Vay arkadaş!
Ekrem İmamoğlu’nun diploması üzerine öyle bir kriz yaratıldı ki sanırsınız adam üniversiteyi değil, Ay’a insan gönderen NASA ekibini dolandırmış!
İstanbul Üniversitesi’nin aldığı "iptal" kararı, siyasetin nasıl bir bataklığa saplandığını bize bir kez daha gösterdi. Gerekçeleri de şahane: "Yokluk" ve "açık hata."
Hayır, anlamıyorum…
Bu adam yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Seçildi, mazbata aldı, defalarca yargılandı, her türlü incelemeden geçti. Ama şimdi, birdenbire "diploması yokmuş!" Ne hikmetse, yerel seçimler yaklaşırken ve İmamoğlu’nun her geçen gün yükselen popülaritesi tavan yapmışken…
Kimse kusura bakmasın, ama bu karar siyasetin en derin dehlizlerinde hazırlanmış bir operasyon kokuyor!
Peki, bu operasyon sadece İmamoğlu ile mi sınırlı?
Kulislerde ortaya atılan iddialar CHP’ye yönelik ikinci bir "darbe" planı da kapıda bekliyor!
Ankara kulislerinden gelen iddialara bakılırsa, CHP’nin 2023 Kasım ayındaki kurultayının iptali ve partiye kayyum atanması için düğmeye basılmış. Yetmezmiş gibi, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve il başkanları dahil olmak üzere 20’den fazla isme siyasi yasak getirilmesi gündemde. Öyle ki; İstanbul, Rize, Erzurum, Ağrı ve Bursa il başkanları da bu yasak listesinin başında.
İşte "siyasi yasak" istenen o isimlerden bazıları:
Ali Mahir Başarır, Veli Ağbaba, Özgür Karabat, Burhanettin Bulut, Umut Akdoğan, Gökhan Zeybek, Baki Aydöner, Gamze Taşçıer, Murat Emir, Tekin Bingöl, Sezgin Tanrıkulu
Bunu bir "hukuk süreci" diye yutturmaya çalışacak olanlar varsa, hiç zahmet etmesin. Burada mesele, CHP’nin önünü kesmek. Burada mesele, Ekrem İmamoğlu’nun yolunu tıkamak… Burada mesele, 2028’e giden süreçte muhalefeti kökünden budamak!
Kendi parti içi kurultaylarını, delegelerinin seçimlerini bile "şaibeli" ilan edip, bu süreçleri iptal ettirmek… Ülke tarihine "siyasi mühendisliğin" en çarpıcı örneği olarak geçecek bir skandal!
Ama unuttulmamalıdır ki, Ekrem İmamoğlu’na bugüne kadar yapılan her darbe, onu biraz daha güçlendirdi. CHP’ye yönelik her baskı, seçmeni daha çok kenetledi.
Eğer bu süreç böyle devam ederse, emin olun "tarihi hatalar listesi"nin en üst sıralarına yazılacak! Sandık günü geldiğinde, millet bu operasyonların hesabını sandıkta sormayı çok iyi bilir.
Bakalım, Türkiye demokrasi tarihinde bir "kara leke" daha mı göreceğiz, yoksa bu halkın iradesi yine tüm oyunları bozacak mı?
Bekleyelim, görelim!