İZMİR-Konak Belediyesi’nin düzenlediği ‘Avrupa’ya Bakmak’ adlı söyleşide İzmirliler Hukukçu, siyaset adamı ve usta kalem Mümtaz Soysal’la bir araya geldi. Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte seyirciler Mümtaz Soysal’ı alkışlarla karşıladı. Milletvekilliği döneminde Soysal’la birlikte Parlamentoda görev yapan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, devlet adamı kimliğine dikkat çekerek, “Her zaman aradığımız, özlediğimiz devlet adamı kimliğini içinde taşıyan yaşatan bir insan Mümtaz Hoca. Hem parlamentoda hem daha öncesi ve sonrasında da hocamız olarak her zaman ondan bir şeyler öğrendik. Ermeni tasarısı, Kıbrıs ve dışişlerindeki hemen her konudaki duruşunu hep hayranlıkla izledik” dedi.
Daha iyisi olabilir
Özellikle üniversite öğrencilerinin ilgi gösterdiği söyleşide Mümtaz Soysal da masada oturarak değil ayakta konuşacağını belirterek, “Ben ayakta ders vermeye alışığım” dedi. Soysal’ın Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir köşe yazısından yola çıkılarak hazırlanan ‘Avrupa’ya Bakmak’ adlı söyleşide deneyimli siyasetçi ve devlet adamı, “Avrupa’ya İzmir’den bakmak en doğrusu olacak. Dünyaya ve Avrupa’ya İzmir’den bakmak İzmir’in özellikleri göz önünde tutulduğu zaman pekala dünyanın da benimsemesi gereken bir yaklaşımdır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin her zaman Avrupa’ya daha yakın olmak istediğini söyleyen Mümtaz Soysal her şeyden önce Avrupa’ya bakıldığı zaman ne görüldüğünün iyi tahlil edilmesi gerektiğini ifade etti. Soysal, Avrupa konusunda sürekli bir beklenti içinde olmanın yapılabilecekleri de etkilediğini belirterek şunları söyledi:
“AB görüşmeleri sürüyor ama kaplumbağa hızında gidiyor. Avrupa’yla hep görüşülür, hep müzakere edilir. Tamam bunda zararlı bir şey yok. Ama kendimizi beğendirmek için yaptığımız şeylerin sonucunda kendimize yakıştıramadığımız, yarar sağlayamadığımız durumlara düşüyoruz. Daha iyisini başka türlü yapabilir miyiz, düşünmüyoruz.”
Sorun bitti, sorun çıkaranlar bitmedi
Toplumların sorunlarını çözerken dışarıdan müdahale edilmemesi gerektiğini savunan Soysal Kıbrıs örneğinden yola çıkarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bence Kıbrıs sorunu artık kalmamıştır. İki devlet var, sınırlar belli, yan yana yaşıyorlar. Artık başkalarının işe karışıp da illa sizi yapıştıracağız demesinin anlamı yok. Kıbrıs sorunu aşıldı ama sorun çıkaranlar aşılmadı. İnsanlar başkalarının buldukları çözümler için zorlanıyorlarsa bu zorlamayı daha fazla sürdürmenin anlamı yoktur. Nasıl bir devlet düzeni ortaya çıkmışsa kendi olanakları ve kurallarıyla, artık her sorun o topraklarda yaşayanların sorunudur ve kendi kendilerine çözebilirler.”