Obama- Erdoğan görüşmesinden farklı açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama, Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin YPG nedeniyle gerildiği şu günlerde kritik bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı ve Beyaz Saray'dan yapılan açıklamalardaki bazı farklılıklar ise dikkat çekti.
Görüşmeye dair en çarpıcı detay, Ankara ve Washington’ın konuşma sonrası yayınladıkları bilgi notlarında iki temel fark bulunmasıydı. Türk tarafı, Obama’nın “Suriye rejiminin ve YPG’nin kuzeybatı Suriye’deki ilerlemesinden endişe ifade ettiğini” belirtirken; Beyaz Saray, Obama’nın sadece “Suriye rejiminin ilerlemesinden endişe duyduğunu” bildirdi.
Beyaz Saray buna karşın, Obama'nın, YPG’nin bu bölgedeki koşullardan avantaj sağlayarak yeni topraklar ele geçirmemesi gerektiğine vurgu yaptığını belirtti.
Obama’nın Türkiye’den de “aynı bölgeye yönelik top atışlarını kesmesini istediği” ifade edildi. Ancak Ankara’nın bilgi notunda bu detay yer almadı.
İkinci önemli fark, Ankara’nın görüşme notunda, Obama’nın “Türkiye’nin meşru müdafaa hakkının altını çizdiği” söylenirken, Beyaz Saray bildirisinde, Türkiye’nin Suriye’ye sınır ötesi operasyon düzenleyebileceği spekülasyonlarına yol açan “Türkiye’nin meşru müdafaa hakkına” dair hiçbir atıf yer almadı.
İşte Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamanın tam metni:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasında bu akşam gerçekleşen telefon görüşmesinde, Suriye’deki son gelişmeler ve terörle mücadele konularında, ABD-Türkiye işbirliğinin mevcut durumu ve geleceği ele alınmıştır.
ABD Başkanı Obama, görüşmede, 17 Şubat’ta Ankara’da meydana gelen canlı bomba saldırısını ve 18 Şubat’ta Diyarbakır-Bingöl karayolunda askeri konvoyu hedef alan saldırıyı kınayarak, hayatlarını kaybeden askerler ve sivil vatandaşlar için taziye, yaralılar için de acil şifa dileklerini iletmiştir.
ABD Başkanı Obama’ya saldırılar hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan da, terörle mücadele konusunda müttefiklerin dayanışma içerisinde olmalarının önemine işaret etmiştir.
Suriye rejiminin ve YPG’nin son dönemde Suriye’nin kuzey-batısındaki ilerlemesine ilişkin kaygılarını dile getiren ABD Başkanı Obama, bölgede Türkiye ve ılımlı Suriye muhalefeti ile gerilimlere neden olan, DAİŞ’le ortak mücadele çabalarımıza da darbe vuran eylemlere derhal son verilmesi çağrısında bulunmuştur.
ABD Başkanı Obama, görüşme sırasında, ABD’nin bir NATO müttefiki olarak, Türkiye’nin ulusal güvenliğini destekleme konusundaki mutlak kararlılığını ifade ederek, Türkiye’nin meşru müdafaa hakkının altını çizmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, Suriye’deki çatışmaların durdurulması konusunda Münih’te varılan mutabakatı desteklediklerini vurgulamışlardır.
İki lider, Rusya ve Esed rejimine, ılımlı muhalif güçlere yönelik hava saldırıları gibi provokatif eylemlere derhal son vermeleri çağrısında bulunmuşlardır.
PKK dahil tüm terör örgütlerine karşı işbirliğini artıracaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, DAİŞ’le mücadelenin ortak hedefleri olduğunu belirtmişlerdir."
Beyaz Saray'dan yapılan açıklama:
"Obama ile Erdoğan, Suriye’deki durumu ve ABD-Türkiye’nin terörizm ile mücadeledeki işbirliğini telefonda görüştüler. Başkan Obama, askeri personel ile sivillerin ölümüne neden olan Ankara’daki 17 Şubat terörist saldırısını ve 18 Şubat’ta Diyarbakır’da Türk askeri konvoyuna yapılan saldırıyı kınadı ve taziyelerini iletti.
Başkan Obama, görüşmede, 17 Şubat’ta Ankara’da meydana gelen saldırıyı ve 18 Şubat’ta Diyarbakır-Bingöl karayolunda askeri konvoyu hedef alan saldırıyı kınayarak, hayatlarını kaybeden askerler ve sivil vatandaşlar için taziye, yaralılar için de geçmiş olsun dileklerini iletti.
Başkan Obama, Suriye rejiminin Suriye’nin kuzeybatısındaki ilerlemesine ilişkin kaygılarını belirtti ve Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ile ılımlı muhalif güçleri ile tansiyonu artıran ve kuzey Suriye’de IŞİD’le ortak mücadele çabalarımıza darbe vuran eylemelere derhal son verilmesi çağrısında bulundu. Başkan Obama, YPG’nin bu bölgedeki koşullardan avantaj sağlayarak yeni topraklar ele geçirmemesini ve Türkiye’den de karşılıklık esasına göre itidal göstererek bölgeye yaptığı topçu ateşini durdurmasını teşvik etti.
Obama, ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin ulusal güvenliğini destekleme konusundaki mutlak kararlılığının altını çizdi. İki lider, Münih’te düşmanlıkların durdurulması anlaşmasını desteklediklerini belirtti ve Rusya ile Esed rejimine, ılımlı muhalif güçlere yönelik hava saldırıları derhal son vermeleri çağrısında bulundular.
Liderler, PKK dahil her türlü terörizme karşı işbirliğini derinleştirme sözü verdiler ve IŞİD’i zayıflatma ve yenilgiye (yıkmak) uğratma hedefini yinelediler (hatırlattılar)."