POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer'in, yeniden siyasete adım atan, İzmir Köy Koop'un da ilk kadın yöneticisi olan eşi Neptün Soyer ile, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı oldukça keyifli bir röportaja imza attı. Başkan eşi,anne,kooperatif başkanı,öğretmen ve siyasetçi!

EGE POSTASI - Neptün Soyer....Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer'in eşi...Defne ve Duygu'nun annesi...Matematik öğretmeni...Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin Başkanı...İzmir Köy Koop'un Başkan Yardımcısı....
 
Kasım ayından bu yana da aktif siyasetçi...
 
10 yıl ara verdiği siyasete, CHP Seferihisar İlçe Kongresi'nde İsmail Yetişkin'in listesinden yönetici seçilerek yeniden adım attı.
 
Netün Soyer, taraflı tarafsız bir çok kesimin takdir ettiği Tunç Soyer'in eşi olmasının dışında, yaptıkları ve yapacaklarıyla eşi kadar popüler ve başarılı olma yolunda...
 
Tunç Soyer'in eşi olarak seçim dönemlerinde alanda oldu, en büyük desteği verdi...Kooperatifçi olarak tarım konusunda attığı adımlar ürettiği fikirlerle bir çok projeye destek sağladı...Yüzlerce öğrenciye ders vererek ufuklarını açmaya devam ediyor. Anne olarak da iki başarılı kız çocuğunu yetiştirdi..
 
Şimdilerde “yeniden siyaset” dedi ve CHP'den yönetici oldu...
 
Neptün Soyer'in mütevaziliği ve dobralığıyla oldukça keyifli bir röportaja imza attık.
 
Tunç Soyer de bize röportajda eşlik etti.
 
SERCAN AVCI: 10 yıl öncede ilçe yöneticisiydini? Siyasete 10 yıllık bir ara verdiniz ve yeniden ilçe yöneticisi olarak siyasete girdiniz...Neden bu ar? Ve neden siyasete geri dönüş'
 
NEPTÜN SOYER: 10 yıllık arada eşim aktif siyasette yer aldı. Bu dönem çocuklar ufaktı, kendi işim nedeniyle ara verdim. ...Siyaset daha çok erkeklerin yaptığı bir şey. Kadınlar yeni yeni aktif rol alıyor. Belki o yüzden geri kaldım...Şimdi çocuklar büyüdü...Okullarına devam ediyor. Kendi ayakları üstünde duruyorlar. Siyaset öyle bir şey ki hayatınızda her an var aslında. Suyunuz akmadığında siz siyasetten uzak durmuş olabilir misiniz. Mesela oy verdiğiniz belediyenin su idaresiyle ilgili problem yaşıyor sunuz. Doğru insanı seçmeniz lazım belediye için. Bu nedenle siyasete yakın olmanız gerek. Ben görev almayı da tercih ediyorum. O nedenle derneklerde kooperatiflerde görev alıyorum. Sadece öğretmenlik yapmam. Çocukların sosyal eğtimleriyle de ilgileniyorum
 
SERCAN AVCI:Siyasete yeniden dönüşü eşiniz ve çocuklarınız destekledi mi'
 
NEPTÜN SOYER: Çocuklarım desteklemedi. Babalarının halini görüyorlar. “Anne neden siyasete girdin” dediler. “Anne babam yeterdi sen neden girdin” dediler. Onlar üzülüyorlar. Siyaset Türkiye'de yumuşak değil sert geçiyor. Tunç gerçekten adı gibi gücü, pozitifliğiyle işi götürüyor. Yine de yorucu bir şey.  O “yoruldum” demese de biz yorulduğunu görüyoruz.
 
SERCAN AVCI:Peki belediye başkanı eşi olarak, eşinizin partisinden ilçe yöneticisi olmanız nedeniyle tepki görmekten çekinmediniz mi'
 
NEPTÜN SOYER: Tunç'un kasabadaki en büyük muhalifi benim..."Aaaa yok artık bir de karısı mı" diyenler olmuştur. "Ne işin var" diyen de vardır. "İyi yaptın" diyen de oldu. "Zaten çok çalışıyordun buna bir kimlik kazandırdın" diyen de oldu. Ben Tunç'un iyi yaptığı şeylere "aaa ne güzel yaptın" diyen biri değilim. Çok müzdarip bu konuda...
 
TUNÇ SOYER:  Zor bir sınav veriyorum. Söyledikleri doğru. En büyük muhalifim Neptün...Memnun etmek zordur. Herkesin alkışladığı bir şey de bile kusur bulur. Kimsenin fark etmediği noktaları yakalar ve eleştirisini yapar. Dolayısıyla sert bir muhaliftir. Benden ilçede daha fazla tanınır. Çok daha fazla zaman geçiriyor vatandaşlarla. Siyasetin zaten içindeydi. Bunu başkan eşi olarak yapmak başka bir şey, CHP ilçe yöneticisi kimliğiyle yapmak başka bir şey...O böyle bir tercihte bulundu. Başkanın eşi kimliğiyle yapacağı siyasetin dışında daha kapsayıcı partiyi ilgilendiren bir kimlikle yapmayı tercih etti.
 
NEPTÜN SOYER: Ben gerçekten emek veriyorsam ve CHP üyesiysem siyaset yapma hakkımı neden kullanmayayım. Eş durumundan m? Oy kullanıyorum. Seçim zamanı bayrak asıyorum. Evlere gidilecekse gidiyorum. Miting hazırlıklarında yer alıyorum. Sadece protokolde başkan eşi olarak oturmak istemedim. Protokol eşi değilim. Protokolde oturmayı da sevmem. Hep arkada oturmuşumdur. Siyaseti seviyorum. İnsanları seviyorum. Bu yönetime girdim acaba sonrasında ne gelecek diye bekleyenler oldu. Ben sadece yaptıklarımın kimlik kazanmasını istedim. “Başkanın eşisin orada dur.” Halbuki orada durmadan bir şeyler yapmaya çalışsam ilçe için olacak, ama kimliğim yok. Partiye üyeyim çok çalışıyorum ama “başkanın eşisin” diyorlar. “Orada dur” diyorlar.  Başkan eşi olmak bir şeylerin yapmak istediklerimin önünü hep kesti. Bu nedenle siyasette yeniden aktif oldum.
 
SERCAN AVCI:İleri ki dönemle? Sizi ilçe başkanı, kadın kolları başkanı ya da daha farklı görevlerde görecek miyiz'
 
NEPTÜN SOYER: Yok düşünmüyorum
 
TUNÇ SOYER: Hemen kestirip atma! Ya teklif gelirse!
 
NEPTÜN SOYER: İlçede kimlik kazanmak ve daha rahat çalışmak için ilçe yöneticisi oldum. Bir kadın kolları başkanlığı ya da  ilçe başkanlığı için adım atmadım. Hizmet süresince size bir teklif gelir onu o zaman düşünürsünüz. Siyasette kişisel bir  hedefim yok.
 
TUNÇ SOYER:  Türkiye toplumu için mozaiktir, ebrudur denir. İç içe geçer. İnsan ilişkileri ne ebru ne mozaik. Evlilikte insan ilişkilerinde siyasetin tamamında bireyler kendi kimliklerini koruyarak bir arada oldukları vakit farklılıklar zenginliği ortaya çıkarıyor. Eğer biz birbirimizin içine geçmiş kimliklerimizi kaybetmiş bir çift olsaydık ben yine başkan olabilir Neptün de başkan eşi olabilirdi. Ancak o kendi kimliğiyle durduğu için benim en güvenebildiğim muhalefetide oluşturuyor. Beni eleştirirken kendi kimliğiyle dünya görüşüyle felsefesiyle yaklaşıyor. Bu birbirinin içine geçmememin bir nimeti...Siyasette yer alması Neptün'ün benim için önemli...En önemlisi ben bir yoldaş kazandım. Seferihisar siyaseti yeni bir dinamik güç kazanmış oluyor.
 
SERCAN AVCI: Siyasette çizgileriniz neler'
 
NEPTÜN SOYER: Tok olmak lazım...Siyaset yaparken para kaygınız olmamalı. Sadece maddi olarak söylemiyorum manevi olarak da...Bana ilçe yönetiminde görev paylaşımı yapılırken “başkan yardımcısı ol” dediler. Bir etikete ihtiyaç duymadım. Silivri'ye gittik. Çıkmadığımız gazete kalmadı. Herşeyiyle uğraştım çıksın diye... Ben bana verilen görevi etikete alkışa gerek duymadan zaten yapıyorum. Vatansever olmak gerek.
 
SERCAN AVCI: Tunç Soyer başarılı bir belediye başkan? Cittaslow gerçeği ortada... İsmi 2014'te Büyükşehir için bile geçti. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır derler. Siz Tunç Bey'in başarısında kendinizi nereye koyuyorsunuz'
 
Tunç Soyer eşinden önce sözü aldı ve...

TUNÇ SOYER: Taaaa arkasında hissediyorum
 
NEPTÜN SOYER:  Tunç özel bir insan. Genç yaşta siyasete girmiş. Kendine hedefler koymuş. Mücadele etmiş bir isim. Tunç'a destek olmuşumdur ama ben olmasam da o bu noktada olurdu. Ben Tunç'un eşi olduğum içi belki siyasette parlıyorumdur. Seçim süreçlerinde çok destek verdim ama Tunç ben olduğum için buralara geldi diyemem.
 
TUNÇ SOYER: Çalışmayı seven kendisiyle rekabet eden bir insan. Ben çok faydasını gördüm. Özellikle 2009'da alan çalışmalarında kadınları bu kadar peşimden sürüklemem Neptün'ün sayesindeydi...
 
SERCAN AVCI: Defne ve Duygu'nun annesi, Tunç Soyer'in eşi, kooperatif başkanı, siyasetçi ve öğretmen! Hepsini olmak zor değil m? Nasıl altından kalkıyorsunuz'
 
NEPTÜN SOYER:  Gencim daha ö yüzden...(Gülüyor)
 
SERCAN AVCI: Aynı zamanda Köy-Koop'un ilk kadın yöneticisisiniz!
 
NEPTÜN SOYER: Sonrakilere örnek olacağım. Girdim 80-90 adam..Bir kadın benim. “Bu topuklu kadın  nereden çıktı” dediler. Sonra beni de benimsediler. Toplantılarda görmek istiyorlar. Gidiyorum. Patates fiyatı, süt fiyat? Dinliyorum. Tarım o kadar önemli ama çok da boş kalmış bir alan.

TUNÇ SOYER: Tarım geçmişimizde olmadı.
 
NEPTÜN SOYER:15 dönüm mandalina bahçem var. Çiftçi sayılırım.(Gülüyoruz)
 
TUNÇ SOYER: Geçmizişimizde olmadı ancak fark ettik ki tarım en güçlü ekonomik dinamiklerinden ama ülke bunu kullanamıyor.Küçük üreticiyi yok etmeye yönelik bir strateji var. Dünyada da hakim trend bu. Büyük ölçeklerde yapılması isteniyor. Bu yanlış sakat bir anlayış. Bu işi yerelde mücadele ederek düzeltebilirsiniz. Nası? Üretici pazarlarıyla. Bizim 6 yıldır yaptığımız en önemli iş üretici pazarları. Birlikler kurduk. Örgütledik. Ortak çatı altında buluşturduk. Tekil üretici hiçbir şey. Bir çatı altında hak ettiğini kazanıyorsunuz. Seferihisar bir tarım memleketi. Burada yapacağım en anlamlı işler tarım üzerine. O nedenle eşimle hep bu konulara kafa yoruyoruz. En çok emek verdiğimiz tarımdır.
 
NEPTÜN SOYER: Kooperatifler örgütlenme için önemli...Tunç hep söyler: “Örgütsüz güç güç değildir.” Süt fiyatlarıyla ilgili çiftçi çıkmazda. Her kafadan ses çıkıyor. Yurt dışındaki örneklere bakın. Çoğunda kooperatifler konuşuluyor. Kooperatifçiliğin en üst düzeyde olduğunu görürsünüz tarımda ilerlemiş toplumlarda. Kooperatifçiliğin bankası olması lazım. Kendi parasını kendi yönetmeli daha fazla söz sahibi olunmalı. Türkiye'de buna izin verilmiyor. Tarım baklanlığının adı da yanlış. Tarımın bana tanımını yapsınlar 've' den sonraki hayvancılığı nereye koyacaklar'
 
SERCAN AVCI: Neptün Hanım matematik öğretmenisiniz...Matematik ve siyaset...Nasıl bir bağ var aralarında'
 
NEPTÜN SOYER: Matematik sonuç odaklı çalışır. Beni başarılı kılan da b? Yanlış da olsa başa döner doğruyu bulurum.
 
SERCAN AVCI: CHP'deki kadın temsil oranını nasıl buluyor sunu? Kota yeterli mi'
 
NEPTÜN SOYER: Kota ne demek! Neden kota konur. Neden kadın kotası. Erkek kotası yüzde 70 mi..İsyan edelim. Bir partinin kotasında erkeğe yüzde 70 koyuyorsanız kadına yüzde 30 vermeyin. Eşitlikten demokrasiden bahsediyorsak kota olmaz. İzmir'de 2 kadın belediye başkanı. Gurur mu duymalıyım. Mümkün değil. Sayı artmalı. Köy Koop'ta ilk kadın olmak utanç verici. Üstelik köy Koop'un amblemi kadın ve erkek. Yıllar önce yapılmış logo hem de...O kadın benmişim meğer. (gülüyoruz) Eş başkanlık hikayesi var. Kim e? Neden e? Başkansan başkansındır. Siyasette neden cinsiye? Aynı işi yapacağız!
 
SERCAN AVCI: Takip ettiğiniz, beğendiğiniz kadın siyasetçiler kimler'
 
NEPTÜN SOYER: Türkan Miçoğulları ve Işılay Saygın... Türkan Hanım'ı arayın açar sizi kucaklar...Çok örnek bir siyasetçi. Işılay Saygın'ın da siyasetini çok beğeniyorum.
 

SERCAN AVCI: Neptün Hanım eşinizi bir de sizden dinleyelim...
 
NEPTÜN SOYER: Tunç, nasıl belediye başkanıysa eş olarak da öyle...'Hayır'ı yok. Ben kavgayı severim Tartışmayı severim o asla kavga etmez. Tunç'un neden iyi başkanlık yaptığını anladınız mı. Evden kaçıyor yani (Gülüyoruz) Bağırma sesini yükseltme yok. Zaten sesini yükselttiğinde kaçın. Böyle bir insan sesini yükseltiyorsa kaçın.Seyahat etmeyi sever ama belediye başkanı olduktan sonra gezemiyor. Şehir dışına ülke dışına, işi başkanlık nedeniyle gidiyor. Spor yapmayı çok sever. Hayatın tüm rengini yaşamayı sever. Çocuklarıyla ilişkisi hep düzeylidir. Benim inişli çıkışıdır.
  
SERCAN AVCI: Annelik, öğretmenlik, başkan eşi olmak, siyaset yapmak....hangisi daha zor'
 
NEPTÜN SOYER: Anne olmak. Bana küçükken sorulduğunda “anne olacağım” derdim. Mesleğimi çok seviyorum. Çocuklar bana büyük enerji veriyor sınıfta. Sevgileri çok temiz. Başarılı bir belediye başkanının eşi olmak da onur verici...Konak'ta mesleki başarılarımdan dolayı ödül vermek istediler. Gittim. Seferihisar Belediye Başkanının eşi olarak tanıtıldım. “Tunç Bey'in eşi gelmiş” diyorlar. Oraya aslında beni girişimci kadın olarak ödül almak için gittim ama Tunç'un eşi olarak tanıtıldım.  Bu gurur verici.
 
SERCAN AVCI:Nasıl tanıştınız'
 
NEPTÜN SOYER: İkimizin babası da asker. Aynı camiadandık. Nevin ablam vardı. Anneme bir gün, “Nurettin Albay'n bir oğlu var” dedi. Ben de üniveristede okuyordum. Bizi tanıştırmak istediler. Tunç da İstanbul'da o zaman. Annem geldi söyledi. Ortalık yıkıldı. Ben idealistim. Adeta Çalıkuşu gibiyim. Atamam gelecek gideceğim öğretmenlik yapacağım. Bekliyorum. Tiyatro yapıyoruz. Tiyatro'da tanıştık daha sonra.
 
TUNÇ SOYER: Ankara Sanat'ta oyunun yönetmeni benim arkadaşım...Neptün hanım Goncagül karakterini oynuyor. Ben de varım. O gün sordum “Goncagül kim”diye yönetmene..Bir baktık ki Neptün Hanım. Orada kendisini kafama yazdım. Evlenme teklif ettim bir sene bekletti. Bir sene sonra aradı kendisi söyledi.
 
SERCAN AVCI:Birlikte yapmayı sevdiğiniz hobiler neler'
 
NEPTÜN SOYER: Seyahat hobimiz. O bisiklete binmeyi sever ben binmem. Ben fotoğraf çekerim o çekmez. Ben dalarım, o dalmayı sevmez. Ben arabayı kullanmayı severim Tunç sevmez. Farklılıkların senfonisiyiz.
 
TUNÇ SOYER:  Ortak hobimiz seyahat etmek. Belediye başkanı olana kadar birlikte çok gedik. Kenya'ya iki kez gittik. Hayatın en keyifli kısımlarıydı. Belediye başkanı olduktan sonra seyahatler bitti.
 
SERCAN AVCI:Eşiniz yakın zamanda zor bir dönem geçirdi...Hem SGK’ya hem de Mal Müdürlüğü’ne olan borçlar üzerinden belediyeye baskı yapıldığını söyledi. İçini döküp isyan ederken, yasama, yürütme ve yargıyla açmaz yaşadıklarını ifade etti, haksız cezalar zinciri ile karşılaştıklarına vurgu yaptı.  Bu dönem nasıl geçt? Tunç. Bey'de bir değişiklik oldu m? Eve yansıdı mı belediyede yaşanan bu olumsuz durum'
 
NEPTÜN SOYER: Tunç eve iş taşımaz. Bir şey konuşçaksam bazen randevu alır belediyeye gelirim. Bu süreci sıkıntılı sessiz geçirdik. Basından takip ettik kendi anlattı.
 
TUNÇ SOYER: Bu dönem çok kırıldım, üzüldüm. İster istemez eve de yansıttım. Yansıtmayı da sevmem ama yansıtttım. Meyve veren ağaç taşlanır. Yanlış bir şey. “Düzgün iş yapırsan kimse bir şey yapmaz” derdim. Temiz düzgün iş yapmanın cezalandırılmadığını savunarak geldim bugünlere...Bu hadise bana gösterdiki bir şey yapmamak üretmemek tercih edilen bir şey. Genelde başarı ödüllendirilmiyor takdir edilmiyor. Tam tersi sizin kötü örnek olduğunuz düşünülüyor. “Borçlu belediye bizmiyiz sadece” dedim. Dersler çıkardım. Güzel dersler çıkardım. Hayat boyu ıskaladığım derslermiş.
 
NEPTÜN SOYER: Bu durumu oluşturan kişi borçları gündeme getirdi. Onlar nasıl hatırlatıyorsa halk bunu görmeli. Bu borçların bedeli ödettirilmeye çalışıldı. Üç adım sonrasını görmeyen bir siyaseti var Tunç'un karşısındakinin. Borçları yap git...İktidardayken kendini güçlü hissederken belediye başkanına çelme takmaya çalışmak yanlış. Arazilerin satılması Tunç'un tercihi değildi. Mecbur kaldı. Oradan vurmaya çalıştılar. 
 
SERCAN AVCI: Tunç Bey'in ismi 2014'te Büyükşehir için çok sık geçti! 2019 sürecinde de geçecektir...Destek misiniz Büyükşehir için eşinize'
 
NEPTÜN SOYER: 2014'te destek olmadım. Hatta o sosyal medyadaki kampanyalar Tunç'un dışında gelişti. Beni arayanlar oldu. “Destekleyin” diye. “Aktifsiniz” dediler. Hiçbir şey yapmadım. Büyükşehir sürecini onaylamadım. Seferihisar'da ekeceği tohumlar vardı. Meyvesini alması gereken şeyleri görmesi gerekiyordu. 2019 daha çok var. Şimdiden yakıştırmalar için teşekkür ediyoruz.
 
SERCAN AVCI: Tunç Soyer'in Seferihisar'da neyi değiştirdiğini düşünüyorsunuz'
 
NEPTÜN SOYER: Seferihisar onunla birlikte kabuk değiştirdi. 6 sene önce ilçenin yatak kapasitesi düşüktü. Pazar gelenler iki kırathane bulurdu karşılarında. Gezecek yer olduğunu bilmezdiniz. Kale içinde 450 kadın tezgah açıyor şimdilerde. Ürettiklerini satıyor. Bu kadınların aileleri var. Dokunulan insanları düşünün. Orada para kazanan parasını ilçede harcıyor. Önemli bir iç ekonomi sağlanıyor. Seferihisar'da kazanç arttı. Teos'u Seferihisarlı keşfetti. Kaç bin yılık bir tarih var, oraya turistler gelip geçiyor. Tunç'un büyük emeği var. Bir ilçenin antik kenti canlandı. Tunç ilçede herkese dokundu. Ne güzel bir şey...
 
SERCAN AVCI:Partinizin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için ne söylersini? Tanıma fırsatınız oldu mu'

NEPTÜN SOYER: Kemal Bey'i ve eşi Selvi Hanım'ı tanıma fırsatım oldu. Birkaç kez aynı masada yemekte yedik. İkisi de muhteşem insanlar. Selvi Hanım eşinin arkasında herşeyden haberi var. Siyasete kafa yoruyor. Kemal Bey çok iyi niyetli. Ben bazen Tunç'a “şu yumruğunu vur masaya” diyorum. Türkiye'de siyaset öyle ya...Kemal Bey için de aynı şeyi söylüyorum. Kemal Bey'in bir sözü var. “Bu ülkeyi matematik kurtarır” diye...Oradan kendisine hayranım zaten bir matematikçi olarak.