POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Çiğli’de CHP ilçe başkanlığına talip olan Mesut Turhan, oluşturmak istediği yapıyı, hedeflediği duruşu, siyaset biçimini, tüm detaylarıyla Egepostası’na anlattı, çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP delegesinin birey olarak özgür olduğunu, kimsenin baskısı ve güdümünde bulunmadığını belirten Mesut Turhan, “Ben delegelerin sağduyulu davranacaklarına inanıyorum. Oluşturulmak istenen delege yapısına kesinlikle karşı olduğumuzu dile getireyim. Biat eden, birilerinden destek alarak hareket eden yapılara karşıyız” dedi.

EGEPOSTASI HABER SERVİSİ- O eski bir hakim ve savcı. 2003’ten bu yana ise adalet sistemindeki yerini, İzmir Barosu’na kayıtlı bir avukat olarak koruyor. CHP’de uzun yıllardır aktif siyaset yapıyor. İstifalarla düşen Çiğli CHP’nin hafta sonundaki kongresi öncesi başkanlığa talip oldu. Tabanın adayı olarak yola çıkan Avukat Mesut Turhan, Egepostası’na çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İdeal bir ilçe örgütünün nasıl olması gerektiği konularında fikir birliğine vardıktan sonra arkadaşlarıyla yola çıktığını anlatan Turhan, “Bizim delegemiz kapı kulu askeri değil. Birilerine endeksli değil” diyor. Seçildiği taktirde, hiç kimseye “Bizden-bizden olmayan” şeklinde ayrım yapmayacaklarını vurguluyor. Turhan, kadın ve gençlik kollarına müdahalelerinin olmayacağının özellikle altını çiziyor ve “Zaten bizim gençlerimiz Gezi ruhunu tadan insanların oluşturduğu bir gençlik. O zaten kendi yolunu da bilir, kendi seçimini de yapar” diye konuşuyor.

Çiğli’deki örgütsel yapının nasıl olması gerektiğini, eksiklikleri, yapıya nasıl katkı koyabilecekleri konularında arkadaşlarıyla bir araya gelip fikir tartışmaları yaptıklarını anlatanMesut Turhan, “Mevcut yönetimde eksiklikler, aksaklıklar nelerdir, ilçe örgütündeki boşlular, hatalar nelerdir, onları düşündük. Bu yapıya ne şekilde katkı koyabiliriz, ideal bir ilçe örgütünün nasıl olması gerektiği konularında fikir birliğine vardıktan sonra yola çıktık. Çiğli’de ciddi anlamda yıpranmış bir ilçe yapısı olduğunu gördük. Bu zedelenmiş ilçe dokusunun bir an önce barış sağlayarak, eski haline getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Seçimle gelmiş bir örgütsel yapının seçimle gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim bu konudaki tavrım budur. Ama o dönem itibarı ile görev yapan arkadaşlarımız kendi iradelerini ortaya koymuşlardır. Ben onların iradelerini doğru veya yanlış diye tartışmam ama demokrasi ve demokratik kurallar gereği, seçimle gitseydi daha makul ve kabul edilebilir olurdu. Bu anlamda tavır koyan arkadaşlarımıza da saygı duyduğumu, saygı duymamız gerektiğini ifade edelim” dedi.

CHP DELEGESİ ÖZGÜRDÜR
“CHP delegesi birey olarak özgürdür. Kimsenin baskısı ve güdümünde değildir” diyen Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Delege bu anlamda kimsenin baskı ve güdümüne de girmez. Ben sağduyulu davranacaklarına inanıyorum. Oluşturulmak istenen delege yapısına kesinlikle karşı olduğumuzu dile getireyim. Kesinlikle biat eden, birilerinden destek alarak hareket eden yapılara karşıyız. Zaten bizim çıkış noktamız da o. Biz birilerine endeksli oluşturulmak istenen yapılara karşı duruş sergiledik. Birey olarak irademizi ortaya koyduk. Bu anlamda CHP delegesinin o duruşu göstereceğine, burada birilerine bağlı siyaset yapmak değil de, birey olarak tavrını koyacağına inanıyorum. Bu tür yapılar da oluşturulmak isteniyor. Evet siyasetin yapıları deniyor. Bu kesinlikle doğru, kabul edilebilir değil ve etik de bulmuyorum. CHP delegesinin bu anlamda gerçekten irade koyacağına inanıyorum. Bizim delegemiz kapı kulu askeri değil. Birilerine endeksli değil. Makul derecede düşünebilen, doğrunun ne olduğunu çok iyi derecede bilen, emeğe değer veren, parti disiplinine önem veren türde insanlar bizim delegelerimiz. Doğru şekilde karar vereceklerine inanıyorum.”


 
KİMSE DELEGEYE TALİMAT VERMESİN
Mesut Turhan, delegelere müdahalenin de kesinlikle karşısında olduğunu vurguladı ve “Artık kimse delegelere talimat vermesin. Biz Çiğli delegesinin de bu duruşu ortaya koyacağını düşünüyoruz. Zaten bugüne dek bu duruşları ortaya koyamadığı için birileri tarafından atamalı, tayinli, terfili yöneticiler ve meclis üyeleri ve başkanlar gönderildi. Ne old? Birilerine endeksli siyasi yapılar oluşturuldu. Bu yapılara da dur demek istiyoruz. Birileri için değil, birilerine endeksli politikalar değil, birilerinin menfaati için değil halk için siyaset, CHP için siyaset, CHP’nin genelde ve yerelde iktidara gelebilmesi için halka dayanan siyaset, özgürce, eşitçe, üretken, halka dayanan, örgüte dayanan siyaset hedefimiz. Bu anlamda belediye başkanının veya o yapı içerisinde yer alan insanların taraf olmalarının doğru olmadığına inanıyorum. Tek amaç var, CHP’nin genelde ve yerelde iktidar olabilmesi. Belediye başkanı, meclis üyesi ve diğer arkadaşların hepimize eşit mesafede durması gerektiğini, taraf teşkil etmenin, rekabet açısından da doğru olmadığını düşünüyorum. Sanki bir siyasi şike gibi değerlendirilebilir. Ben olayım, sen olma, o adamcılık siyaseti, kayırmacılık siyaseti. Biz artık bunlardan vazgeçmeliyiz. Biz kendi içimizde öz eleştirimizi yapmalıyız. Biz neden iktidar olamıyoru? CHP neden iktidar olamıyo? Ne yapabiliriz. Buna çalışmalıyız” dedi.
 
 BU BİR TABAN HAREKETİ
 Halkın içinden geldiklerini, adaylığının halk hareketi olduğunu anlatan Turhan, güçlerini CHP’nin Çiğli’deki örgüt üyelerinden, delegesinden, partiye üye olmayan halktan aldıklarını kaydetti.  Birilerinden destekli veya birilerine endeksli siyaset yapmadıklarının altını çizen Mesut Turhan “Sırtımızı halka dayadık. Tabandan geliyoruz. Bugüne kadar çekilme diye bir şey düşünülmedi, konuşulmadı aramızda. Sonuna kadar adayız. Çünkü burada delege iradesi var. Bunun temel kaynağı da halk. Önemli olan ortada bir yanlış varsa, yanlışa karşı duruş sergileyebilmek, irade ortaya koyabilmek. Halkın veya CHP delegesinin, üyesinin söylemek isteyip de bugüne kadar söyleyemediği şeyleri cesaretle, yüreklilikle ortaya koyan ve duruş sergileyen bir hareketiz. Delege arkadaşlarımızın birçoğundan ciddi destek gördük. Sonuna kadar dik duracağız” diye konuştu.
 
 Yola çıkarken kimseye iş, aş vaadinde bulunmadıklarını vurgulayan Turhan, kimseden talepleri de olmadığını vurguladı, “Bizim vaadimiz belli. Vaadimiz CHP’yi yerelde ve genelde iktidar yapabilmek. Sayın Kılıçdaroğlu’nu başbakan yapabilmek. Bu anlamda oy oranımızı arttırabilmek. Ve bunun için ne gerekiyorsa siyasi duruş, ahlak ve edebi ortaya koyabilmek” dedi.

EN BÜYÜK EKSİKLİK…
“Çiğli’de en büyük eksiklik hoşgörü ve sevgi” diyen Mesut Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz önce o sevgi, hoşgörü ve barış ortamının tesis edilmesini sağlamaya çalışacağız. İlçe başkanı ile belediye başkanı arasında uyumlu yapıyı tesis etmek istiyoruz. İlçe başkanı ile belediye meclis üyeleri arasında o kırılgan yapıyı yeniden tesis etmek istiyoruz. Halk ile örgüt arasındaki kopuklukları gidermek amacıyla arabulucu olmak istiyoruz. Seçildikten sonra sözde değil, gerçekte, özde çalışan bir yapı kurmak istiyoruz. Örneğin gerçek anlamda bir duruş ortaya koyan işçi komisyonumuz olacak. Yeri geldiği zaman gidecek, işçi eylemleri olduğu zaman işçiden yana tavır koyabilecek. Taşeronlaşmaya hayır diyebilecek. Belediye başkanımızı kamuoyu nezdinde kesinlikle tartışmayacağız, tartıştırmayacağız. CHP’nin seçilmiş belediye başkanıdır o. Belediye başkanımızla uyumlu ve koordineli çalışacağız. Artık belediye başkanı ile kopuk bir yapı, iletişimsizlik asla olmayacak. Kendi içimizde kıran kırana tartışacağız tabii. Yanlışları ortaya koyacağız. Eleştirilerimizi dile getireceğiz. Ama çıktıktan sonra kamuoyu nezdinde kol kola, uyum içerisinde, omuz omuza, dik, birlikte siyaset yapacağız. Belediye başkanımız belediye başkanlığını yapacak. Kendi işine bakacak. İşin siyasi boyutunu biz yapacağız. Siyasetin Çiğli’de toplumsallaştırılması, toplumun siyasallaştırılması anlamında üzerine düşen görevi Çiğli ilçe örgütü yapacak. Siyasi olarak bütün manevraları siyaseti Çiğli ilçe örgütü yapacak. Hizmetin götürülmesi anlamında vatandaşla belediye arasında hizmet alışverişi açısından gerekirse köprü olacağız. Belediye işlerine karışmamaya çalışacağız.”

KADINLAR VE GENÇLER
Partinin emektarlarının kadınlar ve gençler olduğunu, onların önünü açacaklarını ve gereken değeri vereceklerini anlatan Turhan, kotalara dayanarak, mecburiyetten değil, olması gerektiği için bu konuda çaba harcayacaklarını vurguladı. Mesut Turhan, “Bu örgütün bütün yükünü omuzlarında taşıyan onlar. Kapıları tıklayan onlar, elleri sıkan onlar, yanakları öpen onlar, basılmadık toprak bırakmayan onlar. Biz onara hak ettikleri yolları açacağız. Ben kadınları ve geçleri çok önemsiyorum. Bu partinin yerelde ve genelde iktidar olmasının önünü gençler açacak” dedi. Hiç kimseyi bizden veya bizden olmayan diye bir ayrıma tabi tutmayacaklarını kaydeden Turhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Delege bizi bu göreve layık görürse partinin kapılarını açacağız. İsteyen herkes gelip üye olabilecek. Geçlik ve kadın kolları, kendi iç dinamizmi olan özerk yapılar. Onlar ilçe örgütüne bağlı değil. Bizim onarla yapacağımız şey şudur sadece. Yardımcı olabilmek, isterlerse yol gösterebilmek. Zaten bizim gençlerimiz Gezi ruhunu tadan insanlar. Onlar zaten kendi yolunu da bilir kendi seçimini de yapar. Bu anlamda ilçe örgütündeki yapılanmalara, gençlik kollarındaki, kadın kollarındaki seçimlere kesinlikle müdahale etmeyeceğiz. Kendi içlerinde yapılanmalarını oluştursunlar, biz onların oluşturduğu yapı ve örgütlerle yönetimlerle çalışmaya hazırız. Bu konuda sıkıntı yok.”

KİMDİR
Mesut Turhan, İzmir Barosu’na kayıtlı avukat. 2000-2003 yılları arasında Adalet Bakanlığı’na bağlı hakim ve savcı olarak görev yaptı. 2003’ten bu yana avukatlık yapıyor. 2008-2010 yılları arasında CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Disiplin Kurulu üyeliği yaptı. 2010-2011 yılları arasında Çiğli ilçe yönetim kurulu üyesi olarak çalıştı.. 3 dönem il delegesi, 4 dönemdir de ilçe kongre delegesi olarak görev yapıyor. 2008-2010 döneminde il örgütüne hukuksal danışmanlık görevinde bulundu.