Ege Postası
Geri

TMMOB’dan bakanlığa Sloug gemisi çıkışı: Kamusal denetimi zayıflatan bir unsur

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Libya’dan Aliağa’ya getirilen Sloug gemisine ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, ‘’Aliağa Gemi Söküm Bölgesi için tanımlanan muafiyetler ile gemi söküm faaliyetlerine özel bir statü getirilmesi kamusal denetimi zayıflatan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır’’ denildi.
TMMOB’dan bakanlığa Sloug gemisi çıkışı: Kamusal denetimi zayıflatan bir unsur
Haberler / İzmir
20 Temmuz 2023 Perşembe 12:45
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEPOSTASI- Geçtiğimiz yıl Brezilya donanmasına ait olan ve içerisinde tonlarca asbestin olduğu Nae Sao Paulo gemisinin çevreciler tarafından İzmir’e girişinin engellenmesinin ardından bu kez de Libya’dan Aliağa’ya getirilen Sloug isimli tanker gemisi, gemi söküm sektörünün neden olduğu çevre sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Sloug gemisinin Aliğa’ya getirilmesine tepkiler büyürken TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yazılı bir metin yayınladı. Yayınlanan metinde Basel Sözleşmesi ve Çevre Kanunu gereğince ithal edilerek sökümü gerçeklieştirilecek gemilerin tehlikeli atıklardan arındırılarak sökümün gerçekleştirilmesi gerektiği belirtil

‘’KAMUSAL DENETİMİ ZAYIFLATAN BİR UNSUR’’

Aliağa’da gemi söküm tesislerinin, çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik ciddi sorunlar yarattığını belirtilen metinde ‘’Gerek mevcut tesislerde çalışma koşulları gerekse söküm için ithal edilen gemilerin içerdiği tehlikeli maddeler nedeni ile oluşan çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik olumsuzluklar endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Son günlerde İMO No: 7236191 MMSI:642165063 kayıtlı SLOUG isimli tanker gemisinin Libya'nın Bingazi -Tobruk açıklarından yasal olmayan yöntemlerle çekiciler vasıtası ile alınarak, önce Mısır'ın İskenderiye Limanı'na söküme götürüldüğü, daha sonra çevre örgütlerinin ayaklanması ile söküm yapılamadığı ve Aliağa Limanı’na getirildiği, konuyla ilgili ticari usulsüzlük ve alacak nedeni ile hukuki süreç başlatıldığına dair haberler basında yer aldı.  Aliağa’da söküm için gelen gemilerin isimleri değişse de gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte sorun büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin, en ilkel yöntemlerle gemi söküm işlemleri gerçekleştirilen Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’dan sonra 4. Sırada yerini alması ve her yıl artmakta olan atık ithalatı ise ayrıca sorgulanması gereken bir durumdur.  Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığı zaman Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı “kanun üstünde” bir bölge statüsü kazandığı görülmektedir. Yaşanan örnekler gemi sökümleri ile ilgili işlemlerin yasal mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını göstermektedir. Diğer taraftan Aliağa Gemi Söküm Bölgesi için tanımlanan muafiyetler ile gemi söküm faaliyetlerine özel bir statü getirilmesi kamusal denetimi zayıflatan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır’’ denildi.  

‘’GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR’’

Basel Sözleşmesi ve Çevre Kanunu gereğince ithal edilerek sökümü gerçekleştirilecek gemilerin tehlikeli atıklardan arındırılarak sökümün gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilen metinde, şu ifadeler yer aldı ‘’İzin işlemleri sırasında sunulacak tehlikeli madde envanterleri, söküm planları, atık yönetim planları konusunda uzman olan personel tarafından titizlikle incelenmelidir. Söküm için getirilen tüm gemilerin fiziki koşullarının sunulan belgelerle uyumlu olup olmadığını tespit edilmesi için konusunda uzman personel tarafından gerekli denetimler yapılmalıdır. Türkiye bayraklı olan gemilerin sökülmesi sürecinde tehlikeli madde envanter raporları, söküm planları, atık yönetim planları, asbest ve radyoaktivite ile ilgili özel mevzuat kapsamında gerekli envanter ve ölçüm raporları istenmeli ve konusunda uzman olan personel tarafından titizlikle incelenmelidir.Asbest içermesi halinde Asbestli Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır. Radyoaktivite ölçümleri yapılmalı, radyoaktivite tespiti halinde ilgili mevzuat kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır. İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili İLO tarafından hazırlanan rehber dokümanlar ışığında ve yasal mevzuat kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır. Mevcut söküm yöntemi yerine kuru havuzda söküme geçiş için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Geçiş aşamasında sıvı atıkların ve atıksuların tahliyesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Atıkların deniz kirliliğine neden olmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. 10.09.2014 Tarih ve 29115 Sayılı Resmî Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren ÇEVRE İZİN VE LİSANS YÖNETMELİĞİ EK-2 Madde 8.1.2 Gemi geri dönüşüm tesisleri Çevreye kirletici etkisi olan işletmeler olarak tanımlanmakta ve Çevre Lisansı almaları gerektiğini belirtmektedir. Ancak 3 No ile belirtilen dipnotta “3: Gemi geri dönüşüm tesisleri, atık akümülatör ara depolama tesisleri ve ömrünü tamamlamış lastik ara depolama tesislerinin bu Yönetmelik kapsamındaki iş ve işlemleri söz konusu tesisler ile ilgili usul ve esasların yayımlanmasına müteakip başlatılacaktır.” denilmektedir. Yönetmeliğin yayınlandığı 2014 yılından günümüze kadar ilgili usul ve esaslar yayınlanmayarak Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin denetimsiz ve kontrolsüz olarak çalışmalarına olanak sağlanmaktadır. Aslında Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin gerçekleştirdiği faaliyetler dikkate alındığında; EK-1 “Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler” olarak tanımlanmalı ve denetim bu kapsamda yapılması uygun olacaktır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından; Gemi Geri Dönüşümü ile ilgili usul ve esaslar, tesislerin özellikleri, işletme koşulları, çevre kirliliği kapsamında alınması gereken önlemler, denetimi ile ilgili hususları içerecek şekilde uluslararası düzenlemelere uyumlu olarak yayınlanmalıdır.

Libya’dan getirilen SLOUG isimli gemi ile ilgili olarak aşağıdaki sorular cevaplanmalıdır.

Gemi ile ilgili Tehlikeli Madde Envanter Raporu bulunmakta mıdır?

Geminin notifikasyon onayı var mıdır?

Gemi Aliağa’ya gelmeden önce gas free belgesi sunulmuş mudur?

Gemiye ilişkin söküm izni verilmiş midir?

Radyasyon ölçümü yapılmış mıdır? Sonuçları nelerdir?

Ham petrol ve kimyasal atık bulunduğu iddiaları doğru ise bunun miktarı nedir?

Gemiye Şubat ayında Aliağa Gemi Söküm Bölgesi'ne yanaşma izni verildiği bilinmektedir. Şubat ayından bu yana gemi ile ilgili her hangi bir işlem yapılmış mıdır? İlgili mevzuat ve uygulama prosedürlerine göre hangi aşamadadır?

Geri dönüşüm ve atık bertaraf süreçlerine ilişkin planlar sunulmuş mudur?

Söküm işlemleri safhasında alınacak çevresel önlemler nelerdir?

İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler nelerdir?

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası