Ege Postası
Geri

Nükleer atıklı kurşun fabrikasında inceleme

NÜKLEER felaketlerin yaşandığı Çernobil ve Fukuşima’da incelemeler yapan 'Nükleer Savaşa Karşı Uluslararası Hekimler Birliği’nin Almanya Seksiyonu eski Genel Başkanı Dr. Angelika Klaussen ve Birlik üyesi röntgen uzmanı eşi Dr. Alper Öktem, İzmir’de nükleer atıklar ile gündeme gelen Gaziemir ilçesindeki kurşun fabrikası çevresinde araştırma yaptı. Klaussen, insan sağlığı için riskli olan nükleer atıkların hangi ülkeden geldiğinin tespit edilmesi ve o ülkeye gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Nükleer atıklı kurşun fabrikasında inceleme
Haberler / İzmir
3 Ocak 2014 Cuma 16:16
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İZMİR - Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin organizasyonu ile İzmir’e gelen Nükleer Savaşa Karşı Uluslararası Hekimler Birliği Almanya Seksiyonu eski Başkanı Angelika Klaussen, eşi Birlik üyesi Dr. Alper Öktem, Gaziemir’deki kurşun fabrikası çevresinde nükleer atıklarla ilgili inceleme yaptı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi MYK üyesi Vezzan Karabulut ve Partinin eş sözcüsü Arif Ali Cangı’yla birlikte bölgeye gelen iki doktor, burada yaşayanlarla konuştu, hastalıkları ve yaşadıkları sıkıntılarla ilgili bilgiler aldı. Beraberlerinde getirdikleri radyasyon ölçüm cihazıyla, fabrika dışındaki patika yolda ölçümler yapan doktorlar çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

ORAN NORMALDEN YÜKSEK

Çernobil ve Fukuşima’da nükleer ışınların insan sağlığına etkileri konusunda çalışmalar yapan Dr. Angelika Klaussen, doğada insanlar için normal değerin yılda 1 milisievert radyasyon olduğunu, Gaziemir’deki fabrika yakınındaki patikada bu oranın sürekli kalacak insan için yılda 2-3 milisievert olarak ölçüldüğünü söyledi. Bu oranın riskli olduğuna dikkat çeken Klaussen “Mutlaka sağlık taraması yapılmalı. Altı ayda bir, yılda bir tekrarlanmalı. Erken teşhis, erken tedavi önemli. Üniversite hastalerine bu görev verilebilir” dedi. 

FUKUİŞİMA’DA TROİD KANSERİ ORTAYA ÇIKTI

Klaussen, Çernobil sonrası kadınlarda düşükler, ölü doğumlar, down sendromlu çocuklar, alyuvar hücrelerinin azalması nedeniyle hastalıklara karşı direnç azalması görüldüğünü belirterek, Gaziemir’de yapılacak sağlık taramalarının fabrikanın etkilerinin görümesi, takip edilmesi için önemli olduğunu söyledi. Fukuşima’da olaydan iki yıl sonra çok nadir görülen troid kanseri çıktığını belirten Klaussen, “Normalde 1 milyon çocukta 1-2 kişide çıkıyor. Fukuşima’da iki yıl sonra 400 bin çocukta 26 vaka çıktı. Bu yüksek bir oran. Sadece başlangıç, sayısı artar. Guatr nodülü çocuklarda çok nadirdir. Ancak, burada çok sayıda çocukta kist ve nodül de çıktı. Kaç tanesi kansere evrilir bilemiyoruz” dedi.

ÜRETİLDİĞİ ÜLKE BULUNSUN

Klaussen, Gaziemir Kurşun fabrikasındaki nükleer atıkların hangi ülkede üretildilerse o ülkeye gitmesi gerektiğini söyledi. Üretildiği ülkede yokedilmesi ve dekontiminasyonu gerektiğini belirte Klaussen, “Bu Türkiye’nin ürünü değil. Nükleer atıkları nerde üretildiğini, nerden geldiğini Devletin araştırıp bulması geriyor. Bulunca da geri vermeli” dedi.

Alper Öktem ise yaptığı açıklamada, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun hazırladığı raporda fabrika içinde yüksek dozda radyasyon tespit edildiğini ancak fabrika yerleşkesi dışında yüksek radyasyon bulunamadığının yazıldığını dikkat çekti. Kendi ölçümlerinde okul tarafındaki patika yolda radyasyonun yüksekliğini ölçtüklerini dile getiren Öktem, “Bu fabrikaya kaçak olarak Türkiye’de hiç bir fabrikada üretilmesi mümkün olmayan bir ara ürün olan European 152 elementi gelmiş. Sadece nükleer santrallerde, enerji kazanımı sürecinde ve nükleer enerjiyle çalışan denizaltılarda bu atığın meydana geldiği biliniyor. Bu elementin hangi fiziksel durumda getirildiğini, ocaklarda yakılıp yakılmadığını, nükleer serpintiye neden olup olmadığını bilmiyoruz. Şu anda bildiğimiz radyoaktif maddenin fiziksel durumunun cüruf içinde bulunduğudur” dedi. 

BİR ŞEY OLMAZ YAKLAŞIMI YANLIŞ

Yaptıkları ölçümlerde cüruf üzerindeki radyasyonun yıllık normal 1 milisievertin üzerinde 2-5 mili sievert arasında olduğunu, dile getiren Öktem, “Bu oran insanları hasta eder demek mümkün değil. Bir şey olmaz demekse kesinlikle yanlış. Her röntgen çekilen kişi zarar görmüyor. Beş tane bilgisayarlı tomografi çekilmesine karşın zarar görmeyen var. Ancak, birisi tek bir bir röntgenden zarar görebiliyor. Bir şey olmaz yaklaşımı yanlış. Tıp dünyasında düşük doz röntgen ışınların zararı yok eğilimi var. Ancak son yıllarda, Çernobil ve Fukuşima’dan sonra yapılan araştırmalar düşük dozda radyosunun hasta yapabildiğini gösterdi. Burada bir Çernobil havası yaratılması da yanlış, nükleer atıkların biraz daha durmasına izin vermek de yanlış. Burasıyla başademezken bir de Akkuyu’da nükleer santral kuruluyor. 50 yıl sonra Hükümet ile Rusya arasında anlaşmazlık olur da, nükleer atıklar Akkuyu’dan alınmazsa ne olacak'” dedi. 

TOPRAKLA ÖRTÜLMESİ OLACAK ŞEY DEĞİL

TAEK’in çare olarak toprak dökülmesi önerdiğini belirten Öktem “Olacak şey değil! Bu toprağın üzerine yağan yağmur cürufla temas edince hangi kimsayal reaksiyonlar meydana geliyor bunları bilmiyoruz. Kaderci bir mantıkla üzeren toprak örtülmesi ve burada bırakılmasına insanın inanası gelmiyor. Ama yapıldı. Kaldırılması için bir hareket göremiyoruz. İster yüksek, ister düşük radyasyon yaysınlar, nükleer atıklar gelişigüzel muhafaza edilemez. Jeologlar araştırıp, Türkiye’nin neresinde, yerin kaç metre aldında nasıl depolanacağını tespit etmeli. Bunlar metal fıçılar içinde ya da çevresi betonlanarak yerin yedi kat altına saklanır. Burada durmaz” dedi.

Öktem, öncelikle tel örgü alanının büyütülmesi, bir an önce sağlık taramasının başlatılması ve nükleer atığın kaldırılması gerektiğini söyledi. Çevre halkının fabrika çevresinden ve özellikle patika yoldan gitmemesini isteyen Öktem, en çok zararı gördüklerini düşündüğünü barakalarda yaşayanların başka bir yere taşınması için olanak sağlanması gerektiğini belirtti. 

İki doktorla konuşan çevre halkı ise bazı hastalıklardan şikayetçi oldu. Mahallede 40 yıldır oturduğunu belirten bir kadın boğazından kist ameliyatı olduğunu söyledi. Bir başkası hava kirliliğinden soluk olmakta zorluk çektiği zamanlar olduğundan yakındı. Kimsenin kendilerine sahip çıkmadığnıdan yakınan çevre sakinleri, bir an önce gerekli önlemlerin alanması gerektiğini dile getirdi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası