Ege Postası
Geri

Akın Birdal'dan CHP'ye 'kaybettirme' yanıtı: Kazandırmak gibi bir görevimiz yok

DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Akın Birdal, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'kaybettirme' eleştirilerine yanıt verdi. Birdal açıklamasında, " Biz emekten, barıştan yana bir blok oluşturduk. DEM'de bu 35 yıllık yürüyüşün son halkası. Biz kimseye mecbur değiliz. Kazandırmak gibi bir görevimiz yok. Bizim barış için ortaklaşma derdimiz var. Kimseye eklenmek ya da desteklemek gibi zorunluluğumuz yok. Bugün Özgür Özel, demokrat olmaktan bahsediyor. Demokrat olmak herkesin kimliği ve diliyle kültürüyle ifade etmesini kanallarının açılmasını isteyen, onların da yaşam haklarını savunan bir anlayıştır. Anti-faşist olmaktır. Bölgede seçmenler taşınıyor. Bu yalnız DEM'in derdi mi olmalı? Herkesin seçme ve seçilme hakkı var. Seçimlerin güvenliği, serbestliği var. Bunları biraz kendilerine dert etseler. Bizimle yan yana görünmekten sorunları var. Masadan kalkan biz değildik onlardı" dedi.
Akın Birdal'dan CHP'ye 'kaybettirme' yanıtı:  Kazandırmak gibi bir görevimiz yok
Haberler / Yerel Politika
29 Şubat 2024 Perşembe 18:47
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEPOSTASI- DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Akın Birdal, TR35 TV'dde yayınlanan 10. Köy programına konuk oldu. Akın Birdal, Birol Soylu'nun sorularını yanıtladı.

"TARİHSEL BİR SORUMLULUK"

Adaylığına ilişkin açıklamalarda bulunan Akın Birdal, "14-28 Mayıs seçimlerinde DEM ve onun müttefikleri birlikte hareket ederek seçimlerin Türkiye'nin demokratikleşmesinin yeni bir halkası olacağı umuduyla kent uzlaşısı altında bir takım görüşmeler sürdürdü. CHP ile  bu görüşmeleri uzun bir süredir yapıyor. Kent uzlaşmasında bakışlarda farklılıklar oluştu. CHP kendi penceresinden bakarak parti merkezinden yaklaştı. Biz de biraz daha Türkiye penceresinden bakarak bir kenti o kentte yaşayanlarla birlikte yönetmek saikliyle birlikte yola çıktık. O kentte yaşayan emekçiler, kadınlar, gençler hatta göçmenlerle birlikte kolektif bir yönetim anlayışıyla çıktık ve bir anlaşmazlık oldu. Son güne kadar uzlaşma niyetiyle görüşmeler sürdü. Son başvuru günü uzlaşma olmayacağı belirtildi. Bana böyle bir öneri geldiği zaman kabul etmedim ancak bana uzlaşmanın olmadığı söylendiğinde, bir kaç gün süre istedim. Sonunda bir insan hakları savunucusu olarak bir tarhisel sorumluluk gereği saydım. Biz de eş başkanlık var. Kadın özgürlükçü, ekolojist ve demokratik bir yönetim anlayışını diğerlerinden farklı olarak algılıyoruz. İnsan hakları mücadelesi yolunda yol arkadaşım Türkan Hanım ile birlikte aday olduk" ifadelerine yer verdi. 

"KAZANDIRMAK GİBİ BİR GÖREVİMİZ YOK"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "DEM’de iktidara kaybettirme stratejimiz yok açıklamaları var, muhalefete kazandırmak gibi bir gayretleri yok. Kent uzlaşısı diye bir şey tarif ettiler. Ama birçok yerde de kent uzlaşısı yok deyip aday çıkardılar" ifadelerini değerlendiren Akın Birdal, "Bence eksik bir bilgi. Biz asıl uzlaşmadan yana olduk. Tunç Soyer'e destek verileceği bildirildi. Her nedense bu seçimlerde objektif davranılmadı. Yerel seçimlerde farklı kültürlerin kendisini ifade etmesini bir fırsat sayıyoruz. Emin olun bizim duyduğumuz kaygıyı kendileri duymadı. Biz 1 haftdır sahadayız çünkü kent uzlaşısını bekledik. Kürt siyasi hareketinin oluşması 35 yıllık. Biz emekten, barıştan yana bir blok oluşturduk. DEM'de bu 35 yıllık yürüyüşün son halkası. Biz kimseye mecbur değiliz. Kazandırmak gibi bir görevimiz yok. Bizim barış için ortaklaşma derdimiz var. Kimseye eklenmek ya da desteklemek gibi zorunluluğumuz yok. Bugün Özgür Özel, demorkat olmaktan bahsediyor. Demokrat olmak herkesin kimliği ve diliyle kültürüyle ifade etmesini kanallarının açılmasını isteyen, onların da yaşam haklarını savunan bir anlayıştır. Anti-faşist olmaktır. Bölgede seçmenler taşınıyor. Bu yalnız DEM'in derdi mi olmalı? Herkesin seçme ve seçilme hakkı var. Seçimlerin güvenliği, serbestliği var. Bunları biraz kendilerine dert etseler. Bizimle yan yana görünmekten sorunları var. Kemal Bey ile fotoğraf verilememişti. Özgür Bey değişim ve dönüşüm dedi ve karşılıklı ziyaretler oldu. Bu çok anlamıydı ve değer verdik. Ancak sonra o masadan kalkıldı ve fotoğraf vermek istenmedi. Masadan kalkan biz değildik onlardı. Biz bu bağlamda halkımıza, 'buyurun' dedik. Ben onlarca, yüzlerce telefon alıyorum, 'Bizi seçeneksiz bırakmadınız, gidip oy vereceğiz' dediler. Biz bir partiyiz müttefiklerimiz var ve yapılması gerekeni yapıyoruz" diye konuştu. 

"YAPAY ZEKANIN ZARARLARINI BİLİYORUZ"

 CHP'ye yapay zeka eleştirisi getiren Birdal, "Geçen pazar günü aday tanıtım toplantımız oldu. Yarından itibaren de seçim startımızı veriyoruz. İzmir'e neler vaad ettiğimizi anlatacağız. Sloganlarımız hazır. Biz vaatlerimizi kendi alanlarında çalışan arkadaşlarımızdan alıyoruz. TMMOB, insan hakları dernekleriyle, çevre ve kadın örgütleriyle iş birliği yapıyoruz. Sadece yapay zekayı değil insan zekasını da kullanıyoruz. Yapay zekanın zararlarını da biliyoruz " dedi. 

DEM'İN İZMİR'E VAATLERİ 

DEM'in belediyeciliğinden bahseden Birdal, "Halkçı, toplumcu bir belediyecilik anlayışımız var. Biz aldığımız raporlardan program çıkardık. Seçildikten sonra kentte yaşayanların özlem ve isteklerine birlikte karar vereceğiz. Nasıl bir İzmir'de yaşamak istiyorsa soracağız. İzmir'in dokusunu, tarihini ve kültürünü koruyacağız. Körfez 14 ilçenin kıyısından geçiyoruz. Körfezin zehirlenmesine ve betonlaşmasına izin vermeyeceğiz. Trafikten yakınıyoruz bu sebeple deniz ulaşımını arttıracağız. Deniz hepimizin denizi. Kültürel yaşamla ilgili projelerimiz var. Kardeşçe yaşayan kültürünü geliştireceğiz. Burada göçmenler yaşıyor. İnsan hakları penceresinden bakarız biz hayata. Herkes haklardan yararlanmalıdır. Onlara reva görülen trajedidir. Her canlının yaşam hakkından yola çıkarak onların sağlıklı yaşayabileceği bir İzmir yaratacağız. İnsanların açlığına, hayvanların açlığına ve toprağın açlığına son vereceğiz. Hale bakın bütün tarım girdileri dışarıdan geliyor. İnsanlar yoksullaştırıldı ve açlığa mahkum edildi. İnsan onuru rencide ediliyor. Anne babalar çocukların istediklerini alıp sofraya getiremiyor. Köy-koop geleceğini İzmir'de büyütecek ve merkezi örgütlenme umudunu buradan taşıyacağız. İzmir yine modern ve farklı bir kent olacak. İnsanlar sahillerden yaralanamıyor. Olanakları ölçüsünde karavan ve çadır alıyor. Bir çok yer karavan için olanak sağlamıyor. Biz karavan ve çadır kentleri kuracağız. Atıkları atılacak, suyunu taşıyacağız, jeneratörlerini kuracağız ve ucuz tatil yapma olanağı vereceğiz. Yaşlı ve yorgun insanların yalnızlığına yoldaşlık edeceğiz. Onların gereksinimleri karşılanacak. Bizim önceliğimiz insan." ifadelerine yer verdi. 

KADIN KENTİ İZMİR'DE ŞİDDET BİTECEK

İzmir'in bir kadın kenti olduğuna dikkat çeken Birdal, "8 yıldır İzmir'deyim. İnsan hakları alanında çalışıyorum. Şunu gördüm ki farklı olan kültürler bir arada yaşamayı içselleştirmiş. İzmir bir kadın kenti. Eşinden ayrılan kadınlar buraya geliyor. Burası demokratik bir kadın kenti. Dün 8 tane kadın öldürüldü. Bu ideolojik hegemonya çatışma, nefret, şiddet ve 6284'ten ve İstanbul Sözleşmesi'nden uzaklaşılması bunları cesaretlendiriyor. Eşinden ayrılan kadınların  burayı tercih etmesi güvenilir oluşundan. Biz bu kenti daha da güvenli hale getireceğiz. Nefret duygularına son verecek ve katliamları İzmir'de sonlandıracağız" diye konuştu. 

"DEM'İN YÜZÜ TÜRKİYE'DİR"

DEM Parti'nin sadece 'kürt' partisi olduğu iddialarının algıdan ibaret olduğunu aktaran Akın Birdal, "İktidar ve yandaş medyası algı politikaları yaratıyor. DEM eşit ve özgürce bir arada yaşamak istiyor. Kendi diliyle, kendi kültürüyle kendisini ifade etmek istiyor. Yeni anayasa hazırlanacaksa barışmalıyız. Bu anayasada herkes kendisini bulabilmeli. Kürtler, Aleviler, Süyaniler, Arapler 'benim anayasam' diyebilmeli. Dünya bizim vatanımızdır. İsteyen istediği yerde kendini ifade edebilmeli. DEM'in yüzü Türkiye'dir" ifadelerine yer verdi. 

"KAYYUMCULARIN ATANMASINI ÖNLEYECEĞİZ"

Kayyum atanmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Birdal, "Biz uluslararası barış, güvenlik ve insan haklarını koruma işini üstlenen kurumlara görevlerini hatırlatacağız. Burada da vicdan sahibi aydınlar, emek güçleri, meslek odaları, kadın örgütleriyle birlikte kayyuma itiraz edeceğiz. Görevini kötüye kullanan, hırsızlık yapan, yağmalayan kayyumcuların atanmasını önleyeceğiz" dedi. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası