POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların dönmesine gerek yoktur” açıklamasının anımsatılması üzerine “Bu insanlar elbette ki kendi memleketlerine geri dönecekler. Zaten güvensiz bölgelere gidişin olabilmesi mümkün değildir, bu bayram için de güvenli bölgelere gidiş konusunda da tahdidimiz, kısıtımız söz konusudur. Bayram gidişine müsaade etmemek konusunda bir değerlendirmemiz vardı. Kısıtımız var” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM’de parlamento muhabirlerinin sorularına yanıt verdi. Soylu, Türkiye’deki Suriyeli göçmenlere ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı eleştirilere ilişkin şunları söyledi:

“Kılıçdaroğlu’nun sığınmacılar konusunda uluslararası bir tahrikin içinde olduğu apaçık ortada. 2019 seçimleri bitti onlar bu meseleyi askıya aldılar ama biz askıya alamayız. Biz kaçak göçmenle de mücadele ediyoruz; aynı zamanda Türkiye’ye uluslararası koruma statüsünde gelenlerle de ilgilenmek zorundayız. Kılıçdaroğlu’nun kendi genel merkezleri sınırları dışında bir sınırlar bilgisi olduğunu düşünüyor değilim. Bir bilgisi varsa ilkokulda kalmıştır. Türkiye’nin sınırları konusunda Türkiye’nin aldığı tedbirler, sınır sistemleri ve TSK sınır korumasına aldığı tüm tedbirler bellidir, hatta korucularımızla tahkim edildiği açıktır. Yaklaşık 2 buçuk milyon Türkiye’ye girmek isteyen kaçak göçmen engellenmiştir. Türkiye’de yaklaşık mükerrerler hariç 1 milyon 100 bini aşkın sığınmacı, daha doğrusu kaçak göçmen yakalanmıştır. Bunların 330 bini yurtdışına yurt dışına, Kılıçdaroğlu onu da bilmez, 330 bin kaçak göçmeni yakaladık, uluslararası anlaşmalar ve kurallar çerçevesinde çerçevesinde geri gönderdik. 700 bini yakın göçmen, Avrupa’ya geçti. Bu da bütün rakamlarla denizden ve kareden geçenleri söylüyorum. Kılıçdaroğlu’nun maalesef Türkiye’de yabancı düşmanlığını körüklemek, aynı zamanda her seçim takviminde sığınmacı meselesini gündeme taşımak için bir tahrikkar üslup ortaya koymaktadır. Avaneleri vardır, hepsi bunu yapıyor. Sosyal demokratlığı da kimseye bırakmazlar ama yabancı düşmanlığını da tahrik ederler.”

"BU MESELE PROVOKE EDİLİYOR"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların dönmesine gerek yoktur” ifadelerinin sorulması üzerine Soylu, şu yanıtı verdi:

“Özellikle ben Sayın Bahçeli’nin grup konuşmasını dinledim. Bu konuda özellikle Sayın Genel Başkanın daha önceki konuşmalarını ve MHP’nin göç raporunu okumuş biri olarak söylüyorum; o gün ne söyleniyorsa bugün aynı anlayışla, aynı değerlendirmeler ortaya konuyor. Kılıçdaroğlu tabi ne dünü bildiği, ne fikri takibi olduğu ne de bu konularda herhangi bir duruş sergilemediği için herkesin kendisi gibi olduğunu zannediyor. Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu bu meselenin başından itibaren değerlendirmeleri, oluşturdukları göç raporu var o göç raporunun bugün de aynı değerlendirmeleri ortaya koyuyor. Bugüne kadar 490 bin, 500 bin gönüllü geri dönüş söz konusu. Sayın Bahçeli bir meseleyi daha ortaya koydu. Bugün bu mesele provoke edilmeye çalışılmaktadır. 11 yıldır çok zor şartlarda Türkiye’nin yönetmeye çalıştığı bu mesele ile ilgili provokasyon tabiri en doğru tabirdir.

"KISITIMIZ SÖZ KONUSU"

Bahçeli’nin “Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır” sözlerine ilişkin de Soylu, şöyle konuştu:

“Bu insanlar elbette ki kendi memleketlerine geri dönecekler ve bunun için de tüm bu konudaki 490 bin üzerindeki Suriyeli buraya geldiler ve biz orada güvenli hale getirdiğimiz bölgelere döndüler, bundan sonra da dönmeye devam edecekler. Aynı zamanda bizim de bu konuda, her bayramda gidiş geliş esnasındaki süreçlerde biz de özellikle altını çizerek söylüyorum; zaten güvensiz bölgelere gidişin olabilmesi mümkün değildir, bu bayram için de güvenli bölgelere gidiş konusunda da tahdidimiz, kısıtımız söz konusudur. Bayram gidişine müsaade etmemek konusunda bir değerlendirmemiz vardı. Kısıtımız var.

Göç bir politika. Her ne kadar Türkiye’nin bir göç politikası olmadığını söyleyip haksızlık edenler varsa şunu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin 2011 yılı Suriye iç savaşından itibaren göç politikası vardır ve bu göç politikasına Avrupa Birliği ve dünyanın gelişmiş ülkeler dahi adım atmamışken, Türkiye’ye gelenler gelmeye başladığından itibaren biyometrik veriler, kimlik veriler, aşıları, sağlık takipleri, gittikleri kamplar, kamplardaki kurallar, geri gönderme merkezleri, Geçici Koruma Yasası, aynı zamanda bunların Türkiye’de çalışabilmesine yönelik kurallar, düzensiz göç stratejisi, uyum stratejisi, düzenli göç politika stratejileri ile ilgili Türkiye’nin yukarıdan aşağıya uyguladığı politikalar düsturu vardır.

Hükümet politikalarına uygun gerçekleştirir. Dönem dönem istismar ediliyor. ‘Sınır namustur’ diyenler, TSK’ya bühtanda bulunanlar, sınır koruma sistemimize bilgisi olmadan cehaletleriyle beraber orada hakaret edenlerin izini takip ederseniz yanlış istikamete gidersiniz. Onların izinin neresi olduğu belli. Onların izi, kendilerine ne üfleniyorsa onu söylüyorlar."

Suriyelilerin vatandaşlık aldığı yönündeki eleştiriler hakkında Soylu, “Türkiye’de, 2021 sonu itibarıyla Suriye’den geçici koruma kapsamında gelip bulunanlardan yani tam rakam 192 bindir ama 2021 sonu itibariyle. Bunun 120 bini reşit, yani karı-koca, geri kalanı çocuk, yani aşağı yukarı rakamları söylüyorum. Suriyeli iş insanları, zanaatkarlar, öğretim üyeleri, mühendis, bunları kaçırıyorsunuz, kaçırmayın’ diyenlerle bugün ‘niye vatandaş yaptınız’ diyenler aynı insanlar. Kılıçdaroğlu’nun unutması normal. Aslında Hrant Dink dosyasını açarak FETÖ’yü aklamaya çalışan Kılıçdaroğlu’nu atladınız. Bir iki saat sonra onun nasıl FETÖ’yü aklamaya çalıştığını mahkeme kararlarıyla ortaya koyan süreci değerlendirmiş olacağız. Bir açıklama gelecek” dedi.