TÜM Bel-Sen İzmir'den dava açıklaması
TÜM Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ulus Bozkır, daha önce kendi sendikalarında görev yapıp Birleşik Kamu-İş'e bağlı Tüm Yerel-Sen'e geçenlerin "Dayanışma aidatları" ile ilgili dava açmalarına tepki gösterdi. Bozkır, "Tüm Yerel Sen dayanışma aidatlarına dava açarken aslında emekçiler arasında bir yandan örgütsüzlüğü savunmakta, diğer yandan dayanışma aidatı ödemeyerek toplu sözleşmeden faydalanmamayı savunmaktadır" diye konuştu.
İZMİR- Şube binasında düzenlenen basın toplantısına Tüm Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkan Ulus Bozkır, şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Tüm Yerel-Sen tarafından açılan davaya tepki gösteren Başkan Bozkır, "Uzun yıllar, sendikamızın en üst kademelerinde, yöneticilik yaptıktan sonra Birleşik Kamu-İş'e bağlı Tüm Yerel-Sen'e geçerek sendikamıza ve kazanılmış haklarımıza saldıranlar, kantarın topuzunu iyice kaçırdılar. İşyerlerinde belediye emekçilerini bölen, sendikamız yönetici ve üyelerini yürüttükleri bölücü propaganda ile AKP hükümetine hedef gösterenler, saldırılarına şimdi de İzmir Büyükşehir ve Konak Belediyesi emekçilerinin toplu sözleşme hakkının tartışılmasını eklediler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Konak Belediye Başkanlığı ile sendikamız arasında imzalanan toplu sözleşmeden de binlerce yerel yönetim emekçisi faydalanmaktadır. AKP hükümetinin saldırılarına karşı yaşamın her alanında mücadele ederken, toplu sözleşmeleri iyileştirmenin yanı sıra ulaşım, yemek, kreş hakkımızı kazanmak isterken, kazanımlarımızı engellemeye çalışan Tüm Yerel Sen'in yarattığı tahribatla zaman kaybediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda ulaşım ve yemek hakkımızı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile masada teslim eden o dönemki yöneticiler, bugün dava yoluyla, verdiklerini alacakları yalanını anlatıyorlar. Yıllardır mücadele ederek kazandığımız toplu sözleşme hakkımızı mahkemelerde 'toplu sözleşme hakkı yoktu' diye tartıştıranlar, Valiliğe de İzmir belediyelerini soruşturma ve baskı altına almak için aradıkları fırsatı altın tepside sunuyor" dedi.
DAYANIŞMA AİDATINA DAVA
Tüm Yerel-Sen üyelerinin, işyerlerinde çalışanları, “Bizim belediye başkanlığı ile iyi ilişkilerimiz var, bu yolla kazanım elde edeceğiz" diyerek üye yapmak istediğini savunan Başkan Bozkır, "Eğer toplu sözleşme ve grev yapmamak, hükümetin saldırılarına karşı mücadele etmemek, emekçileri birleştirmek yerine onları bölmek, ülke çapında örgütlenmek yerine yalnızca İzmir'de bölücü söylemlerle ve belediye başkanlıklarına sözde yakınlıkla örgütlenip sonra da CHP'li belediye başkanlıklarını AKP hükümetinden talimatla çalışan mahkemelerde dava etmek, İzmir Valiliği'ne ihbar etmek ne kadar sendikacılıksa o kadar sendikadır Tüm Yerel Sen. Daha önceleri imzaladığımız toplu sözleşmelerden sadece sendikamız üyeleri yararlanırken, başka sendika üyeleri ve örgütsüz olan emekçilerin de sözleşmeden faydalanması için 'Dayanışma aidatı' tanımlanmıştır. Yani sözleşmeyi imzalayan yetkili sendikanın üyeleri ile üye olmayanlar ve örgütsüzler arasında bir fark olmalıdır. Ancak, 'Diğer emekçiler de toplu sözleşmeden faydalanmalıdır' diyerek sembolik rakamlar olmak kaydıyla dayanışma aidatı konulmuştur. Anayasa Mahkemesi ise bu konuda son noktayı koymuştur. Toplu sözleşmeden faydalanmak isteyenler dayanışma aidatı öder, yararlanmak istemeyenler ise elbette dayanışma aidatı ödemek zorunda değildir. Yani Tüm Yerel Sen dayanışma aidatlarına dava açarken aslında emekçiler arasında bir yandan örgütsüzlüğü savunmakta, diğer yandan dayanışma aidatı ödemeyerek toplu sözleşmeden faydalanmamayı savunmaktadır" diye konuştu. (DHA)