Adana’da borçları nedeniyle gelen haczin kaldırılması için gittiği avukatlık bürosunda iki kişiyi öldüren şahıs hakkında iki kez müebbet hapis istemiyle açılan dava görülmeye başlandı.
Cahidiye köyünde oturan 67 yaşındaki eski muhtar Hasan Sert ve 64 yaşındaki Mehmet Güder tarlalarının sınır kayması sonucu mahkemelik oldu. Güder, avukatı Nursel Ünal aracılığıyla taşınmazların üzerine haciz şerhi koydurttu. Hasan Sert de oğlu Ferit ve kendisinin borçları için tarlayı sattı ve bir miktar parayı aldı. Alıcı tarla üzerinde haciz tedbiri olduğunu görünce tarlayı almaktan vazgeçti.
Bunun üzerine Hasan Sert, haciz tedbirinin kaldırılıp tarlasını satabilmek için arkadaşı Selahattin Büyülü'yü aracı koydu. Taraflar haczin kaldırılması için 5 Nisanda avukat Nursel Ünal'ın bürosunda buluştu. Haczin hemen kaldırılmasını isteyen Sert, avukatın işlemlerin öğlenden önce yetişemeyeceği söylemesi üzerine sinirlenerek tabancasını çıkardı. Bu sırada tabancının tutukluk yapmasını fırsat bilen avukat Nursel Ünal ile avukatlık bürosunda çalışanlar kaçtı. Sert, ‘Ben öleceğime siz ölün’ diyerek önce alacaklısı Güder'e, ardından da peşinden gelerek 'Hasan ne yaptın'’ diye soran aracı Büyülü'ye ateş edip kaçtı. Büyülü olay yerinde ölürken Güder ise 20 gün sonra hastanede hayatını kaybetti.
Olaydan sonra Adliyeye giderek teslim olup tutuklanan katil zanlısı eski muhtar Hasan Sert, '2 kişiyi öldürmek' suçundan Adana 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 kez müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle hakim karşısına çıktı. Olayın görgü tanığı Veli Güder ile öldürülenlerin yakınlarının katıldığı duruşmada katil zanlısı Hasan Sert, oğlu ve kendisinin borçları yüzünden katil olduğunu söyledi. Borçlarını ödemek için alacaklısı ve aracı ile avukatın bürosuna gittiklerini belirten Sert, "Avukat hanımdan Ceyhan'daki tarla üzerindeki 'satılmaz' şerhinin kaldırılmasını istedim. Avukat da,'Ne laf anlamıyorsun, o tarla mahkemelik' dedi. Ben Ceyhan'daki tarladan bahsettiğimi söyleyince hakaret içeren sözler söyleyerek ayağa kalktı. O sırada Mehmet de bana doğru gelince beni döveceklerini düşünerek kendimi kaybettim. Tabancamla kime ne yaptığımı dahi hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde adliyenin yakınında bir işyerinde oturuyordum. Orada bulunanlar silahla yaralama olayından bahsedince bu olayı benim gerçekleştirdiğimi düşündüm ve adliyeye giderek teslim oldum." dedi.
Gözünün önünde 2 kişi öldürülen 49 yaşındaki Veli Güder, olay anını şöyle anlattı: "Hasan büroya girer girmez 'tarlamın üzerindeki haczi kaldırın, yoksa beni öldürecekler' dedi. Avukat da öğle tatilinin yakınlaştığını bu işin hemen olmayacağını söyledi, sanıktan sakin olmasını istedi. Ancak Hasan, 'Bir saatlik zamanım var beni öldürecekler' dedi. Ardından ölen ağabeyim 'Koçum otursana tamam yardımcı olacağız' demesine rağmen Hasan telaşlı ve öfkeli idi. O arada ağabeyim odadan dışarı çıkıp tekrar girince Hasan 'Ben öleceğime Mehmet ölsün' dedi ve cebinden bir tabanca çıkarttı. Avukat hanım odadan kaçtı. Hasan mekanizmayı çalıştırıp önce ağabeyime bir el sıktı, bunun üzerine Selahattin 'Hasan sen ne yaptın'' deyince bu kez Selahattin'e 2 el ateş etti. Ben aynı odada şok olmuştum. Hasan istese beni de rahatlıkla öldürebilirdi, ancak bana ateş etmedi, bürodan çıkıp gitti."
Ölenlerin yakınları sanığın cezalandırılmasını istedi. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
