Aziz Amca Şemikler ağlıyor
Arabistan çöllerindeki kentlerde bile insanların birbiriyle buluşmasını ve araçların trafik akışını kolaylaştırmak için yükseltilmiş beton direkler üzerinde klimalı istasyonları ve makinistti olmayan otomatik metro sistemleri kurulmuşken, en mavi gökyüzünün şehri Karşıyaka’nın şirin beldesi Şemikler’in kuzeyinde ve güneyinde yaşayan halkın birbiriyle buluşmasını engelleyen İZBAN bariyerlerinin Berlin’deki “Utanç duvarı”ndan ne farkı va?
Çağımızın mucize ulaşım sistemi metrolar, dünyanın bir çok kentinde, ya yer altında ya da yükseltilmiş beton direkler üzerinde inşa edilirken, Şemikler güzergahında işin kolayına kaçılarak hemzemin üstünde inşa edilmiştir.
Yaklaşık yüz bin kişinin yaşadığı Atakent, Yalı, Dedebaşı, Fikri Altay ve Demirköprü mahallelerini, coşkun akan bir nehir gibi birbiriyle buluşturan güzelim Şemikler, ne yazık ki! İZBAN’IN beton bariyerleri ile ikiye bölünerek adeta ölüme terk edilmiştir.
Şemikler güzergahının iki yakasında oturan on binlerce insan karşı tarafa geçmek için yüzlerce metre uzaklıktaki yaya geçitleri kullanırken, keza buradaki araç sahipleri de bin metre-bin beş yüz metre uzaklıktaki alt ve üst geçitlere yönelmek zorundadır.
21.Yüzyılın modern, çağdaş kent estetiğine yakışmayan bu proje ile olağanüstü canlılığı ve hemşericilik kültürü yok edilen güzelim Şemikler, eski günlerinin özlemiyle ağlamaktadır.
Yapım aşamasında yöre halkının itirazlarına kulak verilerek bu proje yer altına veya yükseltilmiş beton direkler üstüne alınsaydı, Şemikler güzergahındaki beton bariyerler ve alt-üst geçitler için milyonlarca lira boş yere ödenmeyecekti.
Bu günkü şekliyle İZBAN projesi için halkın vergilerinden ödenen milyonlarca liraya yazık olmuştur. Çağın gelişmişliğine, modern şehircilik anlayışına yakışmayan ve bu bölgedeki halkının bir arada yaşama kültürünü yok eden bu projeyi kimsenin vicdanen savunması mümkün değildir.
Sözün özü:
“Sevgili Aziz amca; Şemikler gerçekten ağlıyor.”