Akşamüstü, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına katılmak için Karşıyaka-Konak otobüsündeydim. İtfaiye durağında yolcular otobüsten inip binerken durağın yanında bulunan elektrik direğine tutunarak zar zor ayakta durmaya çalışan yaşlı adamın, İhsan Alyanak olduğunu farkedince otobüsten koşar adımlarla inerek yanına koştum, “Başkanım, böyle tek başınıza burada ne arıyorsunu? Dedim. Sesi ağlamaklıydı; “Hüseyinim, taksi şoförüne beni Tuzcuoğlu İş Hanının önünde indir demiştim. Galiba yanlış yerde indirdi”
İki üç ay önce önemli bir beyin ameliyatı geçirmişti. Ameliyatın etkisinden henüz kurtulamadığı belliydi. Bir zamanlar İzmir’in kartal bakışlı efsane Belediye Başkanı Alyanak’ı o elektrik direğinin dibinde kimsenin tanımamasına çok üzülmüştüm. Koluna girdim. Bir taksi çağırarak Montrö meydanındaki Suphi Koyuncuoğlu İş Hanının giriş kapısındaki güvenlikçilere teslim ettim.
2008’de 82 yaşında aramızdan ayrılarak İzmir’i yasa boğan İhsan Alyanak, 1979’da İzmir’in 9 Eylül kurtuluş günü Cumhuriyet Meydanında düzenlenen geçit töreninde, İzmir valisi ve Garnizon komutanıyla şeref tribününde önlerinden geçen kortej’i ayakta selamlıyordu. Kortej’deki CHP il teşkilatı Türk bayraklarıyla geçerken şeref tribününde oturan Ege Ordu Komutanı Kenan Evren’e dönen Alyanak, o davudi gür sesiyle, “Paşam cumhuriyeti kuran halk fırkası geçiyor, görmüyor musunuz'” Diye kükreyince, Kenan Evren Paşa hemen ayağa kalkarak, CHP İl Teşkilatını şeref tribününün önünden geçesiye kadar selamlamak zorunda kalmıştı.
İzmir’in “Boksör İhsan” lakaplı unutulmayan efsane Belediye Başkanının o elektrik direğinin yanındaki yalnızlığının hüznü, aradan onca yıl geçmesine rağmen hala içimi sızlatır hep.
Her kim olursa olsun bütün siyasetçi dostlarımız yarını unutmasın sakın. Yarın çok uzakta değildir.