ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ-Ulaşım alanında yatırımlarına devam eden İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent içi ulaşım filosuna 80 adet yeni otobüs daha kattı. İZULAŞ tarafından satın alınan alçak tabanlı, engelli rampalı ve klimalı 80 adet solo otobüs törenle hizmete girdi. Bornova’daki İZULAŞ garajında düzenlenen törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yanı sıra, CHP İzmir Milletvekilleri Hülya Güven, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, CHP il ve ilçe yöneticileri, ilçe belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri, Büyükşehir Belediyesi’nde görevli bürokratlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.
“GEZİ’NİN GETİRDİĞİ KURALLAR…” Törende söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ulaşım alanında yapılan yatırımlara ve kent içi ulaşımda gelinen noktaya değinerek, sözü çok tartışılan Gezi parkı Olaylarına getirdi ve şunları kaydetti, “Gezi olarak simgeleşen konu ilk defa tanıştığımız bir olayla, bir eylemle karşı karşıya kaldık. Tüm vatandaşlarımız, basın mensupları, politikacılar, duyarlı tüm insanlarımız bu olayı yorumlamaya çalıştı. İlk günlerde çok çeşitli yorumlar da oldu. Tabii iş rayına oturup, “Bu Gezi olayını başlatan insanlar ki? Bunlar ne istiyorla? Bunların heveslendiklerini, yürümek istedikleri yer nedir'” gibi soğuk kanlı olarak olaylara baktığımızda, bir şeylerin dünyada değiştiğinin, bundan sonra özellikle siyasilerin Gezi gibi olayların koyduğu kuralları çiğneyerek iş yapamayacaklarını, kentleri ve ülkeleri yönetemeyecekleri ortaya çıktı.”
BAŞBAKAN’A SESLENDİ: KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRME
Herkesi olayları siyaset çerçevesinde ve ulusal boyutta sorgulamaya davet eden Başkan Kocaoğlu, “Bu nedi? Tarım toplumunda dini duygular ile siyaset yapılıyordu. Devlete ve kapitalizme geçişte millet ön plana çıktı. Millet üstyapısı ile siyaset yapıldı, yönetildi. Din de bu siyasette zaman zaman alevlendi. Milliyetçilik de mutlaka her zaman olacaktır. Ama bugün bunun dışında Gezi bize şunu öğretti, Bu çocuklar siyaset mi yapmak istiyorla? Hayır. Bu çocuklar ekonomik bir kavga mı veriyorla? Hayır. Çoğu eğitimli çocuklar. Peki, ne istiyorla? Özgür olmak istiyorlar. Özgür yaşamak istiyorlar. Yaşamına müdahale edilmesin istiyorlar. İnsan hakları istiyorlar. Hukuk devletinin gelişmesini ve demokrasinin gelişmesini istiyorlar. Ve “Bizi ötekileştirme” diyorlar. Bizi inancımızla, mezhebimizle, etnik kökenimizle, veya herhangi bir gruplamayla bizi ötekileştirme diyorlar. “Bu ötekileştirerek, karşısında dövülecek bir düşman yaratarak siyaset yapmayın ey siyasiler” diyorlar. “Bizi ötekileştirme, biz bu toprakta kimseye düşman değiliz. Biz bu toprakta herkesi seviyoruz” diyorlar. Yaşam hakkına müdahale edilmesini istemiyorlar.
“ARTIK ÜLKE SİYASETİNE YÖN VERİYORUZ”
Kocaoğlu, sözlerinin devamında eylemleri başlatan gençliğe seslenerek, “Bugün ve bugünden sonra bütün siyasiler ötekileştirerek, birilerini birilerine düşman ilan ederek, hedef göstererek siyaset yapmak fikrini bırakacak. Gezi bunu bitirmiştir. Biz zaten bu saydıklarımızı yok sayarak Diyarbakır’a gittik. Temel doğru olarak kabul ettiğimiz bir çok etkinliğe hiç kimseyi ayırmadan, sadece hizmette değil, belediyenin olanaklarının kullanılmasında da herkese aynı pencereden eşit ve ötekileştirmeden yaklaştık. Bugün bu yaptığımız uygulamalar Türkiye’nin merkezine oturdu. Türkiye’nin siyasetini belirliyor. Bizde, kavga, dövüş hedef göstertmek, ötekileştirmek yok. Hepimiz insanız. Herkes herkesin hakkını hukukunu, kendi hakkı hukuku gibi koruyacak. Özgürlüğü ve demokrasiyi savunacağız.Ama ötekileştirerek siyaset yapanların karşısında da dimdik duracağız. Gezi olaylarından çıkarttığım mesaj budur. Provokatörlerden dolayı istemediğimiz bazı olaylar oldu. Ama esas bu olayı başlatan, nereye gideceğini çok iyi bilen ve yarın ülkeyi bizden iyi yöneteceğine inandığım çocuklar bu olayı yaptı. Bizim çocuklarımız, bizim yapamadıklarımızı bize yaşattı. Onları kutluyoruz. Bizden ileri olmalarından dolayı onlarla iftihar ediyorum. Onların yöneteceği ülkede daha mutlu, daha özgür, daha huzurlu yaşayacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
“HEMŞERİLERİMİZ UYANIK OLSUN”
Başkan Kocaoğlu, dün gündeme gelen soruşturma ile ilgili olarak da, “Seçim sürecine girildi. Mermerin üstünden su akarsa mermere bir şey olmaz. Ama yukarından damlarsa mermer delinir. Bizim rakiplerimiz hiç aslı astarı olmayan konuları gündeme getirip bizi taşlamaya çalışıyorlar. Ve iz bırakacaklarını sanıyorlar. Burada arkadaşlarımızın, hemşerilerimizin uyanık olması gerekiyor. Ben bu arkadaşlarımızla 9 senedir “dedim dedi”lere girmeden çalıştım, bundan sonra da girmeyeceğiz” sözleri ile açıklamada bulundu.
“AMAÇ SUYU BULANDIRMAK”
Kocaoğlu sözlerinin sonunda, yazılı basında çıkan “Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır’ı istemiyor, yenine CHP İlçe Başkanı Enver Dündar’a destek veriyor” iddialarına ise, “Büyükşehir Belediye Başkanı “Şu belediye başkanını istemiyor diye haberler çıktı. Artık dedikodunun adı duyum oldu. Herkes kafasına göre o duyumlar çerçevesinde bir senaryo uyduruyor. Ben belediye başkanıyım. Milletvekili, belediye başkanı seçen makam değilim. Büyükşehir’in böyle bir yetkisi de yok. Bunu sağır sultan bile bilir. Seçim arifesinde herhangi bir genel merkezin kapısından geçen adam dahi atamaya kimin karar verdiğini hepimizden iyi bilir. Bunu yazan arkadaşlar da biliyor. Ama suyu bulandırmak gibi bir amaç güdüyorlar” diyerek cevap verdi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
