TÜSİAD'dan Merkez'e enflasyon uyarısı geldi
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes Merkez Bankası'nın (TCMB) izlediği politikaların başarısını, MB'nin enflasyon hedefinin tutturulması açısından değerlendirmek gerektiğini belirterek, bugün ise enflasyonun sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp giderek yükselen bir trend izlemeye başladığını söyledi.
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Türkiye'de enflasyonun hedeflerden yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Bugün geldiğimiz noktada maalesef enflasyon sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp, giderek yükselen bir trend izlemeye başladı" uyarısında bulundu.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Dünya Bankası, Dünya Bankasının hazırladığı "Küresel Ekonomik Beklentiler 2016: Zayıf Büyüme Döneminde Yayılma Etkisi" raporunu ele alan bir toplantı düzenledi. Toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes ve Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt yaptı. TÜSİAD Başkanı Symes toplantıda yaptığı konuşmasında, "Merkez Bankası'nın izlediği politikaların başarısını, Merkez Bankası'nın hedefleri doğrultusunda yani enflasyon hedefini tutturması açısından değerlendirmek gerektiğini hep söylüyoruz" dedi
ENFLASYON UYARISI YAPTI
Enflasyondaki yükselme trendine dikkat çeken TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes şunları söyledi: "Bugün geldiğimiz noktada maalesef enflasyon sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp, giderek yükselen bir trend izlemeye başladı. Aynı zamanda Merkez Bankası politikaları, enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Enflasyon için hedef koymakla, para politikası olarak enflasyon hedeflemesi yapmak arasında fark var. Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hakim. Asla ulaşamayacağımız bir hedef mi belirliyoruz acab? Yoksa bu hedefe ulaşmak için yapılması gereken politikaların önünde engeller mi va? Samimi olarak söylemeliyim; anlamakta güçlük çekiyoruz."
'DÜŞÜK PETROL FİYATLARI BİRÇOK ÜLKENİN İSTİKRARINI BOZACAK'
Symes, jeopolitik risklerin geçen yıla kıyasla çok daha arttığına da dikkat çekerek, "Son zamanlarda her sohbetin maalesef en tedirgin edici baş konusu maalesef bu" dedi ve şu değerlendirmeyi yapıt: "Düşük petrol fiyatları ise bir çok ülkenin ekonomisinde hiç tahmin etmediğimiz kadar istikrarı bozucu etki yapıyor, daralmaya neden oluyor. Uzun süre daha düşük seviyelerde kalacağı tahmin edilen fiyatlar, yalnızca hammadde satarak sağlanan refahın sürdürülebilir olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizim de buradan kendi adımıza çıkarmamız gereken ders, sadece hammadde gelirine dayalı ekonomilere dayanarak büyümemizi sürdürülebilir kılamayacağız. Bu durumun çözümünün de petrol fiyatlarının yeniden çözülmesini beklemek olmadığı son derece aşikar. İş dünyamız pazar çeşitliliğinin önemini her zamankinden daha fazla hissediyor. Küresele ekonomik değişiklikler artık istinasız tüm ekonomilerde arz yönlü önemli yapısal değişikler olmasını kaçınılmaz kılıyor."
'TÜRKİYE'Yİ ZOR BİR YIL BEKLİYOR'
Cansen Başaran Symes, gelişen ülkelerin, küresel ekonomide giderek daha büyük bir yer kapladığına ve bu piyasaların sağlıklı olmasının küresel istikrara için daha önemli olduğuna dikkat çekerek, "Ancak küreselleşmeyi ne kadar iyi anlayabildik. Gittikçe serbestleşen sermaye ve küresel ekonominin gerektirdiği denetim ve düzenleme mekanizmalarını kurmayı başarabildik m? Dünyadaki aktörler, küresel ölçekte politika yağma kabiliyetine sahip m? Bu son krizi beklide bize aslında ne kadar az şey bildiğimizi bir kez daha gösterdi. Mevcut uluslararası kurumların ne kadar dar bir politika alanına sahip olduğunu gün yüzüne çıkardı" diye konuştu ve şöyle devam etti:
"Dünya Bankası raporu kürsele finansal koşulların giderek zorlaştığına dikkat çekiyor. Finansal dalgalanmaların boyutu giderek artarken, rapora göre gelişmekte olan piyasalara akan sermaye krizden beri görülen en düşük seviyede. Küresel ticarete ilişkin tahminlerde raporda aşağıya yönlü revize edilmiş. Bu tespitler 2016 yılında Türkiye'yi yine zor bir yılın beklediğini açıkça gösteriyor. Dünya bankası raporu bizlere aslında birçok politika önerisi de sunuyor. Ekonomik yavaşlamanın gelişmekte olan ülkelerde mali alanı daralttığı ancak yapılsa reformların uzun vadeli büyümeyi artırmak için yardımcı olacağı belirtiliyor. Kısa vadede ise kredibilitesi yüksek bir reform ajandasının açıklanmasının yatırımcı iştahını artıracağına değinilmiş. Biz de tam da bu nedenle hükümetin açıkladığı reform ajandasını destekledik. Takipçisi olacağımızı ifade etik ve ediyoruz." (DHA)