Türkiye’de siyaset sahnesi bazen bir tiyatro sahnesini andırıyor.
Peki, nereden geliyor bu ilham?
İşte tam da burada, CHP Kurultayı’nda bazı delegelere rüşvet verildiği iddiasını ortaya atan kişinin durumu devreye giriyor.
Adı Hatip Karaaslan...
Ama iddiaları bir arpa boyu yol alamıyor!
Şimdi gelin, karşımızdaki şahsiyeti biraz inceleyelim.
CHP’den kurultay delegesi oluyor.
Seçimde AK Parti adayını destekliyor.
Kurultay’da rüşvet alındı diyor.
Sonra “Ben İzmir delegelerini kast etmedim” diye mesaj atıyor.
Yani…
Bildiğiniz siyasi bukalemun!
Nereye tutunacağını bilemeyen, her sözüyle çelişen, bir gün öyle, bir gün böyle konuşan biri!
Peki, şimdi bu şahsın söyledikleri üzerinden CHP’ye operasyon çekmeye çalışıyorlar.
16 ay boyunca tek kelime etmeyen adam, bir sabah uyanıyor ve “Benim bir iddiam var” diyor!
Neden şimdi?
Neden o gün değil?
Neden seçimden hemen sonra değil?
Çünkü mesele, CHP’yi karalamak.
Çünkü mesele, isimleri kirletmek, şaibe yaratmak, kamuoyunu meşgul etmek.
Ne olmuş?
Efendim, CHP kurultayında bazı delegelerin oy tercihlerinin satın alındığı iddiası ortalığa saçılmış. Ama bir problem var: Oylama iki tur yapılıyor, ilk turda fark 18, ikinci turda 200 oy!
Yani...
Adamların elinde matematik de yok, mantık da!
Cemil Tugay diyor ki:
“Böylesine açık bir fark varken nasıl bir oy satın almadan bahsedebiliriz?”
“Kurultay delegeleri bir araya geldi, kimsenin oyunu satmadığını net bir şekilde söyledi.”
Yetmedi…
İddiaların sahibi adam bir de çıkıyor, “Ben İzmir il delegelerini kastetmedim” diye mesaj atıyor!
Hadi buyurun!
Peki o zaman, sen kime ne diyorsun?
Hangi rüşvetten bahsediyorsun?
CHP delegesi mi, AK Parti destekçisi mi?
Cemil Tugay bir de ne açıklıyor?
Meğer bu iddiayı atan kişi, Konak’ta CHP delegesi olduğu halde AK Parti adayını desteklemiş!
E yani…
Böyle bir figürden CHP’nin iyiliğini istemesini beklemek, Fenerbahçe tribünlerinden “Beşiktaş şampiyon olsun” tezahüratı beklemek gibi bir şey olur!
Cemil Tugay da zaten hukuki süreci başlatmış.
İftirayı atan kişiyle ilgili hem suç duyurusu yapılıyor hem de manevi tazminat davası açılıyor.
Sonuç: İzmir’e operasyon çekenlere geçit yok!
Bu iddiaların ortaya atıldığı yer belli.
Amaç belli.
Hedef belli.
Cemil Tugay’ın da dediği gibi, CHP’yi yıpratma çabaları var ama bunu İzmir üzerinden yapmak isteyenler hüsrana uğrayacak. Çünkü CHP delegeleri, bunların bildiği gibi değil!
Şimdi gelelim diğer iddiaya…
Siyasette her türlü iftirayı duydum.
Her türlü çarpıtmayı gördüm.
Ama bu kadar kötü yazılmış, bu kadar sakil, bu kadar mantıktan yoksun bir senaryoya ilk kez rastlıyorum!
Neymiş efendim?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP kurultayında oy satın alanların organizatörüymüş!
Gerçekten mi?
Bunu diyenler, hayatlarında Cemil Tugay’ı bir kez bile tanımamış olmalı.
Çünkü…
Cemil Tugay’ı tanıyan herkes bilir ki onun işinde gücünde bir belediye başkanı olduğunu…
Para pulla, kirli pazarlıklarla işi olmadığını…
Böyle oyunların içine girmeyeceğini…
Bunu bütün İzmir bilir.
İddianın kaynağı belli:
Ahlaksız bir iftira
Şunu net bir şekilde söyleyeyim:
Bu iddialar, çamur atmaktan başka bir şey değil.
Cemil Tugay’ın rüşvetle, parayla, satın almayla işinin olmayacağını herkes bilir.
Kaldı ki, İzmir gibi bir yerde, CHP delegeleri satılık mal mı ki böyle bir senaryo gerçek olsun?
Adamlar bunu da düşünmemiş.
Ortaya en uyduruk iddiayı atıp, herkesin inanmasını bekliyorlar.
Ama bu oyun İzmir’de tutmaz!
Çünkü İzmir her şeyi görür, her şeyi bilir.
Ve en önemlisi…
Böyle kriminal bir ismin ortaya attığı iddialarla Cemil Tugay’ı kimse kirli işlere bulaştırmaz.
POLİTİKA
Sayfa başına git