İZMİR - Prof. Dr. Bülent Karabulut, öncelikle hastanın ruhunun dinlendirilmesi gerektiğini, sosyal hayata iyi adapte edilmesini daha sonra tıbbi tedavinin yapılması gerektiğini belirtti. Karabulut, “Kanser; hasta, hasta yakını ve doktorun işbirliği ile atlatılır. Hasta, tedavide kilit noktadır. İnsanlar kanseri sadece ölüm olarak algılasa da, yapılan araştırma sonuçları bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Kansere yakalananların yaklaşık yüzde 35- 40’ı tamamen kanserden kurtuluyor. Yaklaşık yüzde 20-25’lik kısmı da çok uzun süre yaşamını sürdürebiliyor” diye konuştu.
"MORAL, MOTİVASYON ÇOK ÖNEMLİ"
'Kanser, eşittir ölüm’ algısının değiştirilmesi için kanseri yenenler, doktorlar ve medyaya büyük görev düştüğünü belirten Prof. Dr. Karabulut, “Kanser, çok korkulacak bir hastalık değil. İnsanlara 'geç kalmaktan korkun’ gibi sert cümleler de söylenmemeli. Geç kalınınca yapacak hiçbir şey yokmuş gibi algılanmasın. O zamanlarda da yapacak çok şey vardır. Bu yerleşmiş yanlış sloganları 'Erken teşhis önemli ama geç kalınsa da yapılacak çok şey var’ olarak değiştirmeliyiz. Kanserde insanların moral ve motivasyonu çok önemli. Hastaya bilgilenmesi için iyi vakit ayrılmalı” dedi.
SAĞLIKLI BESLENMEYE DİKKAT
Prof. Dr. Karabulut kanserli kişilerin sağlıklı beslenmeye dikkat etmesi gerektiğine de dikkat çekti, “Sağlıklı beden için sağlıklı beslenmeli. Yağ, karbonhidrat, şeker, protein hepsi belli oranlarda alınmalı. Vücudun her türlü besine ihtiyacı var. Mevsiminde çıkan her sebze meyveyi rahatça tüketebilirler. Bunun dışında bağışıklık sistemlerinin güçlenip, kendilerini mutlu hissetmeleri için yürüyüş öneriyoruz. Enfeksiyon kapmamaya özen göstermelerini, hijyen kurallarına çok dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyoruz” diye konuştu.(DHA)