Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hayal kırıklığı
Semra Kocabaş
YAZARLAR
31 Ocak 2020 Cuma

Hayal kırıklığı

Çocuk yaşlarımda okuduğum bir söz vardı. ‘Hayal kurmazsan, hayal kırıklığı yaşamazsın’…  Bu sözü çok sevdim ancak hayal kurmaktan da hiç vazgeçmedim. Şöyle ki; gerçekleşmesi çok mümkün görünmeyen hayaller için de vakit harcamadım. Reeli yani realiteyi seviyorum… / Duygular çok önemli fakat mantık her zaman (ne yazık ki) kazanıyor. / Olmayacak duaya ‘âmin’ denmiyor çünkü…

Bir psikanaliz yaptırmıştım yıllar önce, kendimi tanıyabilmek adına. Sonuç, her konu da mantığı ön plana koyuyor olmamdı. Doktor böyle söylemişti. Çok da şaşırmadım açıkçası çıkan sonuca. Oysa duygusalımdır… Ama dedim ya bir şey olmayacaksa, illa olsun diye, kalbim öyle istiyor diye, gereksiz bir çabaya girmem… / Ben olmayacak duaya âmin demem. Yani demezdim. Ama hayat bazen dedirtiyor. Olmayacak bir hayalim peşinden, en baba realistler bile gidebiliyor. Bende gittim. Ve olmadı. Kendimi doğrulamış oldum ama bu sonuç, yani yine haklı çıkmam beni hiç mutlu etmedi. Nede? Çünkü bu kez kaybetmeyi istiyordum. Duygular kazansın istiyordum da ondan…

Bu aralar kaybediyorum. / Kaybedenler kulübünün acemi üyesi gibiyim…

Ama hayat toplamında bu değil midi? Kazanmak, kaybetmek bizler için değil midi? İnsanın oğluyuz, insanın kızıyız, evladıyız nihayetinde… Her şey bizler için… / Peki, ‘bu kez nerede yanlış yaptım’ diyor insan. Oysa çok emindim. Peki, emin olduğum kendim miydim,  kendi duygularım mıydı yoks? Yoksa…

İnsan en çok kendi duygularından emin olabilir. Çünkü en iyi kendini bilir ve insanoğlu her şeyi kendi içinde olup biten gibi kabullenir. Oysa öyle değildir… / Ben bu kez kendime değil, kendimden bile çok ‘ona’ güvendim. Emindim çünkü. Emin olmak duygusu insanı kolay kolay yanıltmaz oysa… / Hayat sürprizlerle dolu, yanılgılarla dolu… / Ben bu yanılgıyı hiç sevmedim.

Hani olmayacak hayallerin peşinden gitmezdim ben. Neden bu kez gittim, üstelik ısrarla inanarak ve güvenerek. Kendimi aşarak…  / Sonucu böyle tahmin etme ihtimalim yoktu. ‘Dünya da ve yeryüzünde her şey olurdu ama bu olmazdı.’ Öylesine bir inanış içerisinde, bütün kaybettiklerimi geri kazanmak adına koştum, peşinden gittim.

An gelir insanın suratına, tam da içeriye girmek üzereyken, sert - gürültülü ve patırtılı bir şekilde, o kapı kapatılır. Şaşkınlıktan dile tutulur insanın. Kapının eşiğinde öylece kalakalır. Geriye gitmek ister gidemez, ileriye gitmek ister gidemez… / O suratına kapanan kapının, asla kapanmayacağını düşünürken, asla ve asla o kapıyı suratına kapatanın, o kapıyı onun suratına kapatmayacağından eminken… / Alt üst olur hayatı gözlerinin önünde birden…

Nereden biliyorsun, hayatın altının, üstünden daha iyi olmayacağını… (Şems-i Tebrizi)

İşte hayatınızın alt üst olduğu andır o an. Kımıldayamaz, taş kesilir kalırsınız. Kendimden size, sizden genele geçtim. Çünkü insanız ve doğamız bu. Yaşadıklarımız, olaylarımız, kişilerimiz farklı olabilir. Ama insanız nihayetinde ve tam da bunları hissederiz… / Hissederiz ama kendimize itiraf bile edemeyiz. Çok zordur çünkü… Bu hayal kırıklığının altından kalkabilmek çok zordur. Yıkılanların altında kaldık bir kere, nasıl çıkacağız tekrar gün yüzüne, bunu bilmek, bu yolu bulmak çok zordur.

İnsan kendine inanmayı bırakıp, başkasına bu kadar inanabilir m? Hadi diyelim inandı, şimdi yaşadığı bu hayal kırıklığının ardından, bir başkasına tekrar güvenebilir m? ‘Herkes yapardı ama o yapmazdı’ dediğin, sana herkes gibi davranıp, herkes gibi yaparsa, kime inanıp bu saatten sonra kime güvenebilirsin'

Bitti… / Belki de ve aslında ilk kez - bu kez bitti.

Bir olayın bitmesi için, kapıyı her iki tarafından birden kapatması gerekir. Bir kapı açık kaldığı sürece asla bitmez. Sen kapatırsın, karşı taraf bekler. Ya da karşı taraf kapatır sen beklersin, yine bitmez. Ama an gelir bütün kapılar kapanır, işte o an açık kapı kalmaz. Ve işte o zaman her şey biter… / Dünyan yıkılır. Dünyalar yıkılır. Ya altında kalırsın ya da ayağa kalkıp yeni bir dünya inşa etmek için uğraşır durursun.

Başa döndük mü tekrar… Geldik mi sözümüzün özüne; Hani neydi mottomuz, ‘Hayal kurmazsan, hayal kırıklığı yaşamazsın’… / Bu mudu? / Hayır değil. Her şeye rağmen hayal kurmaya ve inanmaya devam. / Yıkıntılarından altından sesleniyorum. Sesimi duyan var mı'

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası