Sönmez: Kadına şiddete dur demek için yerel yönetimler rehberdir

‘ Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ ile ilgili olarak katıldığı toplantılarda konu ile ilgili hassasiyeti belirtti. Aynı zamanda da Cumhuriyet Kadınları Derneği Buca Şube Yöneticisi ve mevcutta belediye meclis üyesi olan Sönmez son zamanlardaki Kadına yönelik şiddet olaylarına dikkat çekti. Özellikle Kadından sorumlu Bakanlığın isminin değiştirilerek Aileden sorumlu bakanlık halinde getirildiğini ve bunun neticesinin de kadının sadece eve hapsedilmek istenen ve aileden sorumlu tutulan bireyler olmak istenmesini vurguladı.

Haberler / Yerel Yönetimler

25 Kasım 2013 Pazartesi 16:30

PAYLAŞ

Sönmez

‘’Türkiye’de aile içinde yaşanan sorunlar mahrem kabul edildiğinden en yakın kişilere bile zor anlatılmaktadır. Şiddete maruz kalan kadın uğradığı şiddeti başkalarına anlatmaktan çekinmekte, durumun başkaları tarafından bilinmesini istememektedir. Şiddetin açığa vurulması halinde de genellikle şiddet mağduruna yardım etmek yerine, “kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışıyla aile birliğinin devam etmesi adına sessiz kalması tavsiye edilmektedir ya da kadın suçlanmaktadır. Bir kamuoyu araştırmasına göre Türkiye’de kadınların %22’sinin eşlerinin fiziksel şiddetine maruz kaldığı, şiddete maruz kalan kadınların %45’i şiddet karşısında hiç bir şey yapmadığı saptanmıştır’’

Daha önce de Aile İçi Şiddet mağdurlarına verilecek hizmetler konusunda Viyana’da yapılan Çalışma Programı’na Buca Belediyesi’ni temsilen katılan Zekiye Seda Sönmez ‘Aile İçi Şiddet Mağdurlarına Daha İyi Hizmet Verebilmek İçin Yenilikçi Yaklaşımlar’ isimli projenin ortağı olarak AB ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı sıfatıyla Zekiye Seda Sönmez’e ev sahibi kuruluş Women Against Violence Europe (‘WAVE) tarafından eğitim verilmiş ve Sönmez konu ile ilgili kapsamlı incelemelerde bulunmuştu.
Sönmez Avusturya’da bu alanda yürütülen hizmetler, yenilikler, iyi uygulamalar konusunda bilgi almış ve bu alana ilişkin mesleki çalışma ziyareti yapmıştı. Aile içi şiddet mağdurlarına yönelik hizmet veren sığınma evlerinin nitelik-nicelik standartları üzerine incelemelerde bulunmuş. Şiddeti uygulayanlara yönelik şiddet önleme programları konularında 'kapasite geliştirme’ eğitimine katılmıştı .

Sönmez sözlerini şöyle bitirdi :
‘Kadına yönelik şiddetle ilgili sivil toplum kuruluşlarını da kapsayan daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bunları başaracak olan da yerel yönetimlerdir. Kadına yönelik şiddet olgularının tanımlanmasında, tedavi, destek ve rehabilitasyonu yanı sıra, toplumda şiddetin azaltılmasında, önleme, koruma ve erken müdahaleyi içeren şiddetsiz bir kültür oluşturmada da özellikle yerel yöneticilere önemli görevler düşmektedir. Toplumun tüm alanlarında hizmet sunmaya çalışan yerel yöneticiler, şiddet ile ilişkili kendi tutumlarını tanımaya ve profesyonel hizmet sunumlarında bu yaklaşımlarının etkilerinden arınmış olmaya çabalamalıdır. Bizler yerel yöneticiler olarak etik ve mesleki kodlar doğrultusunda aile şiddet mağdurunu tanıma, suçluluk hissetmeden sorununu dile getirmede cesaretlendirme, mahremiyetini ve güvenliğini sağlama, uygun veri toplama, gerekli durumlarda diğer profesyonellere yönlendirme ve destek sistemleri ile ilgili rehberlik etme görevlerini yerine getirmeliyiz ‘’