Geçtiğimiz günlerde CHP’nin metropol ilçe başkanlarının performansını kaleme almıştım.
Bugün ise, metropolde görev yapan AK Partili ilçe başkanlarının geçen zaman içinde neler yaptığı konusunda bir değerlendirme yapalım…
Konak, Karabağlar, Karşıyaka, Bornova, Buca, Bayraklı ve Çiğli ilçe başkanlarının performanslarına bakmak lazım…
İlk ilçemiz CHP’nin kalesi olan Karşıyaka… Aslında AK Parti açısından oy oranı olarak önemli olmayan fakat stratejik açıdan önemli bir ilçe… Burada yapılan muhalefet ve çalışma İzmir açısında önemli olmuştur. Zaten Kerem Ali Sürekli’yi vekilliğe taşıyan bu çalışmalar olmuştur. Sürekli’den sonra Karşıyaka İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu; Sürekli’nin isteği ile ilçe başkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Karşıyaka’da geçtiğimiz dönem içinde çok başarılı olduğunu söylemem doğru olmaz…
Hatta Karşıyaka’da AK Parti İlçe Başkanlığının varlığı ile yokluğu arasından çok fark yok. Mertoğlu siyasi birikiminin Karşıyaka’da yetmediğini özellikle meclis toplantılarında görüyoruz…
Bu nedenle teşkilatı toparlayacak ve orada hareketlilik getirecek bir ismin olmasında fayda olacaktır… Karşıyaka’da AK Parti’nin aldığı oydan ziyade daha önce ifade ettiğim gibi ilçe başkanının ve partinin göstereceği reaksiyon önemli… Bunun en güzel örneği Kerem Ali Sürekli döneminde yaşandı. Zaten o dönem yapılan çalışmalar Sürekli’nin vekillik yolunda önünü açtı.
İL BAŞKANI DELİCAN’IN PRENSİ
Teşkilat içinden gelen Bornova İlçe Başkanı Arslan Keskin; Hüseyin Özkan’ın istifasının ardından kısa bir süre Musa Çevik’in ilçe başkanlığının ardından göreve geldi…
İl Başkanı Bülent Delican’ın prenslerinden olan Keskin’in başkanlığında ilçe tam anlamıyla küskünler ordusuna dönmüş durumda…
İlçe de yapılan çalışmalarda varlığı olmayan ve ilçe başkanı olarak disiplini sağlayamayan Başkan Kesin zaman zaman sert tartışmaların içinde kaldı… İzmir’in göz bebeği Bornova gibi bir yerde ilçe başkanlığı yapan Keskin’in ne yaptığını bilen yok…
AK Parti Bornova’da en fazla tartışılan konuların başında ise, yönetimlerde bir aileden birden fazla kişinin olması.
Özellikle Hüseyin Özkan’ın başarılı bir ilçe başkanlığının ardından gölgede kalan Başkan Arslan Keskin’in referandum sürecinde hakem heyetinde olan Hüseyin Özkan’a görev verilmemesi ilçede koltuk için yaşanan korkuyu ortaya koyuyor…
İlçe de en fazla konuşulan konuların başında ise, son seçimde AK Parti Bornova Belediye Başkan Adayı olan ve eski vekil İlhan Kaya’nın ilçe başkanı olması için kulis yapıldığına dair bilgiler geliyor…
ADNAN YILMAZ SONRASI TUFAN OLDU
Adnan Yılmaz’ın başarılı bir şekilde yürüttüğü ilçe başkanlığı görevi onun belediye başkan adayı olmasından sonra birlikte çalıştığı ilçe yöneticisi Özgür Kaner ilçe başkanı oldu. Sağlık gerekçesi ile Kaner’in istifa etmesinden sonra Sedat Karatekin İlçe Başkanlığı koltuğuna oturdu.
O da Karşıyaka İlçe Başkanı Mertoğlu gibi Çiğli’de büyük hayal kırıklığı yarattı. Teşkilatlar içinde ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden oldu… O’nun döneminde AK Parti teşkilatı sürekli kavgalar ve tartışmalar ile gündeme geldi.
Zaten çıkan seçim sonuçlarına baktığımızda sonuç Karatekin ve yönetiminin başarısız olduğunu ortaya koyuyor.
Çiğli’de AK Parti dışında ne derseniz o vardı ama partinin faaliyetleri yoktu… Muhalefet yapma açısından çok başarılı bir dönem yapamadı… Zaten muhalefet deseniz o da yok. Parti içinde verilen enerjinin onda biri dışarıya verilmedi…
KAVGADAN UZAK TEŞKİLATLARI TOPLUYOR
Bayraklı İlçe Başkanı Özgür Hızal… AK Parti İl Başkanlığında uzun dönem görev alan deneyimli bir isim… İlçe başkanı olduktan sonra kavga gürültü yapmak yerine parti içine dönerek 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde dağılan teşkilatları toparlamaya başladı…
Geçtiğimiz dönem Bayraklı’da kavga gürültü ile sürekli gündeme gelen AK Parti teşkilatlarının geçen zaman içinde işe yaramadığını görüyoruz. Bu nedenle siyaseten deneyimli olan Hızal’ın yaptığı çalışmaların teşkilatlar içinde karşılık bulduğunu söyleyebilirim… Zaten referandum sürecinde de ilçe başkanlıklarının yaptığı toplantılarda Bayraklı teşkilatı farkını ortaya koymuştu…
Karabağlar İlçe Başkanı Kazım Erten, hani bir atasözü vardır ya “gelen gideni aratır” diye…
KARABAĞLARDA GELEN GİDENİ ARATTI
AK Parti’nin en güçlü olduğu ve çok az farkla seçim kaybettiği Karabağlar’a ilçe başkanı olarak atandıktan sonra geçen süre içinde ve referandum sürecinde çok başarılı işler yapamadı. Ve Karabağlar gibi teşkilatın hareketli olduğu bir ilçede geçen zaman içinde pasif kaldı… İzmir gibi sosyal demokratların yaşadığı bir bölgede özellikle sosyal medya hesabından yazdığı yazılar ve paylaşımlar farklı siyasi partilerden görüşleri olanlar tarafından tepki ile karşılandı.
Sadece AK Parti tabanına hitap etti ve diğer siyasi görüşleri kucaklayamadığını görüyoruz…
İlçe başkanı olduğu dönemden beri Karabağlar’da muhalefette olan bir partinin içle başkanı olarak siyasi açıklama yapmaması ise tam anlamıyla handikap…
O’nun yerine AK Partili meclis üyeleri daha fazla gündeme geliyor… Ben meclis üyelerinin yaptığı açıklamaların ilçe başkanlarının pasif kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
İlçe başkanı siyasi çıkışlar yapmazsa teşkilatlarını nasıl ayağa kaldıracak…
BUCA DA TEŞKİLATLA KAVGA EDEN İLÇE BAŞKANI
Daha önce meclis üyeliği yapan Buca İlçe Başkanı Mustafa Aslan göreve gelir gelmez meclis üyeleri ile bir birine girdi. Grup Başkanvekilliği seçiminde Ünal Ömür’ün seçilmesine karşı gelen Aslan’ın bu isteği meclis üyeleri tarafından kabul edilmedi.
AK Parti Buca İlçe Başkanlığı kurucularından ve Buca Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Ünal Ömür, Meclis Grup Başkanvekili seçildi.
Bu seçimlerden sonra AK Parti Buca İlçe Başkanı Mustafa Aslan ilk golünü yemiş oldu. Ve bu gelişmelerden sonra Başkan Aslan ”ben 8 meclis üyesini tanımıyorum” diyerek meclis üyeleri ile arasında yaşadığı sorunu teşkilatlarla paylaştığı iddia edildi.
Zaten bana da teşkilatlardan geldi bu bilgi…
Peki, dönelim referandum çalışmalarına ve alınan sonuçlara…
Referandum döneminde Buca’da çok fazla hareketlilik yoktu ve alınan sonuçta yapılan çalışmaları yeterli olmadığını ortaya koydu…
Ramazan ayı geldi. AK Parti’nin en etkili ve yoğun olarak çalıştığı bir ay İlçe Başkanı Mustafa Aslan’ın bir etkinliğinin olduğunu henüz görmedim.
Tek kare fotoğraf geldi o da milletvekili Atilla Kaya ile birlikte bir ev ziyareti… Bir de en fazla dillendirilen konu ise İlçe Başkanı Mustafa Aslan’ın “Binali bey bana söz verdi. Buca’da belediye başkan adayı benim” diyerek geziyormuş. Mustafa Aslan daha önce de aday adayı oldu fakat AK Parti bu görevi ona vermedi.
İlçe başkanı yeniden aday olacak gibi görünüyor, eğer o zamana kadar teşkilatlar içinde kendisine destek olacak kimse kalırsa olur… Ya da belediye başkanı olma hırsı ile etrafında teşkilat kalırsa…Buca’da durum vahim.. Bana anlatılanları acaba AK Parti İl Başkanlığı bilmiyor mu ya da onlara bu şikayetler gelmiyor mu'
Böyle sessiz kalınırsa Buca’da ne AK Parti kalacak ne de teşkilat benden söylemesi…
KONAK’TA MEDYATİK İLÇE BAŞKANI OLDU
Son olarak Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım…
Olaylı bir şekilde hiç kimsenin beklemediği bir dönem Konak’a ilçe başkanı olarak atandı…
O dönem vekil olan İlknur Denizli’nin Konak Belediye Başkan adayı olmadan önce rahat çalışabileceği bir ismin ilçe başkanı olması için önermişti. Yıldırım geldiği günden beri gazeteci kökenli olmasından dolayı medyayı en iyi kullanan ilçe başkanı…
Ama hepsi bu…
Medyadaki açıklamaları dışında başka yaptığı çok fazla bir icraatı yok… Eğer varsa sevgili başkanın bu köşemden bunu da yazmak isterim…
İlçe Başkanı Temel Yıldırım ile İl Başkanı Bülent Delican’ın ortak bir yönü var.
Bülent Delican “Aziz Kocaoğlu bir şey yapsa da ben açıklama yapsam” diye bekliyor. Temel Yıldırım ise, “Sema Pekdaş bir şey yapsa da ben açıklama yapsam” diye bekliyor…
Ancak medya açıklamaları açısından çok başarılı olduğunu söyleyemem… Çünkü ne zaman açıklama yapsa CHP İlçe Başkanı Şakir Başak daha etkili bir açıklama yapıyor. Bu nedenle yaptığı açıklamalar ile CHP’nin eline çok daha fazla koz verdiğini görüyorum.
Daha önce seçimlerden aylarca önce il başkanlığını ele aldığım köşe yazılarımda “bağıra bağıra teşkilatlar yok” diyordum. Referandum seçimlerinden sonra çıkan sonuçlarda ne kadar haklı olduğumu ortaya koydu… Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada teşkilatların değişeceğinin mesajını verirken, “teşkilatlarda metal yorgunluğu” var demişti. İzmir teşkilatlarında acil bir değişime ihtiyaç olduğu kesin…