Arkas ve Pagy'nin imar planı: Çeşme'yi yok etmeye çalışan bir skandal

Çeşme…

Güneşi, denizi, kumuyla ünlü bu tatil beldesi, şimdi de imar planı skandalıyla gündemde. Şu sıralar herkes merakla soruyor: “Acaba bu sefer kim, kimin cebini dolduracak?” İzmir merkezli vergi rekortmeni Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve kuzeni Günay Guy Pagy, Çeşme ve Büyükşehir Belediyeleri'ni bypass ederek böyle bir plan hazırlamayı nasıl başardılar?

Bravo!

Resmen “belediye kim, biz kim!”

Neyse ki, Çeşme ve Büyükşehir Belediyeleri, “Biz burada ne yapıyoruz, yerel yönetim yok mu?” diye bir itirazda bulunmak geri kalmadı.

Bir futbol maçında VAR'a itiraz etmeyen FIFA Hakemi gibi…

Hani, mahkemeden dönen eski imar planı dururken, “Bu ayrıştırıcı doğal sit alanında, ama hadi bakalım!” demek de cesaret ister!

Buraya eklemeden geçilemez…

Doğal sit alanı demek, biraz yeşil, bol güneş ve deniz demek değil mi?

Bu plan emsal 0,30'la beraberlik, miktarına göre yeşil alanı en aza indirmek için yarışa girdi.

Şimdi, biraz daha ayrıntılara inelim.

306 dönümlük alan 180 bin 323 metre otel olarak planlanmıştır. Yani bol bol yatak kapasitesi, günümüz Çeşmesi'ne helikopterle gelen için bir kapı.

Günübirlik tesisi, rekreasyon alanı…

Düşünün bir, sabah denize girip çıktıktan sonra otelde kahvaltı yapılıyor.

Ne muhteşem bir hayat değil mi?

Elbette, bu aşkın karşısında yeşil alanların pek de umurunda değil!

Tabiki, Çeşme Belediyesi'ne bakanlığa itiraz edecek.

Çünkü “Yaşasın demokratik sistemler!” demek gerekirken, biraz da “Bize bunu yapamazsınız” deme zamanı geldi. Dört parselin Arkas'a, beşinin ise kuzeni Günay Guy Pagy'ye ait olmak göz önünde bulundurulmak, bu sonuç içinde bir “aile desteği” durumu olduğu aşikar.

Sonuç olarak sevgili okurlar; Bu gelişmeler, Çeşme'nin yeşil korunması için yerel yönetimin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösteriyor. Sadece yeşili ve maviyi değil, halkın da sesinin duyulması gerekiyor. Belki bir gün, imar planı baştan aşağı “Yerel demokrasi, burada!” diye haykıracaktır. Ama o zamana dek, biz de atıştırmalıklar, güneş kremimizi sürüp, bu “büyük” im!

Soruyoruz: Lucien Arkas ve Günay Guy Pagy bu kadar acelesi neden?

Arazinin doğal sit alanı olduğunu bilerek, belediyeleri by-pass ederek bakanlığa koşmanın ardında nasıl bir hesap var?

Otel ve günübirlik tesislerle dolacak bu alanların kimlerin işine yarayacağını tahmin etmek zor değil.

Ama yeşil alanlar ve tarım alanları ne olacak?

İzmir’in ve Çeşme’nin ekolojik dengesi kimin umurunda?

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve Çeşme Belediyesi’nin bu plana karşı duruşu, halk adına verilen bir mücadeledir. Mahkeme kararlarını hiçe sayan, doğal sit alanlarını beton yığınlarına çevirmeye çalışan bu anlayış karşısında durmak herkesin görevi olmalı. Belediyelerimizin bu tavrını sonuna kadar destekliyoruz.

Çünkü şehirler, birkaç kişinin çıkarına göre değil, toplumun ihtiyaçlarına göre şekillenmelidir.

Sayın Arkas ve Sayın Pagy’ye bir tavsiye: Belki de bu toprakların tarihine adınızı “yeşili koruyan iş insanları” olarak yazdırmak daha iyi bir fikir olabilir. Bu beton aşkını bir kenara bırakıp, İzmir’in ve Çeşme’nin nefes almasını sağlayacak projelere imza atmayı düşünün.

Çünkü gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız şey beton binalar değil, yaşanabilir bir dünya olmalı.

Unutmayın: Çeşme’nin güzel rüzgarı bir gün sizin de vicdanınıza dokunabilir.