Ege Postası
Geri

Başkan Karabağ: İzmir'de favori CHP'dir

Katıldığı bir televizyon programında gündemden düşmeyen Gezi Parkı eylemlerini ve “BayraklI’nın geleceği” olan kentsel dönüşüm projesini değerlendiren Belediye Başkanı Hasan Karabağ, partisine önemli mesajlar gönderdi. Yerel seçim öncesi örgütteki hareketli günleri yorumlayan ve olası aday adaylarına seslenen Karabağ, “Şöhret için aday olanlardan” değilim diyerek partiyi yıpratanları da eleştirdi.
Başkan Karabağ: İzmir'de favori CHP'dir
Haberler / Yerel Politika
22 Haziran 2013 Cumartesi 12:35
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ-Gündemden düşmeyen Gezi Parkı olaylarını masaya yatıran Başkan Hasan Karabağ, geçtiğimiz gün Kordon’da bulunan çadırların emniyet güçleri tarafından sökülmesine eleştiride bulunarak, “Bu olaylar Türk halkının ve özellikle 90 kuşağındaki gençliğin Cumhuriyet değerlerine, milli unsurlara nasıl sahip çıktığını bizlere gösterdi. Elbette münferit gelişmeler de yaşadık ancak, bizim onlarla işimiz yok. Çağdaş, şiddete sığınmadan, demokratik yollardan eylemde bulunan insanlara saygı duyuyoruz. Bu sürece kızmamak, gücenmemek lazım. Biz demokrasiden yana olan tarafız. Dünyada seçimle yönetime gelen diktatörler de mevcut. Demokrasi demek, sadece seçim demek değil. Bunun dışında birçok unsur da mevcut. Bu eylemler bizlere bu gerçeği çarpıcı şekilde gösterdi” dedi.

 “BÖYLE ÜLKE YÖNETİLMEZ”

“Bir kere lider vasfı taşıyan liderler halkı doğruya yönlendirirler” diyen Başkan  Karabağ, çarpıcı örnekler ile konuşmasına şöyle devam etti; “İyi lidere örnek, Peygamber’imiz Hz. Muhammed ve Atatürk’tür. Peygamber Efendi’miz insanlara doğru yolu göstermiştir. Aynı şekilde Atatürk, İstiklal Savaşı’nı başlatmış ve inandırdığı o toplumla kurtuluşu sağlamıştır. Dolayısı ile, “Taksim’deki Gezi Parkı’nı Kışla mı yapayım'” diyerek oylamaya sunmak isteyen Başbakan’ın tavrı doğru bir tavır değildir. Bu resmen, “Ey halkım ben yanlış yapmak istiyorum” demektir. Böyle bir halk oylaması veya referandum dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tavırla yapılmamıştır. Kimsenin bu yanlışı yapmaması gerekiyor. Sokaktaki en küçük azınlıkların bile fikri dikkate alınmalı ve hiç kimseyi küçümsenmemeli. Herkesin görüşüne, fikrine küçümsemeden yanıt vermek lazım. Aksi takdirde ülke yönetmek mümkün değildir” dedi.”

“TÜRKİYE BİR ORTADOĞU ÜLKESİ DEĞİLDİR”

Türkiye’nin bir Ortadoğu ülkesi olmadığını savunan Başkan Karabağ, “Türkiye, Kurtuluş Savaşı ve aydınlanma devrimi ile yüzünü batıya dönmüş bir ülkedir. Bunun kolay kolay yıkılamayacağını da gösteren en önemli şey bu son eylemlerdir. İnsanların da bu doğrultuda kendini yenilemesi lazım. Siyasetçinin de kendini yenilerek, değişime ve yeniliğe katkı koyması lazım. Toplumun tim değerleri siyasetçilerin eline teslim ediliyor. Siyasetçiler herkesten daha akıllı olması gereken kişilerdir. Akılsız insansan siyasetçi olmaz. Bu vasıflara sahip olduğuna inanan herkesin siyasete katılması için çağrıda bulunuyorum” diye konuştu.

“BU SEÇMENLE DEMOKRASİ OLMAZ”

12 Eylül darbesi sonrasında yeni bir seçmen kitlesi yaratıldığını savunan Başkan Hasan Karabağ, “İnsanlar yoksullaştı ve devlete avuç açar hale geldiler. Karşımızda böyle bire seçmen kitlesi var. 10 milyon yeşil kartlı insanımız var. Eşleri ile birlikte bu rakam 20 milyonluk bir seçmen kitlesine denk geliyor. Bu insanlar beslendiği kitleye oy veriyor. Bu yüzden demokratik yollarla seçmen yapısını değiştirmek mümkün değil. Ekonomik özgürlüğü olmayan seçmenin, siyasi olarak da özgürlük sahibi olduğu da söylenemez. Bu üretimsizlik ve umutsuzluk günümüzdeki tabloyu ortaya çıkartan en önemli etkenlerden birisidir. Başbakan’ın “Bize müdahale eden dış güçler” diye bahsettiği o güçler bizim bu halde olmamızı istiyor.  Acilen üreten bir ülke olmamız ve ülkeyi üretime döndürmemiz gerekiyor. Şeriat düzenine kadar hukuk ve demokrasi, ondan sonra da şeriat bu ülkede olmaz. Bu anlayışı silmemiz lazım. Burası İran, Malezya, ya da bir Ortadoğu ilkesi değil. Bu ülke Atatürk’ün emekleriyle ve kanla, canla, başla kurulmuş bir ülkedir. Bunu kimsenin değiştirmesi mümkün değildir. Atatürk’ün silinmesi mümkün değildir. Kimse boşuna uğraşmasın. Milli bayramları boşuna engellemeye uğraşmasınlar” dedi.

“BAYRAKLI’DA BİR MOZAİĞİ KUCAKLIYORUZ”

“Bayraklı’da yeşil önemlidir” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Karabağ,  “Biz halkın her kesimine eşit yaklaşarak siyaset yapıyoruz. Biz bu belediyeyi kurarken birçok dernekten insanları işe alarak yola koyulduk. Bayraklı’da 4 bin 500 işsize iş bularak İŞKUR gibi çalıştık. Bu ilçede yeşil alana büyük önem veriyoruz. 26 yeni park yaptık ve yaklaşık 80 bin metrekare yeşil alan kazandırmışız. Yeşile, çevreye saygılı bir şekilde hiç kimseyi ayırmadan yerel belediyecilik anlayışı benimsedik. Biz burada toplumun birçok farklı kesiminden oluşan bir mozaiği kucaklıyoruz. Biz bunu sahtekarca da yapmıyoruz. Halka içtenlikle yaklaşıyoruz. Bizim halkımız aptal değil, kimin ne peşinde koştuğunu gayet iyi biliyor. Kalbimizi, gönlümüzü insana açtık. İnsanı seven, bir şeyler yapmak isteyen, belediyecilik öğrenmek isteyen dönüp bize baksın” diyerek belediyecilik anlayışını örneklerle dile getirdi.

“GELSİNLER, YAPSINLAR, KAPIMIZ AÇIK”

Karabağ sıkça dile getirdiği, “Hükümet ve devlet burada benim ilçeme bir şey katmıyor” söylemini de yineleyerek, “burada hükümetin kendi kurumları işini yapsa bize o bile yeter. Kaymakamlık kendi binasını yapsın, emniyet kendi binasını yapsın, hastanesini yapsın, nüfus müdürlüğünü yapsın, seçim kurulunu yapsın. Kızılay’a bile ben yer verdim. Burada devletin yapması gerekenlere bile biz takviye oluyoruz. Dolayısı ile devletin buraya bir yapması söz konusu değil. Hastane binası bile programa alındı ancak yapılan bir şey yok. Bunlar yapılsın ki, dolayısı ile halk da hizmet görsün. Bugün, yarın önemli değil. Yeter ki gelsinler yapsınlar. Bizim kapımız halka hizmet isteyene her daim açık. İnsanlara hizmet etmek isteyeni yadırgamayız. Milli Emlak’la ortak sahip olduğumuz bir pazaryeri arazisi var, satacaklarını bahane ediyorlar ve dört senedir alamadım. Yani Milli Emlak bu pazaryerini ne yapacak çok merak ediyorum. Bırakın yatırımı, engellemesinler ona da razıyım” şeklinde konuştu.

“DÖNÜŞÜM İÇİN EN DOĞRU PROJEYİ SEÇTİK”

Bayraklı için en önemli noktalardan birisi olan ve ilçenin geleceğini çizecek kentsel dönüşüm projesi için de fikirlerini dile getiren Başkan Hasan Karabağ, “Dönüşüm için en doğru projeyi seçtiğimizi düşünüyorum. 5496 konut kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecek ve 8 bin konutluk bir çözüm önerisi getiriyoruz. Yeşil alan 4 katına çıkarılacak. Ulaşım aksları bölgeye göre yeniden düzenlenecek. Şimdi vatandaşla uzlaşma safhasına geçeceğiz. Herkesin elindeki evinin değeri, tespiti önüne konacak. Kimse bu noktada zarara uğramayacak ve mağdur olmayacak ve vatandaşımız karlı çıkacak. bizim Büyükşehir ile birlikte öncelikli hedefimiz, buradaki insanların başka yere gitmemesi. Kat karşılığı sistem sayesinde insanlar daha değerleri konutlara sahip olacak. Dönüşüm çalışmaları sürecinde vatandaşların iskanları ya da kiraları da yine Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak. Buradaki rantı doğru dağıtmak önemli. Vatandaşa defalarca evlerini satmamaları konusunda çağrı yapmıştık. Çantacılara karşı uyarılarda bulunduk. Biz burada halkın sosyal, ekonomik ve kültürel sıkıntılarını gidermeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşümde süreci uzlaşı aşaması belirleyecek. Ancak halkımızın yüzde 80’den fazlası buna sıcak bakıyor. Muhalif sesler duyulabilir. Ama halkımız bunlara itibar etmesin. Dönüşümün belediyeler tarafından yapılması yasal olandır ve halkın da lehinedir. Bayraklı’da başlayan dönüşüm projesinin tüm İzmir’e örnek olmasını da temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.

YEREL SEÇİM YORUMU: HALK İSTERSE BURADAYIM

Başkan Karabağ önemli bir süreç olan kentsel dönüşüm projesinin sağlıklı şekilde tamamlanabilmesi için görevine devam etmek istediğini kaydederek, “Kentsel dönüşümün projesinin bittiğini, yeni belediye binasının yükseldiğini görmek isterim. Ama halkım isterse. İstemezlerse, kendi kabuğumuza çekiliriz. Hasan Karabağ belediye başkanı olarak doğmadı. Göreve geldiğimiz günden bu yana kendimizi gösterdik. Aynı tempoda çalışarak, halkla iç içeyiz. Her ne kadar büyükşehir yasası ile ilçe belediyeleri kuşa çevrilmiş olsa da, olanaklarımızı zorlayarak Bayraklı’ya kendi ölçeğimizde yatırım yapmaya, doğru olanı yapmaya devam ediyoruz. Yeni tesisler yapıyoruz, yapmaya da devam ediyoruz. Bayraklı’yı anlatmakla bitmez. Yeni gelin evi gibiyiz. Yeni kurulan ve her gün eksikleri olan bir belediyeyiz. Biz elimizden geleni yaparak halkımızın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz. Bayraklı Belediyesi çalışıyor. Eldeki olanakları en doğru şekli ile kullanarak ilçeyi daha güzel günlere taşımak için çalışıyoruz. İnsana dair her şeyi yapıyoruz” dedi.

“İŞTE İSTANBUL, İŞTE İZMİR”

Bayraklı için yapılan çalışmaların ilçenin ekonomik ve sosyal geleceğine de büyük katkısı olduğunu savunan Karabağ, “Yeni bir kentlilik gelişmeli ve sosyolojik değişim de yaşanmalıdır. İlçemizde ülkenin her yerinden göç ederek gelmiş vatandaşlarımız var. Bu birlikteliği bozmadan, barış içerisinde bir hayata devam etmeliyiz. İzmir’de maalesef İzmirlilik bilincini zaman içersinde öteledik. Herkesin aklı geldiği yerde. Memleketlerimizi yanımızda getiremeyiz. Geleneklerimizi burada yaşatalım ama İzmirli olarak. İzmir ekonomisine destek verelim. Milletvekilleri İzmir milletvekili olduklarını unutmasınlar. İzmir’de yılların ihmali olan bir tablo var. Parlamenterlerin bu konuda adım atarak gerekeni yapması gerekiyor. İzmir ülkemizin batıya açılan yüzüdür” dedi ve “Megaköy İzmir” söylemlerine şöyle cevap verdi; “İstanbul ve İzmir. Ortada iki farklı siyasi anlayış söz konusu. İstanbul’da ne old? İstanbul’da bir park yok ediliyordu, ortalık yağa kalktı. İstanbul yaşanılmaz bir kent halini aldı. Kentin merkezindeki yeşil alanlar ranta kurban edildi. Bunları ranta teslim edip, kentin dışında milyonlarca ağaç diktiğini söylemek doğru bir anlayış değildir. İzmirli yerel yöneticiler, her geldikleri dönemde yeşil alanı çoğaltmıştır. O yüzden kimse İzmir’e haksızlık etmesin. İzmir’in kendi yağı ile kavrulan bir Büyükşehir Belediyesi var. Kendi borçlarını ödeyen ve onca yatırımın altına imza atan bir belediye. İzmir böyle devam etsin. Betonlaşmasın, ranta teslim edilmesin. İstanbul gibi yaşanılmaz bir şehir olmasın. Biz İzmir’in yeşili fazla, betonu az bir kent olarak kalmasını istiyoruz.”

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOK ŞANSLI”

Hasan Karabağ, Başkan Aziz Kocaoğlu ile uyum içinde çalıştıklarını kaydederek, “Bayraklı ilçesine dönük yapılan anketlerin sonuçlarında halk arasında ortaya çıkan memnuniyetsizliğin geneli Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hizmetlerle ilgili. Ben bunları Büyükşehir Belediye Başkan’ımızla da paylaştım. Bunları dikkate alıyor da. Neden başarısız olmak istesin k? Büyükşehir devasa b,ir kurum. Farklı bir siyasi kadro. Bizim anladığımız manada, sosyal demokratlara sahip. Bu bulması zor olan bir değerdir. Artık böyle bürokratlar bulmak da zorlaşıyor. Büyükşehir bu açıdan oldukça şanslı” diye konuştu.

“ADAY BOL OLSUN”

Yerel seçimlere sayılı zaman kala artan aday adaylarına ve ilçe belediye başkanlığı için taliplere de değinen Karabağ, “Bayraklı’da ne çok aday çıkarsa, benim partim de mutlu olur. Çünkü biz CHP’yi bir daha seçim alabilecek hale getirmişiz deriz. Yoksa kimse bir daha aday olmak istemez. Dolayısı ile dileriz ki, aday adayımız bol olsun. Ama çarşı pazara çıkınca ben adayım demesinler.daha adaylık yok. Bu bolluk beni etkilemez, sonuçta demokratik bir yarıştır. Yarış nezaket kuralları içerisinde oldukça önemli değil. 4 dönem, 3 dönem başkanlık yapan başkanlarımız var. Demek ki halk da ondan memnun. Alışkanlıklarımızdan kolay kolay vazgeçen insanlar da değiliz. Memnun kaldığımız takdirde çalıştığımız insanı değiştirmeyiz. Uzun süreli belediye başkanlığı yıpratıcıdır. Heyecan yitirilebilir. Heyecanını kaybeden bu işi kendi bırakmalıdır” ifadelerini kullandı.

“ÖN SEÇİM PARTİYİ YIPRATIR”

Karabağ seçim süreci öncesinde sıkça tartışılan ve parti içerisinde de farklı görüşlerle karşılanan ön seçim ile ilgili olarak, “Bazı yerlerde olabilir. Ama kötü yanları da olabilir. Çünkü ön seçim içe dönük enerjinin harcandığı bir yerdir. Bizim partimizde de kıran kırana olur, yıpratıcıdır. Genel Merkez’in takdiridir. Ama ön seçim yapılacak yerler de iyi analiz edilmelidir. Bünyemize farklı partilerden katılan isimlerin de kafasının orada, gövdesinin burada olmaması lazım. İlçe ilçe bu durumun değerlendirilmesinde fayda var. Çünkü her ilçenin kendi kuralları vardır. Bir kere mevcut belediye başkanları çok büyük bir hatası yoksa değiştirilmemelidir. Bunu ben belediye başkanı olarak değil, genel merkezden biriymiş gibi söylüyorum. İlçenin özelliğine göre ön seçim ve ya atama belirlenmeli” şeklinde yorumda bulundu.

“ŞÖHRET İÇİN ADAY OLANLARDAN DEĞİLİM”

Başkan Karabağ, AK Parti’nin Bayraklı’da ve ülke genelinde oy potansiyelinin azaldığına ve ümitsiz bir döneme girdiğini belirterek, “Artık ben onlara oy verenlerin bile iki kere düşüneceğini ve bu son gelişmeler neticesinde eski başarılarını yakalayamayacaklarını düşünüyorum. İzmirli seçmenler, ülke meselesi yaptığı için, bence İzmir’de AK Parti’nin bir şansı yok. İzmir’de favori yine CHP’dir” diyerek yerel seçim öncesinde olası tabloyu değerlendirdi. Karabağ, ayrıca yerel seçim hedefini yineleyerek, “Ben aday olursam, yüzde 50’nin üzerine çıkarız. Oran vermek ya da iddialı bir noktaya taşımak istemiyorum ama, halktan aldığım elektrik ve kontağımız oldukça sıcak. Bunun yanında bize oy vermeyenlerin de tepkisi olumlu. Bayraklı halkı ile bir ağabey-evlat, bir ağabey- kardeş ilişkisi içerisindeyiz. Siyaset halka rağmen yapılmaz. Halk seni istemiyorsa bu iş olmaz. Halka inatlaşarak değil, sevildiğiniz takdirde bir noktaya gelirsiniz. Herkesin bir aday olma kredisi vardır. Ve bu krediyi doğru kullanmak gerekir. Bunu gördüğünüz yerde aday olmanız gerekir. Seçilemeyeceğim yere aday olmak bana uygun bir şey değildir. Şöhret olmak adına adayım diye çıkanlardan değilim” şeklinde açıklamada bulundu.

“İSTİFA EDİP ADAY OLMAK YANLIŞ”

CHP İl Başkanı Ali Engin’in olası adaylığı ve dolayısı ile sıkça konuşulan istifası hakkında da yorum yapan Başkan Karabağ, “Adaylık için il ya da ilçelerin boşaltılması ciddi bir zafiyet yaratıyor. Bunu uzun siyaset hayatım boyunca defalarca gördüm. Elbette herkesin adaylık yarışında görev alma hakkı vardır. Ancak, “Önce ilçe başkanı olayım da, ardından yerel seçimlerde belediye başkan adayı olayım” demek doğru değildir. Bu olay partiye zarar verir. Aslında bunu bir kritere oturtmak lazım. Bunu baştan şart koşmak gerek” dedi.

“ARTIK MAKAS DA KALMADI”

Karabağ son olarak, “AK Parti ile CHP arasındaki makas kapanıyor” söylemine de değinerek, “Artık makasın kapandığı yok, makas iyice açıldı. Hatta makas filan kalmadı. Biz daha çok çalışmalıyız. CHP’li belediyeler olarak zamanı iyi değerlendirmeliyiz. Takdiri de halka bırakmalıyız. İzmirli seçmen, Türkiye’de örneği olmayan bir seçmendir. Liberal merkez seçmeni bile, Türkiye’ye bakıp oy veriyor. İzmir’i bu noktada ayrı bir noktaya koymak gerekiyor” diyerek seçmene mesaj gönderdi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası