CHP Grup Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti. İmamoğlu tarafından İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesinde bulunan makam odasında ağırlanan Özel, “15 Eylül günü, önümüzdeki kurultayda genel başkan adaylığı noktasındaki irademizi açıkladığımızdan beri illeri ziyaret ediyoruz. İl kongrelerine katılıyoruz. Katılamadığımız il kongrelerine de daha sonra, ‘Hayırlısı olsun’ ziyaretlerini gerçekleştiriyoruz. İstanbul İl Kongremize katılamamıştık. Bütün Türkiye'nin çok dikkatle izlediği bir kongreydi. Biz de çok dikkatle izledik. Biraz önce de değerlendirdik; sonuçları açısından da çok mühim. Ben, sayısal ve yarattığı Türkiye'deki psikolojik sonuçlarının dışında ortaya koyduğu profili çok önemsiyorum” dedi.
“CHP KONGRELERİNDEN FARKLI SONUÇLAR BEKLEYENLERİN HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALDI"
İmamoğlu ile görüşmesinden önce İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik’i, makamında ziyaret ederek tebrik ettiğini aktaran Özel, "Daha önce CHP'deki görevini büyük bir başarıyla yapmış, takdir toplamış, 40’lı yaşlarında, yeni bir göreve talep açan ve kampanyasında da bu görevi nasıl yapacağını ve İstanbul'u, İstanbul İl Başkanlığı’nı nasıl iyi yöneteceğini anlatan bir aday seçildi. Bu çok kıymetlidir. CHP kongrelerinden gerilim bekleyenlerin, CHP kongrelerinden farklı sonuçlar bekleyenlerin hevesleri kursaklarında kaldı. Genç, dinamik bir ekip seçildi” diye konuştu.
"KAMUOYUNDAKİ BEKLENTİLERLE UYUMLU BİR HEYET TEŞKİL ETMİŞ OLDU"
İl başkanları ziyaretleri sonrasında CHP’li belediyelere de misafir olduklarını belirten Özel, “İBB’ye ziyarette bulunmak hem aday sıfatıyla hem CHP Grup Başkanı sıfatıyla benim için de büyük bir keyif" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kamuoyundaki beklentilerle uyumlu bir heyet teşkil etmiş oldu. Gelirken dilek tuttuk yolda. Ne dileyelim? Saraçhane'ye doğru yaklaşırken dedik ki, ‘1 Nisan (2024) günü, İBB'de Meclis çoğunluğunu da sağlamış, bugüne kadar elini, kolunu bağlayan bütün engellerden kurtulmuş, İstanbul'u büyük bir farkla kazanmış Ekrem İmamoğlu'nun, CHP'nin Genel Başkanı olarak bir kahvesini içmeyi’ dilek olarak tuttuk. Ümit ediyoruz, 1 Nisan'da o ziyareti gerçekleştirme imkanımız olur. Biz, sizin İBB’yi aldığınız günden beri İstanbul'da yaptıklarınızı, zaman zaman Meclis’te övünerek anlattık, zaman zaman size yapılan haksızlıklara, buradaki kadrolardan aldığımız hızlı bilgilerle verdiğimiz yanıtlarda hiç mahcup olmadık. Geçtiğimiz günlerde İBB hakkında bir raporlama çalışmasını yaptığını söyleyen bir arkadaş şöyle bir şey söyledi. ‘Yarı bütçeyle iki katı iş yapmışlar. Nasıl yapmışlar; bilemedik’ dedi. Tabii bu anlamda hem sizi hem İstanbul'a vaat ettiğiniz gibi, İstanbul'u israfsız, İstanbul'u yolsuzluktan uzak, İstanbul'u İstanbul'un çıkarlarına yönelik olarak yönettiniz. Birilerini bu çok rahatsız ediyor. Ama biz biliyoruz ki bu hem İstanbullu tarafından takdir görüyor hem de sizinle aynı partide siyaset yapan bizlerin göğsünü kabartıyor. Biz bir kez daha bütün ekibimiz adına size teşekkür ediyoruz.”
İMAMOĞLU: SAYIN BAŞKANIM, ÖZELLİKLE GENEL SEÇİM SONRASI YOĞUN TEMAS YAŞADIĞIMIZ YOL ARKADAŞIMIZ
CHP Genel Başkan adaylığını açıklayan Özel ve beraberindeki heyetin İstanbul İl Başkanı Çelik’i tebrikinin ardından kendisini ziyaret ettiklerinin altını çizen İmamoğlu da şöyle konuştu:
“Sayın Başkanım; istişare halinde olan, fikirlerimizi paylaştığımız ve birbirimizi bu anlamda beslediğimiz, güçlendirdiğimiz, dönem dönem özellikle genel seçim sonrası da yoğun bir temas yaşadığımız yol arkadaşımız. Elbette daha öncesinde de benzeri yoğunlukta her konuyu tartışan, müzakere eden bir yakınlığımız ve dostluğumuz söz konusuydu. Ama daha da ötesi; partimizin çok değerli Grup Başkanvekiliydi. Son dönemde de Sayın Genel Başkanımızın genel seçim sonrası konumu gereği Grup Başkanımız Meclis’te. Bu bakımdan, İstanbul Büyükşehir Belediyemizi ziyareti bizi oldukça mutlu etmiştir. Bugün binamız oldukça yoğun. Biraz önce Türk-İş Genel Başkanı buradaydı. Çünkü bütün üç sendikayla da bütün toplu iş sözleşmelerimizi biz bitirdik şükürler olsun ki bir sorun yaşamadan. Türk-İş de bunu teşekkür amaçlı ziyaretimize geldi. Yine bir kısım yabancı misyon şefleri ziyaretimizdeydi. Aynı zamanda bugün Meclis günü. Dolayısıyla yoğun bir meclis trafiği var. Malum Sayın Başkanım, İBB Meclisi, Türkiye'nin en büyük ikinci meclisi. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden sonraki en büyük Meclis. Dolayısıyla onun da yoğunluğu var. Böyle bir yoğun trafiğin içinde sizi burada ayrıca görmek bizi mutlu etti.”
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADILAR
Konuşmaların ardından CHP Grup Başkanı Özel ve İBB Başkanı İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel ve İmamoğlu, gazetecilerin sorularına şu yanıtları verdi:
- İstanbul'daki sonucun matematiksel olarak da bir karşılığı olacak mı olmayacak mı? En çok merak edilen o. İstanbul'daki değişim rüzgarı Ankara'ya, Kurultay’a nasıl ulaşır? İstanbul için ittifakın önemine her ikiniz de değiniyorsunuz. Bu konuya ilişkin de bundan sonra nasıl bir yol haritası olacak?
İMAMOĞLU: HER YÖNÜYLE GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ İRADESİ KONUYOR PARTİMİZDE"
İmamoğlu: Partimizin olağan süreçleri bunlar; mahalle, ilçe, il ve kurultay. Evet; bazen arzu etmediğimiz anlar yaşanabilir. Doğaldır, kolay değil. Çünkü, ülkenin demokrasiyi, ne yazık ki belli kanallarında olması gereken hatlarından uzaklaştırdığı bir dönemde, hala demokrasiyi koruma mücadelesi veren bir siyasi partinin içerisinde de arzu etmediğimiz manzaralar yaşanabiliyor. Ama her yönüyle çok güçlü bir demokrasi iradesi konuyor partimizde. Son İstanbul il seçimi de bunlardan bence önemli bir tanesi. Zira arkadaşlarımın ifadesine göre; 10 bine yakın insan, orada bizimle bir kongre temaşasını gösterdi ve yaşadı. Bu çok özel bir durum. O bakımdan bu seçimin elbette ki Türkiye'ye dönük sonuçları olur. İstanbul, Türkiye'nin her noktadaki lokomotif gücüdür. Ve buradaki siyasi sonuçlar yorumlanacaktır. Bırakın CHP’yi, ülke yorumlayacaktır. Bu bağlamda, tabii ki Kurultay’a da etki edecek sonuçları olur; normaldir de. Biz her zaman şunu önemsiyoruz: Parti içindeki bu mücadelenin, kendi içinde oluşturacağı parametrelerle taşıyacağı sonuçtan öte, bizden halkın beklentisi ne? Bizden ne istiyor? Memleket insanı, bu ülkenin en büyük ana muhalefet partisinden, Türkiye'nin en eski, en köklü partisinden ne istiyor? Başından beri Sayın Başkanımızın da odaklandığı mesele oydu. Bunu tartışıyor ve bugün bunu konuşuyoruz. Benim tek arzum var; Kurultay, halkımızın istediği ne var ise A'dan Z'ye onun sonucunu bize gösterecek. Ve o bizi daha güçlü kılacak. O güçle, yerel seçimi çok güçlü bir biçimde kazanacağız. Ve ardından gerçekten sağlıklı bir menzil planı yaparak 2028’i, 2029’u, yani 5-6 yıllık bir planla, Türkiye'nin çok daha iyi noktalarına, yerelden genele kavuşacağını arzu ediyorum. Benim böyle bir genel yorumla yapacağım ‘İstanbul'un sonucu ne olacak’ tarifim bu.”
ÖZEL: ESAS MESELEMİZ; 14 BELEDİYE SAYISININ 30’LU RAKAMLARA ÇIKARILMASI
Özel: Bizde İstanbul seçimlerinin doğurduğu en önemli sonuç, İBB’nin ve İstanbul'daki 14 belediyemizin, belediye başkanımızın çabalarının, gayretlerinin bir an önce İstanbullulara en doğru şekilde anlatılıp, önümüzdeki 31 Mart'taki seçime doğru hem belediyelerimizin, başkanlarımızın hem örgütümüzün kol kola ilerlemesi gerekiyordu. Bu sürecin başlamış olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Özellikle İl Başkanımızın ilçe başkanlığından gelmiş olması, 39 ilçenin hem beklentilerini hem de nasıl birlikte çalışabileceklerini çok iyi bilen ve çok iyi tarif edebilen bir imkanı yaratacak. Bu çok önemli bir mesele. Seçimin sayısal sonuçlarıyla, Ankara'da oylar sayılırken ilgileniriz. Şüphesiz seçimin doğurduğu tüm sonuçlardan memnunuz. Ama esas meselemiz, bizim buradan sonra, İBB başta olmak üzere, belediyeyi kazanmak, 14 belediye sayısının 30’lu rakamlara çıkarılması ve İstanbul'a hizmet aşkıyla yanıp tutuşanların elini kolunu bağlayan bütün iyi çabalara, İBB Meclis çoğunluğuyla engel olan bu kompozisyonun değişmesidir. Bu meseleyi, bu yönüyle çok önemsiyorum. İstanbul İl Başkanlığı'nda da hem İstanbul'un bütünlüğünü sağlayacak hem de genel merkezle uyumlu çalışacak genç dinamik kadrolar göreve geldiler. Biz, onlarla birlikte çalışabilmek için gün sayıyoruz.
ÖZEL: İMAMOĞLU'NUN BİR KEZ DAHA 'İSTANBUL İTTİFAKI'NI SAĞLAYABİLECEK NOKTADA OLDUĞUNU ZATEN BİLİYORUZ
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse; CHP’nin genel toplumsal algıda, ittifak potansiyelinde bir zayıflama olduğuna yönelik algı yürüyor. Hem önceki ittifak ortaklarımızdan gelen açıklamalar, verilen cevaplar noktasında bir durum var. Bir de seçimden sonra, seçimde imzalanan bir gizli protokolünden haberdar olan bir grup seçmenin bundan duyduğu bir rahatsızlık var. Biz, bu meselelerde, siyasette paradigma değişikliklerinin önemli kırılımların bu tip sorunların aşılmasına çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. 4 Kasım günü CHP’de yaşanacak bir değişimin, 6 Kasım günü bütün ittifak ortakları ve toplumsal ittifak potansiyeline yönelik olarak çok önemli yansımaları olacaktır. Yeni bir sayfa açmaya geldiğimizi ifade etmek çok mümkün. Ayrıca bütün bu tartışmaların dışında, ben Ekrem Başkan'ın o ifadesini hiç unutmam. ‘İstanbul'u ‘İstanbul İttifakı’ kazandı’ demişti. İstanbul İttifakı'nın kazandırdığı ve göreve getirdiği Belediye Başkanı'nın bir kez daha hizmet ettiği kentte, o İstanbul İttifakı’nı sağlayabilecek noktada olduğunu zaten biliyoruz. O noktada, kendisinin o yetkinliği, tartışma götürür bir husus değildir. Biz de hem İstanbul'a hem Türkiye'ye katkı sağlayacak ve daha büyük başarıları kazanabileceğimiz hem bizi hem ittifak ortaklarımızı hem de Türkiye daha iyi yönetilsin, belediyeler daha iyi yönetilsin diye umut taşıyan herkesi mutlu edecek ne varsa, o konuya katkı sağlayacağız.
İMAMOĞLU: “İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY, ÖNÜMÜZDEKİ KURULTAY’DA DEĞİŞİMDİR”
- Sürekli, "İYİ Parti'yle İstanbul'da bir araya geldiğimizde neler başarabildiğimizi gördük" diyordunuz. Şimdi "İstanbul İttifakı" diyorsunuz. İYİ Partisiz bir İstanbul ittifakı, sizin kafanızda nasıl oluşuyor? Nelerden oluşuyor? Genel başkanlık için sizin adayınız kim?
İmamoğlu: Bir kere Millet İttifakı kurulduğu an itibariyle de İstanbul İttifakı’yla seçimi kazanacağımızı duyurarak yola çıkmıştım adaylık açıklamama dönük bakarsanız. İlk andan itibaren bir İstanbul İttifakı mottosunu İstanbul'da çalıştırmıştık ve ondan hiç vazgeçmedik. İstanbul İttifakı, daha sonra seçim özelinde ‘İmamoğlu Gönüllüleri’ne, daha sonra ‘İstanbul Gönüllüleri’ne evrildi ve hala devam ediyor. Devam edeceğini düşünüyorum her daim. O bakımdan, benim bugün İstanbul İttifakı’nı yaptığım savunun içinde aslında hala Millet İttifakı da var, İYİ Parti de var ya da İYİ Parti'ye oy verenler var. Tabii ki bugün siyasi partilerin kendi iç mekanizmalarını nasıl işleteceği yönünde verdiği kararlara, benim buradan yorum yapmam asla yakışmaz. Ama ‘Son ana kadar her türlü ittifak kurulabilir’ inancını tekrar dile getiriyorum. Siyasetin, son karar verilene kadar kendi içindeki değişkenlere göre birtakım kararları organize etme gücüne sahip olduğunu, en iyi basın mensubu olarak sizler bilirsiniz. Ben, o ihtimal bitmeden, sanki tekrar İYİ Parti'yle ittifak yapılmayacakmış gibi vesaire gibi yorumlara asla girmem. Benim bahsettiğim İstanbul İttifakı da devam ediyor. Diğer ittifakların, İYİ Parti'de içinde olmak kaydıyla, oluşabilme ihtimali de halen canlılığını koruyor. İBB Başkanı olarak, CHP ailesinin güçlü bir ferdi olarak, CHP’nin başarılı olması noktasında da her zaman en doğruyu yapma konusunda vazifeli sorumlu bir kişisi olarak söylüyorum ki, ‘Bu iktidarı hem yerelde hem genelde elde etmemiz için, bizim ihtiyacımız olan şey, bu önümüzdeki Kurultay’da değişimdir ve ona dönük atılan adımlardır. Süreci birlikte takip ediyoruz. Şu an adaylığını açıklayan ve bu sürece talip olduğunu söyleyen Sayın Özgür Özel Grup Başkanımız var. O güne kadar adaylıklar nasıl oluşur; bakarız, ederiz, inceleriz. Günü geldiğinde oturur, en doğru kararı Kurultay, delege olarak hep beraber veririz.”
İMAMOĞLU: CANPOLAT'LA HAZİRANDAN BU YANA 30 DEFA GÖRÜŞTÜM
- Sayın Cemal Canpolat'ın açıklamaları hakkında neler söylemek istersiniz? Gökhan Günaydın, daha önce bir televizyon kanalında, Cemal Canpolat'ın size, değişimcilerin adayı olmak istediğini söylediğini aktardı. Siz Cemal Canpolat'la görüştünüz mü? Ondan size böyle bir talep geldi mi?
İmamoğlu: Sayın Cemal Canpolat'la, haziranın ortasından itibaren, belki 30’a yakın görüştük. Yani bir defa değil, 30 defa görüştüm. Madem sordunuz, şunu söyleyeyim: O mikrofonda dile getirdiklerinin binde birini bana söyleseydi o 30 toplantının içerisinde, ‘Zaten söylemişti’ diye belki makul karşılardım. Bu kadar cevap.
Özel: Sayın Başkan da hatırlattı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye'nin ikinci büyük meclisinde, İBB Meclisi’nde, bizim kongremizde, aile içindeki bir rekabette kullanılan ifadeler, her iki meclisin gündemine giriyorsa, orada bir yanlış yapılmış demektir. Bunun dışında bir değerlendirmeye gerek yok.