayfa başına git
