POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Almanya'da, üye sayısı 35 bini ancak bulan Ahmediye Cemaati'nin Hessen eyaletinde kamu tüzel kişiliğinin kısa sürede tanınması şaşkınlıkla karşılandı. VIKZ ve İslamrat adlı kuruluşların 20 yıl önce tüzel kişilik başvurusunda bulunmasına...

Almanya'da, üye sayısı 35 bini ancak bulan Ahmediye Cemaati'nin Hessen eyaletinde kamu tüzel kişiliğinin kısa sürede tanınması şaşkınlıkla karşılandı. VIKZ ve İslamrat adlı kuruluşların 20 yıl önce tüzel kişilik başvurusunda bulunmasına rağmen hala kabul görmemesi karşısında Müslümanların çoğunluğunu temsil eden kuruluşlar tepki gösterdi.

Hizmetleriyle Almanya'daki Müslümanların çoğunluğunu 30 yıldan fazla bir süredir temsil eden DİTİB, IGMG, VIKZ gibi kuruluşlardan önce kamu tüzel kişiliği tanınan İslami cemaat Pakistan kökenli Ahmediye Cemaati oldu. Hessen'de kabul gören Ahmediye Cemaati böylelikle Almanya tarihinde Hıristiyan ve Yahudilerle eşit statüye kavuşan ilk Müslüman cemaat oldu. Ahmediye Cemaati'nin Almanya'daki Müslümanların çok az bir kısmını temsil etmesinin yanı sıra Müslümanların çoğunluğunun İslam anlayışından farklı çizgiye sahip olmasına rağmen bu statüyü elde etmesi ise tartışmaya yol açtı.

DİTİB, Islamrat-IGMG, VIKZ ve ZMD'nin ortak çatı kuruluşu olan Almanya Müslümanların Merkez Konseyi, Kadiyanilik koluna mensup olan Ahmediye Cemaati'nde Hz. Muhammed'in (s.a.s.) son peygamber olmadığı yönünde bir inancın yaygın olduğunu bildirdi. Almanya Müslümanların Merkez Konseyi ayrıca KRM'nin iki üyesi VIKZ ve Islamrat'ın 2000'li yıllardan önce tanınma için başvuru yaptığını ancak bugüne kadar sonuç alınamadığını hatırlattı.

VIKZ Diyalog Sorumlusu Erol Pürlü ise VIKZ'in Hessen'de 1994'te başvuru yaptığını söyleyerek kararı eleştirdi. Pürlü, “Daha önce de Aleviler dini cemaat olarak tanınmış, Sünni kesimden hiç kimse tanınmamıştı. Ahmediye'ye hem din dersi hakkı verilmesi hem cemaat olarak tanınması ve çok kısa bir zaman zarfında kamu tüzel kişilik hakkı verilmesi dikkat çekic.i” dedi. Pürlü, hiç kimsenin Ahmediye tanındı diye Müslümanların tanındığını iddia edemeyeceğini vurguladı.

DİTİB Sözcüsü Dr. Bekir Alboğa ise DİTİB'in tüzel kişilik için başvurmadığını, ancak başvuran kurumlara olumlu cevap verilmediğini söyledi. Hessen'de din dersi için DİTİB ve Ahmediye Cemaati'nin muhatap alındığını belirten Alboğa şöyle devam etti: “DİTİB önce dini cemaat statüsüne kavuşmak için dilekçe vermişti, tüzel kişilik adımını ikinci adım olarak planlamıştık. Biz de dilekçe vermeyi düşünüyoruz. Ahmediye Cemaati'nin Almanya'nın tamamında 35 bin mensubu var. Tanınması beni de şaşırttı.” Ahmediye Cemaati'nin Müslümanların çoğunluğuna göre sorunlu görüşleri olduğunu söyleyen Alboğa,“Kur'an'ı tercüme ederken ayetler ilave ediyorlar. Hz. İsa'nın reenkarnasyon yoluyla Ahmed Ghulam'da tecelli ettiğine inanıyorlar. Gördüğüm kadarıyla Batı dünyası Ahmediye ve Bahai hareketini destekliyor. Siyasi irade bu cemaati tanıdıktan sonra “Müslümanları tanıdık işte diyebilir” uyarısında bulundu.

DİTİB ÖNCELİKLE İSLAM DİN DERSİNE YOĞUNLAŞACAK

DİTİB Hessen Başkanı Fuat Kurt da Ahmediye Cemaati'nin bu kadar çabuk kabul görmesini şaşkınlıkla karşıladı. Kurt, “Normalde anayasa gereği başvuru yapan cemaatin kamusal çalışmalar yapması gerekiyor. Önemli hizmetler sunması lazım. Altyapımızı hazırladığınızda başvuracağımızı düşünüyorum ama yakın zamanda bu yönde bir girişim olmayacak.” dedi. Kurt, DİTİB Hessen'in öncelikle din dersini en iyi şekilde vermeye yoğunlaşacağını kaydetti. Ahmediye Cemaati'yle hiçbir birliktelikleri olmadığını söyleyen Kurt, “Hessen'de onlarda kendi anlayışlarına göre İslam din dersi vermeye hak kazandılar ama bizim ne İslam din dersi müfredatını hazırlarken ne de okullardaki uygulamada birlikteliğimiz yok.” ifadelerini kullandı.