Ege Postası
Geri

Bergama Kozak'ta çevre alarmı!

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday Bergama, UNESCO’dan 23 Eylül’de gelecek heyeti karşılama heyecanı yaşarken; İzmir’in EXPO Yarışı’ndaki kozlarından dünyanın ilk sağlık merkezlerinden Bergama Asklepion’un yanı başındaki Kozak’ta, tesviye edilmeyen “taş ocakları” sorunu, çevre sağlığı ve insan yaşamını tehdit ediyor.
Bergama Kozak'ta çevre alarmı!
Haberler / İzmir
6 Eylül 2013 Cuma 15:58
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
 İZMİR - “Herkes için Sağlık” sloganıyla EXPO 2020 hedefine ulaşmak için yola çıkan İzmir, MÖ 4. Yüzyılda kurulan dünyanın ilk tedavi merkezi Asklepion’u ve UNESCO Dünya Mirası’na güçlü adaylığı ile dünyanın tanıdığı Bergama’da taş ocağı sorunuyla karşı karşıya.

Tam dokuz yüz yıl boyunca şifa dağıtan bir tedavi merkezi olarak kullanılan Asklepion’u bol oksijeniyle besleyen Kozak’ta, Terzihaliller Köyü, üretim aşaması ve sonrasında denetlenmeyen taş ocakları sorununun merkezi konumunda.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Terzihaliller Köyü Muhtarı Muammer Demirel ile birlikte krater büyüklüğündeki oyukların açıldığı, köyün su kaynağına üretim artığı taşların dökülerek kapatıldığı taş ocağı alanında, ağır tonajlı kamyonların zarar verdiği köy yollarında incelemelerde bulundu.

Oksijen deposunda “nefessizliğe” doğru

350 nüfuslu köyün eski muhtarlarından Mehmet Nadir Özcan, taş ocaklarının çalışmasına karşı olmadıklarını belirtti, “Biz taşın işlendikten sonra, bu alanda tesfiye ve ağaçlandırma yapılmasını istiyoruz. Devlet, bunları yaptırmalı. Bizim yaşama hakkımız elimizden alınıyor. Sadece bizim değil; otlayan hayvanlarımız da büyük çukurlara düşüp telef oluyor. Yüksek oksijende ürün veren fıstık çamı ağaçlarımız, ürün vermiyor. Gelirimizden, ekmeğimizden de oluyoruz. Kozak Türkiye’nin akciğerlerinden, kimsenin Bergama’yı nefessiz bırakmaya hakkı yok” dedi.

Köy Muhtarı Muammer Demirel ise, bir zamanlar kapısında “Ölümün girmesi yasak Giremez” yazan Asklepion’un yurdu Kozak’ın, başta Terzihaliller Köyü olmak üzere adım adım “ölüm”e terk edildiğini savundu. Demirel, bu görüşünü, Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından, topraktan havaya geçen doğal bir radyoaktif gaz olan radon gazıyla ilgili bir bilimsel araştırmanın da doğruladığını vurguladı.

Ülke doğal zenginliklerinin ekonomiye kazandırılmasına ve Kozak taşının gelir kapısı olmasına karşı olmadıklarını özellikle vurgulayan Muhtar Demirel, “Taş çıkarırken çevre koruma yasalara, yönetmeliklere ve uluslararası normlara uyulmalı. Taş ocakları hem üretim aşamasında hem sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlileri tarafından mutlaka denetlenmeli. Ama bu yapılmıyor. Kimsenin köyümüzü ve Kozak’ı öldürmeye hakkı yok” dedi.

Moroğlu: “Dünya savaşından çıkmış gibi”

Bergama Terzihalliller Köyü’ndeki manzarayı “savaştan çıkmıştan beter” olarak nitelendiren CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, gördüklerine tepkisini “Taş devrinde bile böyle denetimsizlik görülmemiştir” diyerek ortaya koydu.

Moroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taş ocağı taş ocağı olmaktan çıkmış. Saha sanki dünya savaşından çıkmış gibi, terk edilmiş bir ve her şey birbirine karışmış görünümde. Fıstık çamı ağaçları yok edilmiş, bazılarının üstüne molozlar dökülmüş. Taşlar alındıktan sonra da saha hiçbir işlem yapılmadan bırakılmış. Umarım Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ocağa ruhsat veren yetkililer, alanı bu hale getirenlere buraları düzelttirir. Köylü taşın çıkarılmasını istiyor, ancak sonrasında alanın düzenlemesinin yapılmasının istemeleri kadar doğal bir talep olamaz. Çünkü bu topraklar, onların yurdu. Karşıda Terzihaliller Köylüsünün kendi olanaklarıyla yarattığı fıstık çamı ağaçlandırma sahası var, burada da manzara bu. Vicdan sahibi olan herkesin Kozak’ın bu sesine kulak vermesi gerek. Molozlar, köyün su kaynağının önüne dökülüyor. Taş ocağı sahası bu halde bırakıldığı için buradaki toz, dünyanın oksijen depolarından Kozak’ın Terzihaliller Köyü'nü nefessiz bırakıyor.”

TAEK yönetmeliğinde sınır 400, köyde 700 bq

Söz konusu araştırma, “Kozak/Bergama Granit alanında Doğal Radyasyon Seviyesinin Belirlenmesi ve Radyolojik Risk Tayini” adını taşıyor. 2010 Mayıs – 2013 Mayıs ayları arasında 3 yılı kapsayan bir TÜBİTAK Projesi olarak DEÜ Fen Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Özlem Karadeniz koordinasyonunda yapılan araştırmada, Aralık 2009 – Temmuz 2010 arasında ikişer aylık periyotlarla yapılan ölçüm verileri, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Radyasyon Güvenliği yönetmeliğinde kapalı ortamlar evler için 400 bekürel (bq) olan 1 metreküp havada radon gazı aktivitesi sınır oranının, Terzihaliller Köyü’nde 727 bekürel olduğunu ortaya koyuyor.

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) son raporunda dünyadaki akciğer kanserinin yüzde 15’inin nedeni olarak radon gazı gösteriliyor.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası