Siyaset, en çok da kriz anlarında belli eder kimlerin sahada gerçekten var olduğunu.
Bir belediye başkanı düşünün…
Etrafında yolsuzluk iddiaları dönüyor.
Yakın çevresiyle ilgili şaibeli konular ortaya atılıyor.
Halk soruyor, muhalefet soruyor, medya soruyor…
Ama o ne yapıyor?
Sessiz.
Çaresiz.
Yutkunuyor.
Evet, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay’dan bahsediyorum.
Ne bir açıklama var, ne bir net tavır.
Ne "Bu iddialar iftiradır!" diyebiliyor, ne de "Hemen soruşturma açtırıyorum!" diyebiliyor.
Bildiği tek şey: Susmak.
Ama işte siyasetin bir başka kuralı daha var:
Siz konuşmazsanız, başkaları konuşur!
Tam da bu noktada AK Parti Grup Başkanvekili Fırat Eroğlu devreye giriyor.
Ve işte fark burada başlıyor!
Fırat Eroğlu soruyor:
Belediyenin içine çöreklenen çıkar ilişkileri ne zaman açıklığa kavuşacak?
Bu iddiaların arkasındaki isimler neden korunuyor?
Halkın parasının nasıl harcandığını neden kimse açıklamıyor?
Sadece mecliste değil, halkın içinde de bunları gündeme getiriyor.
Ve herkesin düşündüğü o soruyu Başkan Kınay’ın yüzüne çarpıyor:
"Başkan, neden susuyorsunuz?"
Cevap? Yok.
Tepki? Hiç.
Açıklama? Sıfır.
Helil Kınay, siyasetin en kötü tuzağına düşmüş durumda.
Çünkü suskunluk, bazı durumlarda kabullenmek anlamına gelir.
Ve Fırat Eroğlu da bunu çok iyi biliyor.
Her defasında, her açıklamasında, her meclis konuşmasında, Karabağlar’daki çürümüşlüğü gözler önüne seriyor.
Başkan’ın sessizliğini, çaresizliğe çeviriyor.
Cevapsız kalan her sorusu, Eroğlu’nun hanesine zafer olarak yazılıyor.
Karabağlar’da artık bir gerçek var:
Helil Kınay sustukça, Fırat Eroğlu büyüyor!
Bir siyasetçi için en büyük çöküş, muhalefetin yönelttiği sorular karşısında yutkunmak zorunda kalmaktır.
Ve görünen o ki, Helil Kınay için durum tam da bu!
Karabağlar’da siyaset sahnesi çok net:
Bir tarafta soran, sorgulayan, hesap soran bir Fırat Eroğlu…
Diğer tarafta suskun, kaçan, geçiştiren bir Helil Kınay…
Ve halk, artık kimin güçlü olduğunu çok iyi biliyor.
Şimdi bir parantezde AK Parti Grup Başkan Vekili Fırat Eroğlu’na açalım…
Fırat Eroğlu…
Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay’ın karşısında yaptığı muhalefetle dikkat çeken, AK Parti'nin genç ve dinamik isimlerinden biri. Grup Başkanvekili sıfatıyla sadece konuşmuyor, gündem yaratıyor. Belediyenin icraatlarını didik didik ediyor, eksikleri ortaya çıkarıyor, "Burası Karabağlar, burası sahipsiz değil" mesajını net bir şekilde veriyor.
Şimdi şöyle bir sahne düşünelim:
Belediye Meclisi toplanmış. Helil Kınay, klasik ‘yapacağız, edeceğiz’ cümlelerini sıralıyor. O sırada Fırat Eroğlu, dosyaları açıyor, belgeleri koyuyor, sorularını peş peşe sıralıyor. Başkan Kınay’ın yüzünde hafif bir gerginlik, meclis üyeleri göz ucuyla birbirine bakıyor. Birisi ‘ne oluyoruz yahu’ diye fısıldıyor. İşte tam o anda Eroğlu, belediyenin çarpıcı bir açığını daha ortaya koyuyor.
Bunu defalarca yaptı.
Kınay’ın Karabağlar’ı yönetme biçimini sorguladı, "Belediyecilik böyle mi olur?" diye sordu, Karabağlar halkının sorunlarını gündeme getirdi. Trafik sorunundan altyapıya, kentsel dönüşümden sosyal yardımlara kadar her konuda adeta belediye yönetimini terletti.
Ve en önemlisi, ‘laf olsun diye muhalefet yapmıyor.’
Yani, klasik muhalefet anlayışında olduğu gibi ‘her şeye karşı çık, sonra unut’ kafasında değil. Konulara hâkim, belediyenin eksiklerini ortaya koyarken alternatif çözümler de sunuyor. Üstelik bunları yaparken abartıya kaçmıyor, konuyu sulandırmıyor, en sert eleştirileri bile bir sistem dahilinde yapıyor.
Bu yüzden Karabağlar’da kendini sadece AK Parti tabanına değil, CHP seçmenine de dinlettiriyor. Çünkü herkes şunu görüyor: Fırat Eroğlu sadece eleştirmek için eleştirmiyor, aynı zamanda yol da gösteriyor.
Bir düşünün…
İzmir’de muhalefet, genellikle ya çok sert çıkışlarla ya da tamamen pasif kalmakla eleştirilir. Ama Eroğlu, tam da bu ikisinin ortasında, dengeyi iyi sağlayarak etkili bir muhalefet figürü olarak öne çıkıyor.
Helil Kınay için durum ise pek iç açıcı değil.
Karabağlar’ı yönetirken hem kendi partisinden hem de muhalefetten baskı görüyor. AK Parti’nin genç ve çalışkan siyasetçileri ise özellikle Eroğlu önderliğinde Karabağlar Belediyesi’nin yönetim anlayışını her fırsatta sorguluyor.
Siyasette bazen bir kişi fark yaratır.
Ve görünen o ki, Karabağlar’da muhalefetin sesi artık çok daha gür çıkıyor.
Bakalım Fırat Eroğlu’nun bu yükselişi, önümüzdeki süreçte nasıl şekillenecek? İzmir’de sadece muhalefet yaparak değil, çözüm odaklı yaklaşımıyla da siyaset sahnesinde daha büyük roller üstlenebilir mi?
Bekleyip göreceğiz. Ama şunu söylemek mümkün:
Karabağlar’da işler artık eskisi gibi değil.