Ege Postası
Geri

​Delican, Radyo Ege Postası’nda Umutoğlulları’nın sorularını yanıtladı

AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, Radyo Ege Postası’nda Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğulları’nın konuğu oldu. Delican parti içi olmazsa olmazının ‘sadakat’ olduğunu ifade etti. İlçe kongrelerinde köklü değişikliklere gitmediklerini ifade eden Delican, “teşkilatımızın eğitim çalışmalarını arttırarak İzmir’deki başarıyı arttırmak istiyoruz. Benim kişilerden çok sistemle ilgili olarak çalışmayı arttıracak düşünce tarzım var” dedi.
​Delican, Radyo Ege Postası’nda Umutoğlulları’nın sorularını yanıtladı
Haberler / Yerel Politika
25 Aralık 2014 Perşembe 17:54
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EGEPOSTASI - AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, Radyo Ege Postası’nda Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğulları’nın konuğu oldu.   Delican yaklaşık 1 saat süren programda Umutoğlulları’nın sorularını yanıt verdi.
 
Gelen en büyük şikayetlerden bir tanesi tek adaylarla seçime gidilmesi. Süreçte sorun teşkil eder mi'


Özellikle ben eleştiriye açığım. Siyasetle uğraşan herkesin mutlaka hem muhalefete hem eleştiriye kulak vermesi lazım. Farklı düşünceleri göremeyebiliriz bu düşünceleri de basın mensupları bize söylediğinde derlenip toparlanıyoruz. Biz 15 Eylül’den bu yana hem seçim çalışması yapıyoruz hem de yenilenme oluşturuyoruz . İki tane bölge koordinatörümüz var bunlar hangi ilçede kongre yapılacaksa gidiyorlar seçmenlerimizden delegelerimizden görüş alıyorlar. Bu toplantılar neticesinde öne çıkan isimler belli oluyor. Milletvekillerimize danışıyoruz hepsi eritilip Ankara’ya 3 aday götürülüyor. Genel Başkan Yardımcımız Sayın Süleyman Soylu ve bölge koordinatörlerimizle bir araya geliyorlar. İstişareler sonucunda aday belli oluyor. Örneğin Bornova’da bir arkadaşımız çıktı partiye daha yeni katıldı ben 8 ay liste çalışması yaptım arkadaşların biraz tutarlı olması lazım emek vermeden bir anda ilçe başkanlığına aday olmak doğru değil. Partimiz adaylığa açık bir parti %20 kota gibi bir kota yok dikkat ederseniz. Parti tüzüğüne göre kurallar var en azından buraya çıkacak olan arkadaşların parti içerisinde emekten sonra ilçe başkanı olarak alana çıkmaları için yeterli birikime sahip olması gerekir. Bu taşın altına elini koyma işi farklıdır. Disiplin ister çalışma prensibi ister bizim kriterlerimiz bunlar. Sokaktan gelen arkadaşı partiye kaydedelim ama önce bir üye olsun çalışma prensibi öğrensinler daha sonra aday olsunlar.

30 aday da belli oldu sadece 15 ilçede değişiklik oldu. Kongrelerinizin şifresi ne oldu'

Bizde devamlılık esastır kan değişiminden bahsediyoruz yeni arkadaşlara görevler veriyoruz bazı arkadaşlar milletvekili adayı olmak istiyorlar biz başka bir kulvarda hizmet etmek istiyoruz.Parti işi görev işidir. Bu arkadaşların bıraktığı ile de yine partiye hizmet etmiş başka arkadaşlar bayrak yarışına giriyorlar . AK Parti meyve veren bir ağaç ilk dönemlerde görev alacak arkadaş bulamıyorduk. AK Parti gelişti gelişti genç çınar filizler veriyor.  Köklü kapsamlı bir değişiklik yapmadık teşkilatımızın eğitim çalışmalarını arttırarak İzmir’deki başarıyı arttırmak istiyoruz. Benim kişilerden çok sistemle ilgili olarak çalışmayı arttıracak düşünce tarzım var.  Kadın kolları, gençlik kolları, benim için çok önemli.AK parti tüzüğünde 3 ana kademeden 3 kadın kollarından 3 gençlik kollarından olmak üzere 9 kişilik sandık yönetim kurulları var. Bu bir ekip işidir. İzmir’de 10 bin üzerinde sandık var bunları biz oluşturduğumuzda 90 bin kişilik kadro oluyor. Siyaset seçim odaklıdır bu seçimde biz yeniden yapılanma ve başarılı olmak zorundayız . AK Parti İzmir’e umut olarak geliyor değerlendirmesi lazım.



İlçe kongrelerinde başkanlara çıkan oyları nasıl değerlendiriyorsunu? İlçelerde 400’er delege vardı ancak 20-30  oy çıkan ilçeler oldu. Mesela Dikili, Beydağ gibi…
Kongrelerde biz hep bunu söylüyoruz. Delegelerin gelip sandığa sahip çıkması gerekiyor. bu bahsettiğimiz ilçelerde parti yapılanmasıyla ilgili bazı sorunlar yaşadı kongre günlerimizin denk geldiği günlerde delegelerimizin gelemeyeceği bazı şeyler yaşadık onların dışında Bornova, Çiğli ve diğer kongrelerde 200’ün üstünde oy verildi. Böyle baktığınız zaman delege yine iradesine sahip çıkıyor.  Bir kaç tane küçük ilçe var mercek altına aldık.Bazı ilçelerde salonlara sığmadık. Yer yok, bu salonlara ihtiyacımız var inşallah artık kongrelerimizi o büyük salonlarda yaparız.  Bornova’yı Bayraklı’yı 10 bin kişi de doldururuz . Salon bulmakta zorlandığımız için bu tür yerlerde yapıyoruz. Delege sayısı ile düşük nüfuslu ilçemizdeki oy kullanan delege sayısıyla tüm İzmir’in kongrelerini değerlendirmek bana göre doğru değil.
 
Bayraklı’da aday krizini önlediniz. Buca’da aday çıkacağı söyleniyor…Tek aday olması yönünde genel merkezin talimatı var. Olur da çıkarsa yaptırımı ne olacak'


Türkiye’de 940 ilçenin kongresi yapıldı  sadece 9 ilçede liste çıktı karşı liste olarak kazanıldı . Bunlardan 4 tanesi istifa verdi 2 tanesi daha verecek geri kalan arkadaşlar direniyorlar ancak bununla ilgilide genel merkezimiz kimsenin kalbini kırmak istemiyor. Siyası hayatları en az 5 yıl engellenecek. Genel merkez tarafından görevden alınıldığı zaman yasaklı durumuna düşüyorlar. Bir seçim dönemi kaybediyorlar. Tüm partili arkadaşlarımız biz bunun daha iyisini yaparız sevdasındalar asla kimseyi suçlayamam aday çıktığı için şunu unutmamız gerekiyor merkez karar yönetim kurulu en önemli karar alma organıdır. Tek aday ve tek liste ile biz kongreye gideceğiz. Bu bir bayrak değişimi biz tamamiyle anayasa değişikliği için çok ciddi teşkilatlanma yapıyoruz. Bu teşkilatlanma yapısı içerisinde de listeleri çarpıştırarak kırgınlık ve küskünlük istemiyoruz. Partinin bu ilkesine karşı çıkıp da aday olan arkadaşların akıbeti belli… Bedel denen budur yoksa  kimseye fatura kesmek gibi niyetimiz yoktur. Partinin almış olduğu disiplin kurallarıdır.  Parti bir prensip kararı almıştır bunu da ilke olarak yayınlamıştır. İstifalar alınıyor direnenler de görevden alınıp yönetim kurulu kararıyla bir dönem siyaset yapma hakları elden gidecek. Bu karar alınırsa hep bir soru işareti olacak. Ben İzmir’de kimsenin siyasetten yasaklı olmasını istemiyorum . Biz anlık siyaset yapmıyoruz uzun soluklu siyaset yapıyoruz.



Parti içerisinde olmazsa olmazlarınız neler'

En başta partiye sadakat benim olmazsa olmazım.  Ben 2001’den beri partime sadakatle bağlıyım. Benim de üstüm çizildi. Benim de listelerden ismim çıkarıldı. Bizim partiliye bakış açımız öncelikle sadakat görevini hakkıyla yapması. Parti içerisinde kavga istemiyorum. Özellikle dikkat ediyorum uzlaşmacı davranıyoruz.  Bayraklıda bunu gerçekleştirdik. Biz daha iyisini yaparız mantığıyla mücadele veriyorlar.  Tabi ki hiçbir zaman biraz önce bahsettiğim sonuçlara gidilmesini istemiyoruz ama ille de biz çıkmak istiyoruz derlerse de kimseye çıkmayın demiyoruz bunun sonucunda da kongrenin iptali de var genel merkez iptal edin dediğinde o kongreye gidilmez. Genel merkezin net tutumunu ben bir il başkanı olarak uygulamak zorundayım

İzmir’de “Karadenizli lobisi” iddiası var. İlçe başkanlarının ve yöneticilerinin çoğunun Karadenizli olduğuna dair. Sizi de etkiniz olduğu iddia ediliyor…

Babam memurdu. Karadeniz’de doğmadım. Sakarya’da doğdum. Marmaralı oluyorum
herhalde. Baba kütüğüm Ordu’da… Tatillerde giderdik. Uzun zamandır gidemedim. Babamın tahini Erzurum’a çıktı oraya gittik. Sonra Ankara’da kaldık uzun süre. Kıbrıs’a gittik. Afyon’da liseyi okudum ve sonra  İzmir’e geldik. Bu tabloda içerisinde kendimi Türkiyeli özünde İzmirli görüyorum. Karadenizli ayrımı doğru değil. Bizim partimizin kırmızı çizgileri var. Bir tanesi de hemşericilik. Şehir içinde hemşericilik yapmak doğru değil. Adaylar içinde Karadenizliler var evet ama bir çoğunu sonradan öğrendim. Bornova’da da adayımız Karadenizli’ydi ben bunu sonradan öğrendim. Hemen Karadeniz lobisi deniyor. Partinin seçtiği arkadaşlar,. İtiraf ediyorum bu nedenle bazı arkadaşlara soğuk da durdum. Karadenizli diye kimseye bir iltimasım olmadı. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyorum.

Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ile Osmanlıca polemiği yaşıyorsunuz. Konak Belediyesi Osmanlıca kursunu kapattı. İlçe teşkilatınız kurs açtı ve siz de kursiyer olma kararı verdiniz.

Türkiye’de mahalle baskısına karşıyım. İzmir’de had safhada. Sema Pekdaş Hanımefendi İngilizce kursu, Yunanca kursu ve Osmanlıca kursu açmış. Yani bir adım atmış. Demek ki halk bir talepte bulunmuş sonrasında sırf Cumhurbaşkanı söyledi diye kurs iptal edilmez. Ben elimiz uzattım, kursu açın mahalle baskısını kırın dedim. “Çok istiyorlarsa kendileri açsınlar” dedi. Çok üzüldüm. Aslında bir itirafta bulundu. Biz siyasallaştıramıyoruz. Kendileri siyasallaştırdı. Türkiye’de çocuklara Osmanlı’ca öğretilebilir. Aydın çocuklar olsun istiyoruz. Kitap okursunuz bir yerinde Fransızca metin koyarlar. Sizi öğrenmeye zorlarsınız.Osmanlıca da öyle…Önünüze koyarlar metni öğrenmek, araştırmak zorundasınızdır. Ya bir tercümana gidersiniz ya da kursa…Osmanlıca’nın bu millete ne zararı var. Sema Hanım bu yola çıktıysa inanmış ki açmış. El uzatmamın esas niyetini anlamamış. Herkes bir şey söylüyor, bir tarafa bırakalım. Siz kursu açın ben kursiyer olayım. Amaç kutuplaşmayı ortadan kaldırmak ama maalesef bu yolda olmadığını gördüm. Bize yönelik sözleri kırıcıydı. İlçe başkanlığımız açtı biz de kursiyer olacağız.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun İzmir’den milletvekili adayı gösterilecekleri konuşuluyor'

Bu söylediğiniz isimler alanında başarılı, Türkiye’nin önünde çok uzun yıllar siyaset yapacak ve hizmet edecek insanlar. Keşke olsun isterim. Amacımız İzmir’i temsil ettirebilmek ve kentin lokomotif gücünü tekrar ayağa kaldırabilmek. İzmir uzun yıllar birinci ligde top oynamış bir il. Şu anda içinde bulunduğu durumu hak etmiyor. Belki kızgınlıktan dolayı da AK Parti’yi sorumlu gösteren o algı anlayışı bize doğru yükleniyor. Burada eksen kayması var. Bugüne kadar yerelde sanayicinin, tüccarın, ekonomistin önünü açmayan bir yapı var. Büyükşehir belediye başkanı ve diğer belediye başkanları, İzmir’in gelişimi, yatırım yapılması için yurt dışında hangi fuarlara katılıyorlar. İzmirliler için bir şehir inşa ediliyor. Dışarıdan kimse istenmiyor. İzmir’in büyümesi demek, dış etmenlerle daha fazla ticaret yapması demek. İzmir’e yatırımcı çekmemiz lazım. Cazibe kenti olduğunu kapı kapı dolaşıp dünyaya anlatmamız lazım. Allah bu kente çok güzel hava, doğal güzellikler vermiş. Bunu değerlendirelim. Yerel yönetim burada bakanlarımızın, başbakanımızın, cumhurbaşkanımızın kapısından ayrılmaması lazım. Kentin dinamiklerinin ayağa kaldırılması lazım. İzmir’de bir kilitlenmişlik var. Organize sanayi bölgesine gittik, yolu bile yapılmamış. Halbuki en başta o yolu yapmalı ki yatırımcı gitsin yeni alanlar açsın. İzmir’in önünün açılması biraz da bu demek.



Proje üreten bir başkansınız. Konak’ta meydan projesini dillendirdiniz. Detaylarını biraz açar mısnız'

Teşkilat yapılanmamızla ilgili çalışmalar devam ediyor. Kadın kolları ev çalışmalarını planlıyoruz. Sandık yönetim kurullarını oluşturacağız. İzmir ile ilgili 15 günde bir projeleri seslendirmeye başlayacağım. İzmir’de yapılacak çok şey var. Kamuoyu oluşturmamız gerekiyor. EGİAD rapor oluşturdu, siyasilerin Kordon’da miting yapmamasını istedi. Orada bir sorunu ortaya çıkarmışlar.Bu kentin artık kendini yenilemesi gerekiyor. Yeni Türkiye’den söz ediyoruz. Yeni İzmir’in de kurulması gerekiyor. Daha önce CHP(li il başkanları, meclis başkanları da sahiplendiği için söylüyorum, bir kentin miting yapacağı alan yoksa,  bizim yolun başında olduğumuzu gösteriyor. Yurt dışında her kentin meydanı var. Gündoğdu bize yetmiyor. Çimler darmadağın ediliyor. İzmir’e yakışmıyor. Hem merkezi yerde olup hem insanları rahatsız etmeden miting, toplantı yapılabilecek, doğal afette insanların toplanabileceği Konak gibi bir yerimiz var. Büyükşehir binası kaçak. Ruhsatsız. Binanın temelleri çürük. Depreme dayanıksız. Bu sıkıntıların giderilmesi açısından siyasi irade ve yerel irade oturacak, Konak’ı, insanların hizmet alabileceği, büyük gösterilerin, mitinglerin yapılabileceği bir meydan hale getirelim diyecek. Denizin üstünde bir alan yaratılır. Teknolojik alt yapısı olmayan, fiziki olarak yetersiz Büyükşehir binasını da belediye yıkarsa, Merkez Bankası, SGK ortadan kaldırılırsa, koskoca bir meydan ortaya çıkıyor. Emniyet, kaymakamlığın olduğu ucube yapılar da kaldırılırsa, bir anda Kemeraltı dışarıya çıkıyor. Böyle bir meydanda Konak’ın tarihi dokusunu ortaya çıkardığımızda kentin merkezi müthiş bir kimlik kazanır. Buradaki Atatürk sevgisinin bir eseri olarak, Atatürk’ün Selanik’teki evinin bir replikasını müze ev olarak meydana yapmaktır. Bu ülkenin kurucusunun doğduğu yaşadığı evi görmek için Selanik’e mi kalkıp gideceğiz. İzmirli çoluğunu, çocuğunu hafta sonu götürebilir. Hem kent kimlik kazanır, hem Atatürk’e dair kentimde çok bir şey görmüyorum.İnsanlar ondan bir parça görmek istiyor. Bu kentin çok ciddi potansiyeli ve imkanları var. Hem sivil toplum, meslek odaları, dernekler, herkes fikrini açıkça söylemeli. CHP de oranın meydan yapılmasını istedi. AK Parti olarak biz de istiyoruz. Gelsinler beraber yapalım, geçelim.  Şehir kimlik kazansın. Kapalı Çarşı’ya insanlar film çekmeye geliyor. Müzikaller yapıldı. Kemeraltı’nda bunları neden yapmayalım. Hanları restore edelim. Tarihi doku kazandıralım. Kruvaziyerle turist geldi diyelim. Betonarmeye mi, demir çubuklu balkonlara mı bakacaklar. Güzelim cumbalı yapıları kaybettik. Bari kalanları kurtaralım ki bu kentin kimliğine dair insanlar bir sahiplik duysunlar.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası