Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sınır kapısı!
Semra Kocabaş
YAZARLAR
5 Mart 2020 Perşembe

Sınır kapısı!

Bir baba, elinde bavul, bavulun içinde bir çocuk…

Bir eşya gibi oradan oraya taşınan çocuklar, neden bir ülkenin sınır kapısına doğru yolculuk yapıyorla? Bilmelerine imkân yok çünkü çocuklar savaşın ne olduğunu bilmeden, hatta öğrenemeden ölüyorlar…

Dünya utanıyor mu bu resimlerden merak ediyorum. İnsanlar utanıyor m? Sahile vuran çocuk cesetlerinden…

Yazmak ne kadar zor bir düşünsenize ‘Çocuk Cesedi’ üstelik cümlenin devamı şu; ‘Sahile vuran çocuk cesetleri’…

Ayıp, çok ayıp…

En kötüsü de ne biliyor musunu? Elimiz kolumuz bağlı, bu fotoğraflara bakarak, iç geçiriyoruz, kimimiz üç beş cümle kuruyor soysal medyada, hissettiğini kâğıda kaleme döküyor, işte hepi topu bu…

Vicdanlarımızı rahatlatıyoruz.

İki edebi cümle ile acımızı yansıtırken takipçilerimize aslında kafamızı yastığa koyarken, ‘eh işte bende elimden geleni yaptım, duyarlılık gösterdim’ psikolojisi ile rahat ve sıcacık yataklarımızda uyuyoruz…

Bende, benim yaptıklarımın karşılığı bu acımasız cümleler, merak etmeyin çuvaldızı önce kendime batırarak söylüyorum…

Kimin gidip elinden tutmuşluğum var, hangi çocuğu, azgın dalgalardan kurtarmışlığım va? Yok, maalesef sadece yazıyoruz-çiziyoruz… Bu bir resim değil arkadaşlar, bu bir can, bu sadece bir fotoğraf değil, yerde yatan minicik, masum bir beden, görmüyor musunuz'

Bu da lazım elbet ama ‘bu kadar duyarsız bir toplum olur mu yahu’ demekten de kendimi alamıyorum.

‘Ülkemde istemiyorum’ dediğim mültecilerin, sınırdaki hallerine içim parçalanıyor. ‘Erkeklere üzülmüyorum’ diyordum, ‘kadınlar ve çoluk çocuk içimi acıtıyor’ diyordum ki; bu bavulun içinde çocuğunu taşıyan adamı görene kadar.  / Bir çocuğun karşısında, ağlayan bir babayı görene kadar…

Off yaaa… Üzülecek yerimiz mi kaldı. Şehitlerimizden bahsetmiyorum bile şuan. Onlara girersem çıkamıyorum. Tamam, doğru ‘vatan sağ olsun da’ içinde o tertemiz pırıl pırıl gençlerimiz, aileleriyle mutlu olamıyorsa, vatan kan ağlıyorsa ve bunun adı aslında bir savaş bile değilse…

Susuyoruz tabi. Susmayıp ne halt edelim…

Savaş kötü bir şey. ‘Savaşta kazanlar oluyor mu’ başlıklı yazımda da bahsettiğim gibi, üstün körü bile olsa, kazananı olmuyor maalesef…

Aaa pardon, kazanları olmaz mı, büyük güçler, silah tüccarları… / Onlar sahile vurmuş küçük bir çocuğun cesedini göremeyecek kadar kör ve duyarsızlar…

Olan, hep ölene oluyor, ailelerine oluyor… Garibana oluyor velhasıl kelam, sözün özü de, sözün bittiği yerde, ölüm oluyor. Ölüm olan evde neyin ne kadar anlamı kalıyorsa işte geriye kalan hayatında o kadar anlamı kalıyor…

Yaşa yaşabilirsen…

Mülteci olmak zordur muhakkak. Ülkende savaş var, al çoluk çocuğunu kaç başka ülkelere, sınırlardan sınırlara koş. Vurulma derdin var, boğulma derdin var, yakalanırsan ülkene geri gönderilme derdin var…

Ne kalabildin, ne gidebildin. Ne ölebildin, ne yaşabildin… Toplamında bunun da adına hayat diyorlar… / Tel örgülerle örülmüş bir dünyada, belki de ölmek onlar için daha kolay…

Savaş kötü bir şey, kazanansa hiçbir zaman halklar olmuyor. Bir baba düşünün, elinde bavulu, içinde eşyası yok, kazakları-ayakkabıları yok o bavulun içinde. O bavulda bir baba evladını taşıyor. Anneler zaten söyleyecek sözüm, kuracak cümlem yok…

Per perişan ortalık... İnsanlık yerlerde sürünüyor bir de üstüne biber gazı sıkıyorlar. İnsanlıktan eser kalmasın da iyice ölsün diye…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası