AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
"Bir kentin üç temel sorunu; “Çöp, Su ve Ulaşım” birer sorun olarak büyümeye devam ediyorsa; ortada “İşini yapamayan bir belediye” vardır!
Hele üzerine bir de “Çalışan hakları” sürekli kriz oluyorsa; durum daha da vahimdir! Kent içi trafiğinin tüm uzuvlarıyla felç oluşunu seyreden, verdiği sözlerin hiçbirini tutmayan CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e söylenecek tek söz vardır: İzmir’i yönetemiyorsunuz."
KASAPOĞLU: EMEKÇİLERİ HEDEF GÖSTERMEK EN KOLAYI
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, şu ifadeleri kullandı, ‘’İzmir, ne yazık ki ulaşımı tek bir grevle sekteye uğrayan bir şehir halini aldı. Anayasal haklarını kullanan emekçileri hedef göstermek en kolayı. Bu tablonun sorumlusu, ideolojik konfor alanından çıkmayan ve İzmir için hiçbir B planı olmayan sınıfta kalmış Belediyecilik anlayışıdır. Yazık! Çözeceğiz…’’
EYYÜP KADİR İNAN: "SÜRECİ YÖNETEMEDİLER"
Öte yandan AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, metro ve tramvayların kepenk indirmesiyle ilgili şunları söyledi:
"İzmir’de haftanın ilk gününe maalesef olumsuz bir hadiseyle başladık. Olumsuzluğun sıkıntısını en çok yaşayan taraf burada İzmirli hemşehrilerimizdir.
Sabahın ilk saatlerinde işyerlerine, arkadaşlarının yanına veya hastanelere gitmekte olan vatandaşlarımız toplu ulaşımı kullanmak için metro ve tramvay istasyonlarına gittiğinde büyük bir şok yaşadı. Burada bizim bir diğer hassasiyetimiz çalışanların haklarıdır. Maalesef İzmir Büyükşehir Belediyesi hem iş sözleşmesinin tarafı işçileri hem de hizmeti kullanacak olan hemşehrilerimizi mağdur etmiş bulunmaktadır.
İzmirlilerin yaşadığı bu mağduriyeti kabul etmemiz hiçbir şekilde mümkün değildir. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşayan İzmirlilerin her geçen gün yaşadığı olumsuzlukların artması artık son sınıra ulaşmıştır.
Yolcular metroyu kullanamayacaklarını metro istasyonuna ulaştığında öğrenmiştir. Bazı hemşehrilerimiz haberi dahi olmadan saatlerce tramvay istasyonunda bineceği tramvayı beklemiştir. İşin iletişim süreci de bu yönden sınıfta kalmıştır.
Süreci en yakından takip ediyoruz. Mağduriyeti yaşayanlar bizim ailelerimiz, arkadaşlarımız ve hemşehrilerimizdir. Konuyla ilgili İzmirliler, yaşadığı şehrin milletvekilleri olarak bizlere de geri dönüş sağlamaktadırlar. Biz de gerek işin uzlaşamama aşamasını gerek sahadaki yansımalarını doğrudan takip eder konumdayız.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, üzülerek söylüyorum ki ülkemizin en kötü yönetilen kurumlarından biridir. Bir aydır alakasız konularla ilgili basın açıklamaları düzenleyen Tunç Soyer eğer yaklaşan bu krizle ilgili çalışsaydı, İzmir bugün bu sıkıntıyı yaşıyor olmayacaktı.
Toplu ulaşım İzmir’in can damarıdır. Hali hazırda zaten ücretsiz aktarma uygulamasını kaldıran Soyer, İzmir’deki ulaşımın önündeki en büyük engeldir.
Körfez kirliliği, kötü koku sıkıntısı ve sivrisinek sorunuyla birlikte, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmirliler için sevdiği bu şehirde yaşamayı çekilmez hale getirmişti. Yaz ayları maalesef İzmirliler ve tatilini İzmir’de geçirmek için şehrimizi ziyaret edenler için çekilmez hale gelmiştir. CHP Belediyeciliği yaz aylarını İzmir’e zehir etmiştir. Bugün yaşananlardan sonra artık Tunç Soyer, kötü bir hatıra olarak İzmirlinin hafızasında yer alacaktır.
Biz artık bu şehrin milletvekilleri olarak sıkıntıları ve sorunları konuşmak istemiyoruz. Ancak maalesef CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi, beceriksizliği ve öngörüsüzlüğü nedeniyle bize bugün konuşacak başka bir konu bırakmamıştır.
Dileğim, taraflar arasındaki uzlaşının bir an evvel sağlanmasıdır. İzmirli hemşehrilerimizin bu sıkıntıyı yaşaması bizim için sadece üzücü ve endişe vericidir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına çağrım, İzmir’in yaşadığı sorunlara daha çok yoğunlaşmasıdır. Gündemini popülist söylemlerden çıkarıp İzmir’in gerçek sorunları ilgilenmesi bizim tavsiyemizdir."