CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Diyarbakır’da göreve yeni seçilen CHP İl Başkanı Müzaffer Sayın ve yeni il yönetimini ziyaret etti. Burada düzenlediği basın toplantısında konuşan Oran, Diyarbakır’ın 1930’lu yıllarda Türkiye’nin 3’üncü büyük sanayi şehri olduğunu hatırlatarak, bugün 67’nci sırada yeraldığını söyledi. Kürt sorunun kanayan bir yara olduğunu belirten Oran, iktidarın son 10 yıl içerisinde bölgede cezaevi inşa ettiğini söyledi.
’GÖRÜŞME NOTLARINI GELİN PARLAMENTODA TARTIŞALIM, KONUŞALIM’
İmralı’da BDP ve MİT görevlilerinin Öcalan ile yaptığı görüşme notlarının basında yer alması konusundaki görüşleri sorulan Oran, şunları söyledi:
"Üzüntü duyuyorum. Yaklaşık 2 yıldır maalesef Türkiye’nin en öncelikli konularını parlementoda tartışmıyoruz, konuşmuyoruz. Kürt ve terör sorunu Türkiye’nin en önemli en öncelikli konusu. Biz basından takip ediyoruz. Bu acı. Burada parlamentoyu, ana muhalefet partisini bilgilendirmesi gereken, bu konuda tartışması gereken, önerilerini alması gereken bir Başbakan ve hükümet var. Ama Başbakan bu konuları maalesef parlementoya getirmiyor. Bunu da doğru bulmuyoruz. Dolaysıyla sağlıklı bilgiye sahip değiliz. Sağlıklı bilgiye sahip olmak için de hükümete çağrıda bulunuyoruz. Gelin parlementoya oturalım, tartışalım diye. Basın ve kulis köşelerinden değil. Sorun hepimizin sorunu. Parlementoda tartışılması ve konuşulması gerekiyor. Gazete haberleri üzerine çok yorum yapmak istemiyorum. Bu konuyla ilgili partimizin bir anketi yok."
’CHP, SÜRECİN KARŞINDAYMIŞ GİBİ BİR ALGI VAR’
Oran, basın toplantısından sonra İl Başkanı Sayın ve diğer yöneticilerle birlikte ilk olarak DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti.
Samimi sohbet havasında başlayan görüşmede konuşan DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri bölgede yaşayan halkın, CHP’yi desteklediğini söyledi. Ebendinoğlu, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar bu bölgede coğrafyada yaşayan bu halk, CHP’yi hep destekledi. Öyleki hala çocuklarının ismini ’Karaoğlan’ koyan aileler var. Ancak, CHP’nin yanlış politikaları gerçekten CHP’yi bölgeden sildi. Bizleri rahatsız ediyor. Bölgede sadece 2 siyasi partinin değil, tüm partilerin burada kendini ifade etmesi ve destek görmesini istiyoruz. CHP’nin son yıllardaki siyasi tutumundan dolayı bölgede kaybolması doğru değil. CHP içerisindeki farklı açıklamalar, bölge hassasiyeti, sanki CHP, bu sürecin destekleyicisi değil de karşında duruyor gibi bir algı var. En son Muharrem İnce’nin açıklaması bile sürece katkı sunan bir açıklama değil. Onun için bu süreçte barış ve huzur dilinin kullanılmasını istiyoruz. CHP’nin içerisindeki dışarıya yansıyan bu rahatsızlık bu kanın durmasında, barış sürecinin istediğimiz noktaya gelmesinde, engel olarak görülmektedir. Sizlerin bölgeyi boş bırakmaması, vatandaşı bilgilendirmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu süreçte herkesin elini, vücudunu, taşın altına koyması gerekiyor. Çünkü kan akan bir bölgede siyaset yapılmaz, sağlığlık sorun çözülmez, sağlıklı ekonomi beklenmez. Bir fırsat yakalandığını düşünüyoruz, bunun pozitif bir noktaya çekilmesi gerekiyor. Çözüm süreci içerisinde siyasi partilerin bu süreç üzerinde hiçbir siyasi çıkar gözetmeksizin bu çözüme katkı sunmalı. Bölgenin beklentisi bu."
’ÜLKENİN HUZUR VE GÜVENİ İÇİN CHP’NİN TAVRI ÖNEMLİ’
Devam eden sürecin bütün siyasi partiler için bir sınav olduğunu savunan Ebedinoğlu, "Süreç, bütün partiler için bir sınav. Bu sınavdan başarı sağlanırsa, bu halk bu ülke elinin üstünde, hatta başının üstünde tutar. Bu süreçte siyasi kaygıların bir kenara bırakılarak, cesaretli adımların atılması gerekiyor" dedi.
Huzur ve güven, ülkenin birliği bütünlüğü adına CHP’nin duruşunun, tavrının çok önemli olduğunu söyleyen Ebedinoğlu, şöyle devam etti:
"Bu süreçte CHP’ye duyulan güvenin geri gelmesini temenni ediyoruz. Hükümet tek başına kalırsa herşeyi doğru yaptığını düşünür. Çözümün büyük bölümü Anayasa’da olduğunu sizler daha iyi bilirsiniz. Anayasa’da özellikle vatandaşlık tanımıyla ilgili kamuoyuna yansıtılan CHP’nin tutumunun pek pozitif olmadığı, özellikle çözümün de vatandaşlık sorununda olduğu bilinciyle sizden bilgi almak istiyoruz. Bu bizim için çok önemli. Anayasada eğer vatandaşlık tanımı değişmezse, Kürt sorunu ve çözüm sürecinin biteceğine biz inanmıyoruz. CHP’nin son yıllardaki siyaseti, bölge politikasına yetersiz kalması bizleri üzüyor, çözüm sürecini de maalesef uzatıyor."
ORAN: BARIŞ GELECEKSE BU DİYARBAKIR’DAN BAŞLAR
Diyarbakır’ın Türkiye’de, Doğu ve Güneydoğu’daki önemli bir kent olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da "Diyarbakır önemsediğimiz bir şehir. Doğu ve Güneydoğu’ya, eğer barış gelecekse, burada kardeşlik gelecekse, Diyarbakır’dan başlayacağına inanıyoruz. CHP olarak, ana muhalefet olarak bizim görevimiz şu anda uyarı, denetim, millet adına yanlış giden bir şey varsa uyarma ve düzeltme görevidir" dedi.
"Parlamentoda bir diyalog yok, çok büyük bir kopukluk var" dedikten sonra Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Oran, şunları söyledi:
"Kopukluk Başbakan’dan kaynaklanıyor. 180 derece dönen, ne zaman ne söyleyeceği belli olmayan bir başbakan var. CHP olarak yanlışlarımız olabilir, onlarla zaten yüzleşmeye hazırız. İşin özüne baktığımız zaman bir Başbakan var, 2 Erdoğan var. Bir böyle söyleyen Erdoğan, bir öyle söyleyen Erdoğan var. Bir Başbakan var, iki yüz var. İki yüzlülü bir politika var yani, dün öyle bugün böyle söylüyor. Erdoğan’ın ezeli ve ebedi başkan olmasını istiyorlar. Yok öyle şey, ezeli ebedi olarak halkın iktidarı var."
DESOB BAŞKANI, CHP’Lİ ORANIN KONUŞMASINI KESTİ
Oran’ın konuşması devam ederken sözünü kesen DESOB Başkanı Ebedinoğlu, ezan sesini hiç duymamış bir çoban ile ilgili bir fıkrayı anlatarak şöyle konuştu:
"Müsade ederseniz, lafınızı kestim. Eskiden kırsalda yaşayan bir koyun çobanı varmış. Hiç ezan sesi duymamış, köye inince ezan sesi duyuyor ve soruyor; ’Bu nedir'’ diye. ’Ezan sesi’ demişler. ’Bunun koyuna zararı var mı'’ diye soran çobana ’Yok’ demişler. Bunun üzerine çoban da ’O zaman sorun yok, tamam okusun’ demiş. Siyaseten Başbakan’ın ne yaptığı, bölge halkı için önemli değil. ’Kürt sorunun çözümü için Başbakan devlet başkanı mı olmak istiyo? Tek adam mı olmak istiyo? CHP bu ülkenin yıllarca başbakanı mı olmak istiyor'’ İnanın bunlar bölge halkının hiç umrunda değil. Bizim odaklandığımız tek nokta; Bu akan kan nasıl duraca? Bu barış nasıl sağlanaca? Biz oradayız. Vatandaşlık tanımı bizim için önemli, sizin tavrınız önemli. Çıkın halka, ülkeye Türkiye’ye, bölgeye ’Vatandaşlık hakkında CHP’nin tavrı budur’ deyin. Çünkü çözüm orada, biz buna odaklanmışız. 1924 anayasasını biliyoruz. Türkiye’nin bugüne kadar gelen sorunları bundan kaynaklanıyor. Bu anayasanın değişimi, vatandaşlık tanımı konusunda CHP’nin tavrı çok önemli."
Ebedinoğlu’nu dikkatle dinledikten sonra sözlerine devam eden CHP’li Oran, "Dediklerinize katılıyorum, yanlız bir konuda farklı düşünebilirim. Türkiye’nin Kürt sorununun, anayasadaki vatandaşlık tanımıyla çözülebilir olduğuna katılmıyorum" dedi.
Umut Oran, daha sonra sırasıyla, Mali Müşavirler Odası ve Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’ni ziyaret etti.
POLİTİKA
Sayfa başına git
