SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ-CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil'in dört günlük İzmir maratonu başladı.CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil ile birlikte dört gün sürecek örgüt ziyareti için İzmir'e gelen CHP'nin örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin,ilçe ziyaretleri öncesi İzmir İl
Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci'yi ziyaret etti. Keskin, İzmir Valisi Cahit Kıraç'ın geçen hafta CHP'li il genel meclis üyelerinin Bütünşehir Yasası'nı protesto etmek için düzenledikleri basın toplantısının, İl Özel İdare binası içinde yapılmasını engellediğini
hatırlatarak, sert çıktı. Keskin, "Vali, siyasal iktidarın müfreze kolu görevini üstlenmiş bir kişi değlidir, devletin valisidir.
İktidarın beklentileri onun talimatlarına boyun eğerek CHP'nin il genel mecilis grubunun başkan ve üyelerinin yapmak istedikleri basın toplantısının sokağa indirgenmesi valinin ayıbıdır" dedi.
CHP'nin örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ile CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, dört günlük örgüt programıiçin İzmir'e geldi. Keskin ve Tamaylıgil, belediye başkanlarından önce İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci'yi ziyaret etti. Keskin, Bütünşehir Yasası'na tepki göstererek, geçen hafta CHP'li il genel meclis üyelerinin Bütünşehir Yasası'nı protesto etmek için düzenledikleri basın toplantısının, İl Özel İdare binası içinde yapılmasını engelleyen İzmir Valisi cahit kıraç'a sert çıktı. Keskin şunları söyledi: "İzmir'de CHP'nin ağırlığı vardır. İl genel meclis üyelerinin bu
yasanın olumsuzlukları konusunda tepkilerini dışa vurmak için yapmak istedikleri basın toplantısının merkezi idarenin temsilcisi tarafından yasaklanması da demokrasimizin bir başka ayıbıdır. Vali siyasal iktidarın müfreze kolu görevini üstlenmiş bir kişi değildir, devletin valisidir. İktidarın beklentileri onun talimatlarına boyun eğerek CHP'nin il genel meclisi grubunun başkan ve üyelerinin yapmak istedikleri basın toplantısının sokağa indirgenmesi valinin ayıbıdır. İnşallah bundan sonra İzmir'de valilik görevini yapan beyefendi
CHP'nin il genel meclis üyelerinin bu konuda vereceği demokratik mücadele konusunda set çekmeye değil tam tersine il genel meclisi üyelerimizin halkın beklentilerine yanıt verecek girişimlerine destek verirler. Bizi böylesine bir ayıpla yeniden bir alın kiri ile karşı karşıya kalmasını engelleyici bir yaklaşım içine girerker."
YÖNETİM BAŞBAKAN'A GEÇİYOR
Keskin, Bütünşehir Yasası'nın çıkması durumunda yönetimin Başbakan'a geçtiğini öne sürerek, şöyle konuştu: "Demokrasi soyut değildir. Demokrasinin sosyal kültürel ekonomik
boyutları vardır. Halk demokrasi pınarının vazgeçilmez unsurlarından biridir. 12 Eylül'den sonra Türkiye'de demokrasinin aldığı en büyük yaralardan biri, demokrasinin elitlerin yönettiği soyut mekanizmaya dönüşmesidir. Halk yine tribünlerde donmuş bir şekilde seyirci
kalıyor, siyaset de belli gruplar arasında yürütülüyor. AKP'de bu olumsuzluklara yenilerini ekliyor. İleri demokrasi adı altında yeni sıkıntılar ekleniyor. Bütünşehir Yasası bu olumsuzların en büyüklerinden biridir. Bir yerleşim alanının idare yapısının değişikliği gündeme geldiğininde evrensel kurallar dikkate alınır. İl özel idareleri de kaldırılacak. Yasada il özel idarelerin ve hangi kurum tarafından yürütüleceği açık bir şekilde düzenlenmemiştir.
Yatırımları izleme ve koordinasyon kurulu kuruluyor. Yönetimi, Başbakan'a geçiyor. Hangi ile hangi yatırımların yapılacağı halkın özlemleri dikkate alınmadan merkezi hükümetin başındaki kişi tarafından yönlendirilecek. Belediyelerin kaldırılması yurttaşlara ucuz ve kaliteli hizmet gitmesini de kesecektir. Kırsalda yaşayan yurttaşların kısa sürece kaliteli ve uzun bir şekilde götürülmesi imkansız hale gelecektir."
İL ÖZEL İDARESİ MALLARI NE OLACAK
Keskin, yasa tasarısında il özel idaresi mallarının ne olacağı konusunda bir düzenlemenin yer almadığına dikkat çekerek, "İl özel idaresinin malları, o yerleşim alanındaki yurttaşları ilgilendiren varlıklardır. Ancak yasada bu anlamda boşluk var. Sanıyorum 'oldu bittiye' getirilerek bakanık ve başbakanlık talimatlarıyla ilözel idareleri malları da belli kurumlara aktarılacaktır. Bu da o illere karşı yapılacak en büyük haksızlıklar. İzmir'de il özel idarenin çok büyük mal varlıkları vardır. Bunlar büyükşehir Belediyesi'ne aktırılacaktır" dedi.
HALKIN KAZANIMLARI DİKKATE ALINIRSA DESTEK VERECEĞİZ
Keskin, AKP'nin halkın özlemlerini dikkate alarak getireceği önerilere omuz vereceklerini belirterek, "AKP demokrasiyi arka sokaklard ucuz tezgahlarda satılan defolu bir mal haline getirtirmiş. Ülkemizdeki yargılamaların ortadan kaldırılması hukukun guguk haline getirilmesi demokrasinin en büyük ayıplarından biriydi. CHP olarak bu konuda iktidarın getireceği bir olumlu düzenlemeye omuz vereceğiz. Ancak halkın özlemleri kazandığı haklar dikkate alınarak yapılacak bu düzenlemeye destek vereceğiz. İktidar partisinin demokrasi anlayışı sakattır. Hukukun temel yapısı çiğneniyor. Kazanılan hakların tümünü oraya yaşayan yurttaşların düşünceleri dikkate alınmadan ortadan kaldırılıyor. Yasa olağanüstü olumsuzlukları içermektedir. "
İzmir İl Genel Meclisi Başkanı CHP'li Serdar Değirmenci, Keskin'e 3 Mayıs 1998 yılında Gediz nehrinin kirliliğine karşı başlatılan yürüyüş fotoğrafını hediye etti. Fotoğrafta, o tarihte CHP Genel Sekreteri olan Keskin, Kütahya'nın Murat Dağı'nda yürüyüş sonrası partililerle
birlikte poz verirken görüldü.
11:00 Karaburun CHP İlçe Başkanlığı Ziyareti
13.00 Çeşme CHP İlçe Başkanlığı Ziyareti
14:30 Urla CHP İlçe Başkanlığı Ziyareti
16:00 Seferihisar CHP İlçe Başkanlığı Ziyareti
17:30 Güzelbahçe CHP İlçe Başkanlığı Ziyareti
18:30 Narlıdere CHP İlçe Başkanlığı Ziyareti