Tüm Bel-Sen 1 No'lu Şube tarafınan yapılan yazılı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimden sonra üniversitelerden belediyelere kadar tüm kamu kurumlarında adeta bir cadı avı başlatıldığı, darbenin fırsata çevrilererek emekçilerin iş güvencesi dâhil tüm hukuki haklarının gasp edildiği, sorgusuz sualsiz görevden almaların yaşandığı, hukukun en temel ilkelerinden masumiyet karinesinin görmezden gelindiği belirtildi.
Her gün bir başka kamu kurumunda gerçekleşen fişlemeye yönelik anketlerden bir yenisinin İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kurumları İZSU ve ESHOT'ta yaşandığını belirten Tüm Bel Sen 1 No'lu Şube yönetimi söz konusu ankette, personele FETÖ/PDY bağlantılı olduğu iddia edilen sağlık ve eğitim-öğretim kuruluşları, öğrenci yurtları, vakıf ve dernekler, sendikalar, bankalar ve yüksek öğretim kuruluşları bir tablo halinde sunularak eş ve çocukları dahil bunlarla bağlantılarının bulunup bulunmadığı sorulduğuna dikkat çekti. Sendika yönetimi yaptığı açıklamada "Ayrıca ankette sosyal medya hesaplarından darbe lehine paylaşım yapılıp yapılmadığı da sorulmuştur. OHAL uygulamaları kapsamında gerçekleştirildiği belirtilen bu anketin kamu emekçilerine yönelik bir fişleme çalışması olduğu açıktır. Masumiyet karinesinin, suçun ve cezanın şahsiliği ilkesinin yok sayıldığı bir ankettir. Hâlihazırda hukuku askıya alan KHK'lar nedeniyle emekçilerin bu anketleri doldurmak zorunda kalmaları anketin bir fişleme olduğu gerçeğini değiştirmemektedir" denildi. Herhangi bir kurumda bir kişinin kendisi, çocukları veya eşi okuduğu, sağlık hizmeti aldığı, çalıştığı, yurdunda kaldığı, bankasına para yatırdığı, vakfından burs aldığı için suçlu ilan edilemeyeceğini, fişlenip hedef haline getirilemeyeceğini belirten Tüm Bel-Sen 1 No'lu Şube Yönetimi "Bunlar bir delil olamaz, hukukta esas olan belli bir suçla olan somut bağlantının varlığıdır. Kardeşi darbecilik iddiasıyla yargılanan AKP Genel Başkan Yardımcısı hükümet yetkililerince haklı olarak suçun ve cezanın şahsiliği ilkesi kapsamında savunulurken, emekçilerin aileleriyle birlikte topyekun fişlenip potansiyel suçlu muamelesi görmesi kabul edilemez bir çifte standart örneğidir" görüşünü açıkladı. Tüm Bel-Sen yönetimi yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Zamanında devlet ricalinin tam kadro katılımıyla açılan, Devlet Kurumlarında yükselmek için bir şekilde ilişkili olmanın teşvik edildiği ve hükümetler nezdinde makbul sayılan söz konusu kuruluşlara ilişkin bir bağlantı sorgulanacaksa bu sorgulama en tepeden başlamalıdır. Binlerce kurum ve kuruluşun hangi cemaatin, çevrenin hizmetinde, denetiminde olduğunu bilmek ve buna göre ilişki kurmak yurttaşların değil, ilgili devlet kurumlarının görev ve sorumluğundadır."